Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ P ] / Peki o zaman

Peki o zaman перевод на английский

6,108 параллельный перевод
- Peki o zaman...
- Nothing.
- Peki o zaman, onunla arasını yapmalısın.
- Well then, you gotta make her. - How?
Peki o zaman çözümün nedir?
Then what is this solution?
Peki o zaman ne yapıyor?
Then what she do?
Peki o zaman, kaybol!
- Yeah, well, clear off!
Peki o zaman restoranda hukuki yaptırımı gündeme getirme olayı neydi?
And what does that make you for threatening to bring criminal charges in that restaurant?
Peki o zaman, Bu web siteleri.. .. polislerin arka plan kontrolü için.
All right, these are the websites the police use for background checks.
Peki o zaman ilk başta yapmam gereken şeyi bitirdim.
Well, I, um... I finished what I should have done in the first place.
Tamam, peki o zaman neden görmemize izin vermiyorlar?
Okay, so then--then why won't they let us see her?
- Peki o zaman nereye gitti?
But then where did she go?
Peki o zaman neden sen almıyorsun?
Why don't you buy it then?
- Peki o zaman!
All right, then!
- Peki o zaman, kaç gibi evde olursun?
Okay, what time can you make it home?
Peki o zaman nasıl oluyor da... -... orada bir tanık olacağını biliyordu?
How could they possibly know that you were gonna be there to witness it?
Peki o zaman benim beceri grubum ne?
So what's my skill set?
Peki o zaman.
Well, then.
Peki o zaman.
Classy.
- Peki o zaman.
"hand to Louis." Okay, then.
Peki o zaman, Logan'ın sadece bizim konuşmalarımızı ortaya çıkarmak istediğini söylediğimde neden anında akordu değişti?
Then why did he immediately change his tune after I told him that Logan was only releasing our communications?
- Peki o zaman neden bu yeterli olmuyor?
So, why doesn't that suffice?
burada olanın yok olacağını ve yok olanın var olacağını söylüyor. Peki o zaman.
The victor of a game is decided before it even begins.
Peki o zaman amaç neydi?
But then what was the point?
Peki o zaman neden benden ve Alice'den bu sırrı sakladın?
Yeah, but why would you keep it a secret from me and from Alice?
Peki o zaman sözlerimin büyük bir kısmını geri alıyorum.
Oh, well, then I take most of it back.
Peki o zaman neden Forstman'ı seni de içeri çekmek için kullanıp bir taşla iki kuş vurmuyor?
But why not use Forstman to reel you in and get two for the price of one?
- Peki, görüşürüz o zaman.
All right. See you in a bit.
Peki ya o zaman?
And what then?
- Peki, sorun yok o zaman.
You'll be all right, then.
Peki o zaman neden kilitli?
So why is it locked?
- Peki polis olmanın anlamı ne o zaman?
- Then what's the point of being a cop? - Listen to me, Sonya.
- Peki, gel o zaman.
- All right, come on now.
Peki, o zaman.
All right, then.
Tamam peki. Arama beni o zaman, güle güle.
Okay, fine, don't call me then, bye.
- Peki, geri ver o zaman.
- Fine, give it back.
Peki, Byron'un arabana koyduğu not da neydi o zaman? - O Judy idi.
Okay, so what about the note that byron left on your car?
Peki, doğru zamanı sen söyle o zaman?
Well, you tell me when is the right time?
Peki, o zaman sence Mueller'ın adını vermek hayatta kalma dürtüsü... -... olabilir mi?
All right, well, then do you think that giving up Mueller's name might have been a survival mechanism?
Peki, o zaman sana diyeceklerim var.
Well, I got news for you.
Peki, o zaman mutlu son için hazırlanıyor olmalısın.
Well, then maybe you should be getting ready for your happy ending.
- Peki o zaman.
- Oh, okay.
O zaman, yani, eğer sen Carter'ın sevgilisi değilsen, peki kim sevgilisi?
So, uh, I mean, if you're not Carter's boyfriend, who is?
Peki, ne istiyorsun o zaman, Harvey?
Well, then what do you want, Harvey?
Peki, kapa o zaman şunu, seni küçük pislik.
Right, then turn it off, you little bastard.
Peki üstünde görelim o zaman.
Well, let's... see it on.
Peki o zaman... oyun başlasın.
You lost it all.
{ \ cH89F2FF } S { \ cHFFFFFF } epia ( Mürekkep ) Düşündüğümden daha kolay hale getiriyorsunuz. Peki o zaman.
for Imanity...
Peki, o zaman bir sorunumuz var.
Well, then we have a problem.
Peki. O zaman niye bir anlaşma yapmıyoruz?
Why don't we make a deal, then?
Peki ne olacak o zaman?
So what now?
Dar Adal'ın orada olmasını nasıl açıklıyor o zaman peki?
How does he explain Dar Adal on the ground, then?
Peki, o zaman belki akşam yemeğine gitmeliyiz.
Well, then, maybe we should go to dinner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]