Seni götürürüm перевод на английский
1,105 параллельный перевод
Seni götürürüm.
I'll take you.
Bir gün, param olursa seni götürürüm.
Someday, if I had the money... I'd take you.
Seni götürürüm.
Hey. I'll take you.
- Büyüdüğümde ben seni götürürüm.
- l'll take you when I grow up.
Seni götürürüm.
I'll drive you.
Seni götürürüm.
I'll take you...
Hey, dinle, yarın... işte düşünüyordum, belki işten sonra seni dışarı götürürüm.
Hey, listen. Tomorrow... I was thinking at work, maybe after work I'll take you out.
Seni eve götürürüm.
I'll take you home.
Seni öbür kasabaya götürürüm, sen de ilk gösteride çalışırsın. Yerine birini buluncaya kadar.
I'll take you to the next town and you work the first show for me till I can get a replacement.
Treni merak etme. Seni yarın sabah arabamla götürürüm. Nereye istersen.
I'll drive you back tomorrow, wherever you like
- Seni yarın evine götürürüm.
Well, I'll take you home tomorrow.
Benimle dans et, seni daha sonra ona götürürüm.
Dance with me. I will take you to her later on.
Ve seni nereye istersen götürürüm.
And I'll take you anywhere.
İyileşince, seni evine götürürüm!
When I recover, I'll bring you home
Tekrar yaparsan, seni geldiğin yere geri götürürüm!
You do this to me again and I drop you off on the road.
Eğer iyi bir çocuk olursan, seni yarın biraz hava alman için götürürüm, tamam mı?
All right, you be a good boy and tomorrow I'll take ya out and let ya get some fresh air, all right?
İstiyorsan seni de götürürüm.
If you want we will take u.
"Taksici beni almadı, Faytoncu kırbacını gösterdi!" " Seni sırtımda taşırım, seni ben götürürüm.
"the cabbie did not let me sit, carriage man showed his whip!"
- Kahretsin, Doktor, Ben götürürüm seni.
- Shit, Doc, I'll give you the lift.
Ben götürürüm seni.
- I'll call a cab.
Seni Missouri'ye kadar götürürüm.
I take you far in Missouri.
Ben de seni gezmeye götürürüm.
I'll take you somewhere.
Her salı akşamı yemeğe giderim, seni de götürürüm, görürsün.
Look, I have dinner at her house every Tuesday. I'll take you.
Ve gerekirse seni oraya kelepçeleyip götürürüm.
And I'm taking you there handcuffed if I have to.
Hazırsan, atı geri götürelim. Sonra motorsikletimi alır ve seni eve götürürüm.
Whenever you're ready, we'll take the horse back... then go pick up my bike so I can finally get you home.
Seni ben götürürüm.
It's a miracle. I'll take you.
Seni akşam yemeğine götürürüm.
I'll take you to dinner.
Seni götürürüm.
I'll take you there.
Eşyalarını alırsan, seni doktorla tanışmaya götürürüm.
If you'd like to grab your things, I'll take you in to meet the doctor.
Seni oraya götürürüm.
I'll take you there.
Polisler beni yakalarsa seni de yanımda götürürüm.
If the cops catch me, I'll take you down.
Aggie, kapattıktan sonra seni eve götürürüm... her zamanki gibi.
Aggie, I'll take you home after we close as usual.
- Seni ben götürürüm.
- I'II take you.
Bir hafta sonra okula dönüyorum ve seni de zorla, bavulumun içinde götürürüm gerekirse. - Daha da güzel.
I'm going to school in a week, and I'm shoving your ass in the suitcase.
Ve eğer gelmezsen ben buraya gelirim... ve seni saçından sürükleyip götürürüm.
And if you're not there, I'm going to come up here and I'm going to drag your ass in there.
İnkar etme yoksa seni mahkemeye götürürüm.
Don't deny it or I'll take you to court.
Evet, istersen götürürüm seni.
Yeah, I'll walk you back if you want.
Nereye istersen götürürüm seni.
I'll take you wherever you want.
Eğer kötü giderse, seni bir otele götürürüm.
You strike out, I'll get you a hotel.
Seni kütüphanede yemeğe götürürüm.
I'll bring you dinner in the library.
Ben seni Londra'ya götürürüm.
Well, I'll drive you to London.
Tabii ki, seni eve götürürüm.
- Okay, I'll take you home.
Pekâlâ. Seni yarın götürürüm.
All right I'll take you there tomorrow
Seni oraya kadar götürürüm.
I'll give you a ride.
Yarın seni sinagoga ben götürürüm.
I'II come after you for temple tomorrow.
- Seni oraya götürürüm.
- I'll take you there.
Seni de götürürüm.
I'll take you with me.
Eğer kimseye söylemeyeceğine söz verirsen, seni başka bir yere götürürüm sinemadan çok daha eğlenceli bir yere.
Listen, this kind of stuff will make you sick. If you promise not to tell, I'll take you somewhere else... that's much more fun than the movies.
Seni Bayan Chow'a götürürüm.
I'll take you over to Miss Chow's.
Bir gün seni havaalanına götürürüm.
One day I'll take you to the airport.
Bir yere gitmek istediğinde seni ben götürürüm. Eğlenceli olur.
Whenever you wanna go someplace, I'll take you.
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni çok özlüyorum 22
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni çok özlüyorum 22
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni çok merak ettim 17
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni tanımıyorum 149
seni orospu çocuğu 306
seni görmek çok güzel 160
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni çok merak ettim 17
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni tanımıyorum 149
seni orospu çocuğu 306
seni görmek çok güzel 160