Pekala o zaman перевод на английский
1,603 параллельный перевод
Pekala o zaman.Gardını al!
Very well, then. En garde!
- Pekala o zaman harika, teşekkürler.
All right. Great. Thank you.
Pekala o zaman.Bana savaş ilan etmekten başka çare bırakmıyorsun.
Very well, then. You leave me no choice but to declare war.
Pekala o zaman bunu çiftlikten kaçış bahanesi olarak düşün.
All right, then consider it a much-needed get-off-the-farm pass.
Pekala o zaman, farklı düşüncelerdeyiz.
Well, then we are on two different wavelengths.
Pekala o zaman, yapalım şu işi.
All right, then, let's do it.
Pekala o zaman ben de burada dururum!
Well then, I'll just have to stand right here!
Pekala, o zaman yarın görüşürüz.
See you tomorrow then.
Pekala, o zaman şunu bir saniyeliğine alabilirsem....
Now, then, if I can just have that for a second...
Pekala, o zaman önemli sayıda destekçimizi kaybederiz biliyorum.
I know, we'd lose a certain amount of people there.
- Pekala, neden herkes peşinde o zaman?
- Well, then, why is everybody looking for it?
Pekala, o zaman karavanla ilgili sızlanıp duruyordum.
Well, then I have been shrieking about the trailer.
Pekala git o zaman biraz yalnız kalmalıyım
All right. Then go away. Give me some privacy.
Pekala, o zaman... bana Sophie de.
Well, then... call me Sophie.
O zaman pekala, müfettiş.
Alright then, Inspector.
- Pekala o zaman.
- Game.
Pekala, o zaman sonra konuşuruz.
We'll talk later, then.
Pekala, o zaman buna ne dersin?
All right. Well, how about this?
Pekala, o zaman sorun nedir?
- Okay, so what's really the problem?
Pekala, neden o zaman çabucak bir özet yapmıyorsun?
all right, why don't you just leave out the details?
Pekala, bekleyelim o zaman.
- Okay, we'll wait.
Pekala, bir tane "Junior Mints" ver o zaman.
All right, I'll have a Junior Mint.
Pekala, o zaman eğer seni aldatıyorsam neden bunu getirdim?
Okay, well, if i was gonna cht on you Why would i have brought this?
Ah. Pekala, o zaman, dikkatinizi kemik parçalarına geri çevirebilirsiniz.
Well, in that case, you might want to turn your attention back to the bone fragments.
Pekala, o zaman önce bu durumu yasallaştıralım.
All right, then. First thing's first. Let's make it official.
Pekala, bu hafta sonu bir ara birisinin, "üzerime biraz şeker dökeceğini" kabul ediyorum o zaman.
Fine, I will accept that at some point this weekend someone will pour some sugar on me.
Pekala.. O zaman bu o. çocuğunu iyice bir benzetmemiz gerek
Well, we need to sit on the motherfucker.
Ne diyorsun be? Daha hostes bile olamadın. Pekala, şimdiden bir imzanı istemem lazım o zaman.
Let's start from the way of walking.
Pekala. Ne için kaldıracağız o zaman?
All right, so, what is there to toast to?
Pekala.Harika o zaman.
All right. Fantastic, then.
Pekala, O zaman sana yeniden iş arkadaşlarımla çalışmam geyiğini yinelemeliyim, ama, Tanrım, bunu şu ana kadar çoktan ezberlemen gerekirdi.
Well, I'd give you the "I don't date Coworkers" speech again, But, god, you must have that sum'bitch memorized by now.
Pekala, o zaman benim biletimi alsın.
Well, let her take my tickets.
Pekala, o zaman, bol şans ikiniz için de.
Well, then, good luck... for both of you.
Pekala. bir sonraki sefer o zaman.
Oh, well. Next time.
Pekala bunu beklemiyordum, o zaman gidip resim yapalım hadi.
All right, I wasn't expecting that. Let's go draw.
Oh, tamam, pekala, o zaman bu geziden eğlenmeye bakalım.
Oh, okay, well, I'll enjoy the ride, then.
Pekala, hepsi bu kadar, o zaman.
Well, that's it, then.
Pekala, biz de o zaman başka bir bakirelik bozma fırsatı bulmak zorunda kalacağız.
Well, we'll just have to find you another de-virginizing opportunity.
Pekala, o zaman sorun ne?
So what's the problem?
Pekala, o zaman önce kurabiyeni bırak.
Okay, then put the cookie down first.
Pekala, o zaman basit bir seçim yapalım. Daireme ne dersiniz?
All right, well, let's just keep it simple.
Pekala, o zaman gidip onun rüyalarını gerçek kılalım.
All right then, let's go make her dreams come true.
Pekala, o zaman doğru yerdesin.
Well, you're in the right place'cause this isn't routine.
Pekala. O zaman fazla detaya girmeyelim.
All right, let me start in the middle.
Kayla'nın o fotoğraf içinde olamayacağını söylememiştik ki. Evet, pekala, o zaman ne?
We didn't say that Kayla couldn't be in the photo.
Pekala, o zaman Çarşamba akşamı.
The next one's Wednesday night.
- Pekala, o zaman daha fazla test yapın. -
- Well, then do more tests.
Pekala, eğer buradaysa o zaman... Neden evliliğimize ne olduğunu sana anlatmasını istemiyorsun?
All right, if he's here, then... why don't you ask him to tell you what happened to our marriage.
Pekala, o zaman.
All right, then.
Pekala, o zaman.
Oh, very well then.
Oh, Pekala, o zaman, Roma yurttaşları adına,
Oh, very well, then, in the name of the people of Rome,
pekâlâ o zaman 20
pekala öyleyse 32
pekâlâ öyleyse 16
pekala o halde 17
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
pekala öyleyse 32
pekâlâ öyleyse 16
pekala o halde 17
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16