Uyumalısınız перевод на английский
48 параллельный перевод
İkiniz de uyumalısınız.
You must go to sleep, both of you.
Doktor, bence biraz uyumalısınız.
Doctor, I think you should get some sleep.
Siz de biraz uyumalısınız küçük hanım.
You should get yourself some sleep, young lady.
Bence eve gidip, uyumalısınız.
I think you should go home and sleep it off, sir.
Bence yatağa girip biraz uyumalısınız.
Miss Simpson, I think you should go to bed and get some sleep.
Gidip uyumalısınız Bay Leamas.
Why don't you go back and sleep, Mr. Leamas?
- Biraz uyumalısınız efendim.
You need some sleep, sir.
- Uyumalısınız efendim.
- You should sleep, sir.
O halde uyumalısınız.
Then you must sleep.
Uyumalısınız.
You must sleep.
Uyumalısınız.
Try to get some sleep. You're...
- Uyumalısınız.
- You should be sleeping.
Biraz uyumalısınız.
You should get some sleep.
Uyumalısınız.
You should get sleep.
Uyumalısınız.
You should be asleep.
- Biraz uyumalısınız.
- You should get some sleep.
Uyumalısınız.
You should. Why?
Prens Zuko. Biraz uyumalısınız.
Prince Zuko, you need some sleep.
Bu yüzden en azından doğmuş olduğunuz bu toprakta bir tabut içinde uyumalısınız.
So you must at least sleep in a coffin in the soil where you were born.
- Uyumalısınız.
- You must go to sleep.
Uyumalısınız.
- Oh. - You should go to sleep.
Gidip uyumalısınız.
You have to go to bed.
Gevşeyip rahatlamalı ve uyumalısınız belki de.
Maybe... you should just relax and fall asleep.
Uyumalısınız.
You should be sleeping.
Bu gece biraz uyumalısınız, Bay Stone.
You should get some sleep tonight, Mr. Stone.
Biraz uyumalısınız.
You need to get some sleep.
Saygıdeğer Anne, uyumalısınız.
Revered Mother, you should sleep.
Düzgünce uyumalısınız.
You should get some proper sleep.
Siz iki astronot biraz uyumalısınız.
You two astronauts need to get some sleep.
Siz ikiniz, yapabilirseniz birkaç saat uyumalısınız.
You two should get a couple of hours sleep, while you can.
Sessiz ol. Uyumalısınız, Bay Pump uyumaz.
You have to sleep, Mr Pump does not.
Şimdi uyumalısınız.
I understand. You need to sleep now.
Bu dersi geçmeyi diliyorsanız iyi beslenip korkutucu uyumalısınız.
You want a hope of passing this class, you better eat, breathe, and sleep Scaring.
Majesteleri kendi başınıza uyumalısınız.
A Crown Prince must sleep on his own.
Şimdi uyumalısınız, Dr. Milican.
You should sleep now, Dr Millican.
Belki de biraz uyumalısınız efendim.
Maybe you really just need to get some sleep, sir.
Şimdi biraz uyumalısınız sanırım.
Now, you should probably get some sleep.
Ve kendi iyiliğiniz için biraz uyumalısınız.
And for your own good, get some sleep.
Siz ikiniz uyumalısınız.
You guys get back to sleep.
Sonra Vince kapımızı tekmeleyip bizi tehdit ettikten sonra, uyumuya gittim. Çünkü kendi kendime durmadan "Uyumalısın Balki" diyip duruyordum. Çünkü yarın, yarın mahkemeye gidip tanıklık etmek zorundasın ve gözlerinin etrafında koyu renk halkalar oluşsun istemezsin.
And then, after Vince kicked down our door and threatened us, I went to sleep because I said to myself, I said, "Balki, you should go to sleep because tomorrow, you're going to have to go to court and testify and you don't want to have those big black circles under your eyes, like..."
Rahatsız edilmeden uyumalısın.
You must sleep undisturbed.
Tek gözün açık uyumalısın kızım.
You got to sleep with one eye open, girlie.
Artık uyumalısınız çocuklar.
You guys should go to sleep.
Yemekten sonra, bu gece taşınmalısın çünkü gelin yalnız uyumalı.
Tonight, after the rehearsal dinner, you gotta move out'cause the bride sleeps alone.
- İyi uyumalı... - İyi sıçmalı ve iyi konuşmalısınız.
- sleep well, - dump well and talk well.
Uyumalısın tamam mı dostum? Bunu tekrar mı yapacağız? Tamam.
You should go to sleep.
Haklısın ama önce uyumalıyız.
Right. But first, sleep.