Vaktin var mı перевод на английский
1,051 параллельный перевод
Bir sorunum var, biraz konuşacak vaktin var mı?
I got a problem. Got time for a quick talk?
Kahve için vaktin var mı?
Got time for a coffee?
Bir dakika. Vaktin var mı?
Listen, uh, if you have a couple minutes on your hand here...
Vaktin var mı? Senin için yok, yosma!
[DOORBELL RINGS]
Diğer bazı musluklara, arızalı kablolara ve tehlikeli kalıp formlarına bakacak vaktin var mı?
- Oh, you think so? Well, let's see what's behind door number two.
Vaktin var mı?
You have a moment?
Vaktin var mı?
Do you have time for this?
Dinle, acaba öğle yemeği için vaktin var mı?
Listen, I was wondering if you were free for lunch sometime.
- Vaktin var mı peki?
- Have you got a while?
- Baba, vaktin var mı?
Dad, you got a minute?
- Vaktin var mı?
Got a sec?
Vaktin var mı?
- Yeah.
Kahve içmeye vaktin var mı?
Time for a coffee?
Bir şeyler içmek için vaktin var mı?
Have you time to go get something?
Ama bana yardım edecek vaktin var mı?
But do you have a second to help me out?
Hey, Lise, biraz vaktin var mı?
Hey, Lise, a moment of your time.
Evet. Bir şeyler içmeye vaktin var mı?
Do you have time for a drink?
Özür dilerim, Wyatt, vaktin var mı?
Excuse me. Wyatt, do you have a moment?
Vaktin var mı?
Uh, good time for a word?
Ryan, bir dakika vaktin var mı?
Ryan, have you got a minute?
Biraz vaktin var mı?
Got a minute?
Konuşmak için vaktin var mı?
Do you have a minute to talk?
- Bana yardım etmeye vaktin var mı?
- You have time to give me a hand?
Yemeğe vaktin var mı?
Do we have time for lunch?
Mark, kahveye vaktin var mı?
- Mark, you got time for coffee?
Biraz vaktin var mı? Daha kişisel bir mesele konusunda konuşacaktım.
If you've got a moment for another matter, a personal matter?
- Öğleden sonra vaktin var mı?
- You have some free time this afternoon?
Vaktin var mı?
Got a minute?
Biraz vaktin var mı?
You got a minute?
- Vaktin var mı?
- Captain, you got a minute?
- Şef, vaktin var mı?
- Chief. You got a minute?
Yarın Narn'a yapılan yiyecek nakliyatlarının durumu hakkında bana bilgi verecek kadar vaktin var mı?
I was wondering if you had time tomorrow to discuss where we are on food shipments to Narn outposts.
Kaptan, vaktin var mı?
Captain, you got a minute?
- Şimdi vaktin var mı?
- Do you have the time now?
Vaktin var mı?
You got a minute?
- Vaktin var mı?
- Do you have a sec?
- Biraz vaktin var mı?
- You got a minute?
- Biraz vaktin var mı?
You got a minute?
- Vaktin var mı?
You got a minute? I need to talk to you.
- Jim, biraz vaktin var mı?
- Jim, you got a minute?
Harry, biraz vaktin var mı?
Got a minute, Harry?
Vaktin var mı?
Have you got time?
Yemekten önce bir oyun için vaktin var mı?
You got time for a game before supper?
Vaktin var mı? Selam Barry, seni görmek güzel.
You see, I can't buy property the city has put aside for historical restoration.
Bir dolu vaktin var, ve onu iyi değerlendirmek istiyorsun. İşte, buradayım, seninle konuşuyorum.
There's only so much time, and you want to use it well.
Daha vaktin gelmedi. Sana ihtiyacım var.
It's not your time now.
Seni yiyip bitirmeden önce hala biraz vaktin var. Zincirlerini kırman lazım.
You still got some time before it eats you up, but you've got to break your cycle.
Vaktin var mı?
Do you have time?
Onları elimden geldiğince oyalayacağım, sanırım en azından 24 saat vaktin var.
I'll try to delay them as long as I can, but my guess is you'll have at least 24 hours.
Bir erkek ya da kız arkadaşın var mı, bilmiyorum ama, eğer biraz boş vaktin varsa düşündüm de, belki bir akşam yemeği yiyebiliriz.
I don't know if you have a boyfriend, or a girlfriend, but if you have some free time, I thought maybe we could get some dinner.
- Vaktin var mı?
Got a minute? Oh, yes.