Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ U ] / Uyuya

Uyuya перевод на английский

1,263 параллельный перевод
Cammie, gerçekten olacaksın bir de ortalıkta uyuya kalmasan.
Cammie, you can only be a tease if you stop sleepin'around, babe.
Uyuya kalmadan yapmalıydım.
I might have fallen asleep before I did.
- Ona bir şey mi oldu? Bu yağmurda, şuradaki duvarın dibinde uyuya kalmış.
He's sleeping in the rain down there against the wall.
Sonrasında çok şükür uyuya kalmıştım.
Then I thank heaven and I fall asleep.
Onun, o arabada nasıl uyuya kaldığını asla anlayamayacağım.
How did she fall asleep at the wheel?
- Çünkü iş üstündeyken uyuya kalırsın.
You'll doze off on the job.
- Uyuya kalmisim.
- I overslept.
Bir kızla yatıp o uyuya kalır kalmaz kaçmak yapılacak iş değil.
You don't go to bed with a girl and run out as soon as she falls asleep.
Film izleme zamanı Uyuya kalmayın şimdi
Time to watch the video. Don't fall asleep now.
- Afedersin, uyuya kalmışım.
- Sorry, I nodded off.
Uyuya kalmışım.
So I slept in.
Annenler bağrışa bağrışa aşağı indiler ve onların üst kata çıkmasını beklerken, uyuya kalmışım.
Your parents were down here yapping and... I fell asleep waiting for them to go upstairs.
Uyuya kalmışım ve ben eskisi kadar genç değilim artık.
Well, the hill is steep, and I... I'm not as young as I used to be.
Uyuya kalmışım, ve.... uyandığımda o gitmişti.
I drifted off to sleep, and... when I woke up, she was gone.
Michael uyuya kaldı.
Michael drifted off to sleep.
Uyuya kalıyorum.
I get sleepy. - Mm-hmm.
Uyuya kaldım!
- What? - I fell asleep.
Uyuya mı kaldın?
- You fell asleep?
Uyuya kalmıştım.
I may have fallen asleep.
Uyuya kaldım galiba.
I must have dozed off.
Uyuya kaldı.
He fell asleep.
Bütün uyarılara rağmen, yatakta sigara içiyormuş, uyuya kalmış.
Despite all the warnings, she was smoking in bed, fell asleep.
- Uyuya mı daldın, nasıl yaparsın?
You fell asleep! How could you? I didn't.
Uyuya kalmadım, beni oyuna getirdi.
He tricked me.
Uyuya kalma, hareket edebilirsin.
Don't fall asleep, you might move.
Ahırda uyuya kalmışım.
I fell asleep in the barn.
Uyuya kalmışım...
I fell asleep...
Uyuya kalmış olmalısın.
You're probably still asleep
Adam direksiyonda uyuya kalmış.
He'd fallen asleep.
Nadine Winston bu koltukta uyuya kalıyor ve yanıyor.
Nadine Winston falls asleep in that chair and incinerates.
Ve benim de sana zevk vermem gerekiyordu ki, uyuya kalasın... böylece ben de gemiyi dolaşabileyim.
And I needed you to take pleasure so you would fall asleep... and I could roam the ship.
Parkta uyuya kalsaa, birileri ona tekme atmaya çalışırdı.
If he fell asleep in the park, someone would try to punt him.
Adamın biri otobüste omzumda uyuya kaldı ve salyaları omzuma aktı.
A guy on the bus fell asleep on me and drooled on my shoulder.
Sonra halk otobüsleriyle ilgili mızmızlanmasını dinledim ve sonra uyuya kaldı.
Then I had to listen to him bitch about public transportation forever then he just, like, passed out.
Her zaman kendi çığlıklarımı dinlerken uyuya kalıyorum.
I always fall asleep to the sound of my own screams.
Yolculuktan sonra biraz yorgunum ve uyuya kalmak istemiyorum.
I'm jet-lagged and I don't want to fall asleep.
Uyuya kalma.
Don't fall asleep.
Uyuya kalmışım.
I fa--fa--fall asleep.
Katie, eski bir kütüphanede uyuya kaldın en iyi şartlar altında bile bu insanın ödünü patlatır.
Katie, you fell asleep in an old library which is terrifying under the best of circumstances.
Uyuya kaldın.
You fell asleep.
Tam burada uyuya kaldınız.
You fell asleep here.
Son hatırladığım, klavyemin üstünde uyuya kaldığımdı.
The last thing I remember, I fell asleep on my keyboard.
Ray direksiyonda uyuya kalmış.
Ray fell asleep at the wheel.
O ana kadar daha önce hiç araba sürerken uyuya kalmamıştım.
I've never fallen asleep driving before... never since.
Uyuya kalmışım.
I fell asleep.
Arabada uyuya kaldı.
She fell asleep in the car.
Sırtını okşadığında uyuya kalıyor mu?
Does she fall asleep when you tickle her back?
- Araba kullanırken uyuya kaldı.
She fell asleep at the wheel.
Ne diyeceğimi bilemedim. Uyuya kaldığını söyledim.
I'LL SEE YOU IN YOUR DREAMS.
Uyuya kaldım.
I fell asleep.
Uyuya kalma sakın!
Be careful!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]