Söyledim ya перевод на английский
3,520 параллельный перевод
Söyledim ya, kamyona geri gidecek.
I told you, they go back together in the truck.
Bu bir gemi, söyledim ya, bunların hepsi bilimsel-milimsel şeyler!
It's a ship, I told you, it's all very sciency!
Evet, ben de aynısını söyledim ya.
Yeah, I'm pretty sure I just said that.
Söyledim ya, açılmıyor.
it's not opening.
Söyledim ya Clara.
I told you, Clara.
Söyledim ya, toprak anlaşmazlığı var.
I told you, have a land dispute.
- Söyledim ya.
- I just told you.
Söyledim ya, sadece etrafta geziyordum.
Told you, just driving around.
Şimdi söyledim ya sana, lanet olası parayı unut tamam mı?
I just told you, forget about the damn money, alright?
Söyledim ya. Hayır.
I told you, no.
Söyledim ya, işe geç kalıyorum.
And I told you, I'm late for work.
Tatlım, söyledim ya annen aramayın dedi.
Honey, I told you. Your mom told us not to call.
Tanrım! benim için zor sana söyledim ya!
Christ, this is hard for me to tell you!
Az önce söyledim ya.
Didn't I told you just now?
Söyledim ya.
I told you.
Söyledim ya pijamalarım diye.
I-I told you, my PJs.
Söyledim ya, bu okulda Gabe isimli biri yok.
I'm telling you, there is no Gabe at this school.
- Söyledim ya.
- I told you.
Söyledim ya, öyle bir şey değildi.
I told you, it wasn't like that.
- Adın ne peki? - Söyledim ya.
- What's your name, anyway?
Göndereceğimizi söyledim ya?
I just said we were.
- Söyledim ya, istediğin her şeyi yaparım.
- I told you, if you asked, I'd do anything.
- Söyledim ya, henüz mükemmelleştirilmedi.
- I told you, it's not perfected yet.
Bu durum karşısında aldığım tavrı söyledim ya.
I told you what I'm doing about it.
Ama... söyledim ya, bilmiyorum.
But... I told you, I don't know.
- Sana kesin sonucu söyledim ya. Gördün mü?
I told you it was a slam dunk.
Az önce söyledim ya.
I just said that.
Eski ortağımla kahvaltıya gideceğimi söyledim ya.
I told you I got breakfast with an old partner.
Söyledim ya, iyiydi.
I told you. It was all right.
Söyledim ya zaten.
I already told you.
Otto'ya, onun iyiliği için olduğunu söyledim.
I told Otto it was for his sake.
Tina'ya tek başına yemesini söyledim.
I told Tina to go have dinner on her own.
Hele de benimle yemek yeme ihtimalin varken. Sana söyledim ya...
Well, I already told you that...
Marco'ya yapması gerekenleri söyledim.
Marco spilled the whole can of beans.
Babam ölünce Tanrı'ya bakıp bu sözleri söyledim.
And when he died, I looked up to God and I said those words.
Korra'ya duymak istediğini söyledim.
I told korra what I thought she needed to hear.
Onlara Tanrı'ya güvenmelerini söyledim.
I told them to trust in God.
Gina'ya Meksikalılar ya da her kim nakit parayla gelirse uygun olabileceğimi söyledim.
I told gina if the mexicans or whoever came up with the cash That I would just match it.
- Söyledim ya.
I did.
Bütün film boyunca Lela'ya... Kalbini dinleyip sevdiği şeyi yapmasını söyledim.
I've spent this entire movie telling Lela, to follow her heart and do what she loves.
Daha demin saldırıya uğradım mezara kadar eşcinsel olduğum gerçeğine alışmalarını söyledim.
" that I should have taken the fact that I'm gay
Bunu sana geçen hafta ve ondan önceki hafta da söyledim.
That's the same'no'I gave you last week and the week before then. I don't have it, mate. Now just skedaddle, will ya?
- Söyledim ya!
I told you.
Donna'ya, seni zor duruma sokmamak için söyledim.
I told Donna because I didn't want to put you in an awkward position.
Kemancıya ve onun yandaşına toplanıp gitmelerini söyledim.
I told the fiddler and his companion, they should go.
Theo'ya söyledim Maya.
That was for Theo.
Para ödemesini ya da anlatacağımı söyledim.
Told him he has to pay or I tell.
Adama ilgilenmediğimi söyledim ama bu Mark ya da adam için yeterli gelmedi.
I told him to screw off, but that wasn't good enough for him or for Mark.
Katya'ya gidip eski kocamın çok zengin olduğunu, birlikte çalışmazsak, onları ele verceğimi söyledim...
I went to see Katya and told her that I would turn them in, unless we could work together, and that my ex-husband was very rich and...
Sana daha demin söyledim büyü istediğini almak için ya da bencilce kullanmak için değildir.
Hey! I just told you, magic is not for getting what you want or using it for selfish reasons.
Sheila'ya yalan söyledim, Dallas'ı tersledim yukarıdaki kızımın da bana...
I lied to Sheila, I was rude to Dallas, and I've got a kid upstairs that...