Polise mi перевод на английский
913 параллельный перевод
polise mi gideceğim, yoksa bir anlaşmaya mı varacağız?
Do I go to the cops, or do we work something out?
- Polise mi çalışıyor?
- He's working with the police?
Tuvalete mi gidiyor, yoksa gizli polise mi anlayamazsın.
You never know whether he's on his way to the washroom, or the Secret Police.
- Polise mi?
- To the police?
- Polise mi...
- I ran into a...
Polise mi gidiyoruz?
We're going to headquarters?
Beni polise mi teslim edeceksiniz?
Are you going to turn me in to the police?
- Polise mi benziyorum.
- Do I look like one?
Polise mi?
That's a good one.
- Polise mi gidiyorsun?
- You're going to the police?
Bizi polise mi teslim edeceksin yani?
You'd turn us in?
Polise mi gitmeliydim?
Go to the police?
- Polise mi?
- The police?
Polise mi çalışıyor?
Is she working for the police?
Polise mi gidiyoruz?
Are we going to the police?
Bu bulmacaları polise mi bildireceğiz ya da o Kazak Batman'e?
What do we do now? Report these riddles to your police or perhaps to that Cossack Batman?
Polise mi?
To the police?
Polise itiraf etmek mi?
Confess to the police?
Polise bildirdiniz mi?
Have you reported them to the police?
- Polise haber vermeyelim mi?
- Shouldn't we notify the police?
- Polise mi?
- Towards the police?
Polise haber vereyim mi?
Should I call the police?
Paralar sakatsa polise şikayet edemezsin, değil mi?
If the bills were bad, you couldn't very well complain to the police, could you?
- Polise gidemezsiniz. - Öyle mi?
- You can't go for the police.
Elsa'ya mesajï verirken polise çok kïz, tamam mï?
Oh, when you give the message to Elsa... be very sore at the police, huh?
Polise teslim mi olacaksın?
You're not going to give yourself up to the cops?
Polise nerede oturduğunu ve eve ne zaman döneceğini söyleyeyim mi?
Do I tell the police where you live and what time you'll be home?
Senden onunla polise gitmeni istedi mi?
Has he asked you to go with him to the police?
- Kathy, polise Union Garı'na gidin dedin mi?
Kathy, did you send the police down to the Union Station?
Henüz polise gitmedin, öyle değil mi?
You haven't been to the police already, have you?
Polise gitmek zorunda değilim, değil mi?
And you... don't think I should... go to the police?
- Polise haber verdiniz mi?
- Did you call the police?
Polise haber vermedi, değil mi?
He hasn't informed the authorities, has he?
Sence polise gitmem gerekir mi?
You think I should go to the police?
Polise gitmek mi?
- # # [Continues] - Go to the cops?
Neden mi? Çünkü polise gidemiyorum.
Well, I can't go to the cops.
Diğerleri polise gidecek mi?
Will the others go to the police?
Polise haber etmeyi düşünmediniz mi?
Didn't you think of calling the police?
Hırsızlık olayını polise bildireyim mi?
Should I report the theft?
Diğer fotoğrafları da polise verdiniz mi?
Did you give the other pictures to the police?
- Polise söyledin mi?
- Have you told the police?
- Polise bildirmen gerekmez mi?
- Shouldn't you tell the police?
Bunu polise gösterdin mi?
Have you shown this to the police?
Polise haber verdin mi?
Did you tell the police?
- Polise gitmedin mi?
- Did you go to the police?
- Bir polise rüşvet vermek mi?
- Bribe a policeman?
Adamın anlattıklarını polise söyleyelim mi?
Think we ought to tell them what he said?
Polise haber vermek mi?
Go to the police?
Eve giderken polise kocasının dört ay önce öldüğünü söyleyip bize ihanet edemez değil mi?
Once she's on her way home. She can't tell the police... her husband died four months ago and betray us, can she?
Beni katil mi sandın? Sevgilini bulmak ümidiyle polise yalan söyledin.
You think I'm a murderer you lie to the police on a chance that you'll find your boyfriend...
Doğal olarak polise gittiniz, değil mi?
Naturally, I assume you went straight to the police. I did.