Sorun ne ki перевод на английский
550 параллельный перевод
Sorun ne ki?
What's the big deal?
Sorun ne ki?
What's the matter?
Sorun ne ki bunda?
What's wrong with that?
Hayatındaki sorun ne ki?
What's wrong with your life?
Sorun ne ki?
What's the problem?
Sorun ne ki?
Boris, you turkey.
- İyi peki, sorun ne ki?
what's the big deal?
Sorun ne ki Blanche?
What is the big deal?
- Sorun ne ki? - Bilmiyorlar.
They don't know yet.
Haydi Peg, sorun ne ki?
Come on, Peg.
- Sorun ne ki?
- What's the problem?
- Sorun ne ki?
- Well, what's the matter?
Sorun ne ki?
What's wrong with her?
Sorun ne ki burada?
[LAUGHING]
Sorun ne ki?
Why worry?
- Sorun ne ki?
- What hardly has that?
Ama sorun şu ki, siz Doğulular ne yaptığınızı bilmiyorsunuz.
But the trouble is, you Easterners don't know what you're doing.
Ama sorun şu ki bunu hiçbir zaman demediniz.
The trouble is, you never said it. - Ne -
Neden, sorun ne ki?
What's the matter?
Sorun ne bilmiyorum ama sizi temin ederim ki "imkansız" kelimesi Matuschek ve Ortakları'nın sözlüğünde bulunmaz.
I don't know what the difficulty is but I can assure you, that the word "impossible" is not in the vocabulary of Matuschek and Company.
Ama ne yazık ki, Don Sebastian, pasaportla ilgili bir sorun yaşadı.
But unfortunately, Don Sebastian has been held up by passport trouble.
Ne oldu ki? Sorun nedir?
What's the matter?
Ne tür bir sorun çıkarabilir ki?
What trouble could he get into?
Sorun şu ki, sen ne istediğini her zaman bilirsin.
Trouble is, you always know what you want.
Ne yazık ki bir sorun var.
There's trouble.
- Ne dedim ki? Sorun ne?
- What's the matter?
Sorun şu ki, ne öğrendiğime pek emin değilim.
Trouble is, I'm not quite sure what I've been learning.
Bunda ne sorun var ki?
I'm sorry for causing this trouble...
Ellerimizde çok ciddi bir sorun var, ve bununla ne yapıyorsun ki zaten?
We have a very serious problem on our hands, and what are you doing with this anyway?
Sorun şu ki şimdi ne yapacağız?
Now look, the real problem is, what are we gonna do now?
Daha ne sorun çıkabilir ki?
What else can go wrong?
- Bunda ne sorun var ki?
-'What's wrong with that?
- Sorun olmayan ne var ki?
– What isn't wrong?
Çocuğumuz ile ilgili ne sorun olabilir ki?
What could be wrong with our child, Robert?
Ne sorun çıkabilir ki?
It's a peace envoy! What possible trouble could there be?
Orada ne tür bir sorun olabilir ki?
What possible trouble could there be?
- Sorun şu ki, gerçekten ne yaptığını yazmış.
Trouble was, he wrote what he actually did.
Ne sorun olabilir ki?
What could be wrong?
Sorun şu ki ; Stalin'e ne verdi?
The question is, what did he have to give Stalin?
"Ne olmuş birkaç taneyse" "Sorun olmaz ki" demiş.
Right now, some bank teller is thinking about the big grab.
Evet, belli ki yapamayacağız ama sorun değil çünkü ben de bir dakikalık saygı duruşu esnasında ne yapılır bilmiyorum.
Well I can see this isn't going to work. But that's all right... that's all right because I don't know what to do during a moment of silence either.
Sorun şu ki ne yapmam gerekiyor?
- The question is, what do I do?
Burada ne sorun olabilir ki...
What could possibly be wrong here
Bunun ne zararı olabilir ki? Sorun Kosinski'nin yolladığı verilerde.
It's the specs Kosinski sent us.
Ne sorun olabilir ki?
What should be wrong?
Söyle. Bende ne sorun gördün ki?
Why...?
Sorun değil. Ne yazık ki, sizin ipucunuzu çözebilecek tek insan, şu anda... Thames nehri'nin dibinde yatıyor.
Shame that the only person capable of deducing your clue is currently lying at the bottom of the Thames.
Ne sorun olabilir ki?
- What could be wrong?
Metroda sorun ne olabilir ki?
What could go wrong with a train?
Bunda ne sorun var ki?
Humor him. What is the problem with this?
Sorun şu ki, yüz gross kendinden sürgülü kilitle ne yapacağız?
The question is, what are we going to do with a hundred gross of self-sealing stem bolts?
sorun nedir 2736
sorun ne 3390
sorun ne o zaman 26
sorun neydi 30
ne kızı 45
ne ki bu 19
ne kitabı 22
kirk 419
kırk 72
kira 164
sorun ne 3390
sorun ne o zaman 26
sorun neydi 30
ne kızı 45
ne ki bu 19
ne kitabı 22
kirk 419
kırk 72
kira 164