Yaklaş перевод на английский
37,821 параллельный перевод
- Yaklaşık 90 fit, ver ya da al.
- Uh, about 90 feet, give or take.
Sadece O2'den yaklaşık bir gün kaldı.
We only have about a day left of O2.
Yaklaşık 2 deniz mili uzaktayız, ancak bir sürü büyük buzdağı var Gezinmek zorundayız, bu yüzden oraya ulaşmamız zaman alacak.
We're about two nautical miles away, but there are a lot of big icebergs we need to navigate around, so it is going to take us time to get there.
- Virginia'ya, evine dön çünkü o eve yaklaşırsan haneye tecavüzden tutuklarım seni.
I'm good to go. Go back home to Virginia,'cause if you go anywhere near that house, I will have you arrested for trespassing.
Bir kere çabucak arayın ama siz arabanın çalıştığını duyunca kötü adamlar da duyacak, o yüzden yaklaşık üç dakikanız olacak.
One quick sweep. But as soon as you hear that truck start, the bad guys are gonna hear it, too. So you're only gonna have about three minutes, and the sun is setting fast.
Yaklaşıyoruz.
- We're getting close.
Sisin içinde saklanıyorlar, ancak yaklaşıyorlar.
They hide in the haze, but they're coming.
Yaklaşık bir saattir içeride.
He's been in there for, like, an hour.
Yüzeyden yaklaşık 180 metre delip Lee Jeong Su'ya doğru bir kurtarma kanalı açacağız.
From the surface, we plan to drill about 180 meters down, to open a rescue channel towards Lee Jeong Su.
2. tünel projesi yaklaşık 25 gündür durdurulmuş durumda.
The 2nd tunnel project has been stalled for nearly 25 days.
Evet, canavar yaklaşıyor ve ateşi üstümüze yağacak.
Yes, the beast approaches, and his fire will rain down upon us.
Hesap günün yaklaşıyor!
The day of reckoning is upon you!
Kalbi durduğu zaman kalıcı bir beyin hasarına neden olmadan önce yaklaşık olarak 7 dakikamız var ve onu hiç geri getiremeyebiliriz.
Well, once her heart stops, we'll have approximately seven minutes before she has irreparable brain damage and can't be brought back at all.
En alt seviye beyin aktive sınırına yaklaşıyoruz.
Okay. We're approaching minimum brain activity threshold. We're approaching minimum brain activity threshold.
Bu harika bir yaklaşım.
That's a great insight.
Giriş yaklaşık 2 metre yüksekliğinde. O kadar büyük bir şeyin buradan geçmesine imkan yok.
Clearance is under seven feet- - there's no way you could get something that big down here.
Toplam ağırlığı yaklaşık altı ton.
13,000 pounds, total weight.
Eğer bir daha Bay Vachs'e yaklaşırsanız, sizi tutuklattırırım.
If you approach Mr. Vachs again, he'll have you arrested.
Dün bana yaklaşıp konuşan uzun boylu nerede?
So, where's the tall one who accosted me yesterday?
Densham Müzesi yaklaşık yüz yıl önce Densham kardeşler tarafından kurulmuş.
The Densham Institute was founded a hundred years ago by the Densham brothers.
Uçağımız resmen, sevgili bölgesine doğru yaklaşıyor, ve, ben, birisi, için iniş yapmaya hazırlanıyorum.
Our plane is rapidly approaching the boyfriend-girlfriend zone, and, I, for one, am preparing myself for landing.
Burada yaklaşık 10 bin ila 12 bin narval bulunuyor.
There are about 10,000 to 12,000 narwhals in this region.
Gerçek şu ki, çoğu iklim bilimci bu konuda bilimin yaklaşımının kesin olmadığını söylüyor.
The reality is a lot of climatologists believe that the science is not settled.
1 santigrat dereceye yaklaşıyoruz.
Well, today we're approaching one degree Celsius.
Duygusuz bir yaklaşımla bu konuya karşı bir şey hissetmiyorsanız bile, ulusal güvenlik anlamında sonuçlarından endişelenmelisiniz. Mevcut dünya düzeninin, bilim insanlarının söylediği konularda harekete geçilmemesi durumunda devam edip edemeyeceğini de düşünmelisiniz.
Even if you were unsentimental about that, in very hard-headed terms, you've gotta worry about the national security implications of this, and the capacity for the existing world order as we understand it to survive the kinds of strains
Bu, Dünya'nın simülasyon modeli. Her gün Dünya'yı izlemekle görevli yaklaşık 20 uydu var.
So this is a model simulation of the earth, now, we have about 20 satellites that are dedicated to looking at the earth, every day.
Bu konuya inanılmaz derecede olumlu bir yaklaşımınız var.
You seem to have an incredibly positive attitude, just about everything though. It's amazing.
Yaklaşık iki yıl olmak üzere.
Been up for about two years.
Sonraki planım Morad'a yaklaşıp, taşıyıcının adı karşılığında elmasları geri vermeyi teklif etmekti. Sonra da teslimatı yapmadan adamı yakalayacaktım.
My next play was to approach Morad, offer him his diamonds back in return for the courier's name, then grab him before he could make delivery.
- Yaklaşık bir hafta önce.
About a week ago.
Ağırlığı... Yaklaşık 246 kilo.
It must weigh... 542 pounds, give or take.
Cesedin durumuna bakılırsa yaklaşık bir haftadır.
Based on the condition of the body, about a week.
Tanrı'ya yaklaşırsan, "O" sana daha çok yaklaşır. "
The nearer you go to God, the nearer He will come to you. "
İşte, farklı kızlar, farklı yaklaşımlar.
Well, different girls, different approaches.
Evet, ona yaklaşıyorum.
Yeah, I'm getting to that.
ILS yaklaşımı. 1-6, inmek için hazır.
ILS approach 1-6, cleared to land.
Yaklaş.
Zoom in.
Bir kişi bir yaklaşım bulabilir Diğerinden daha uygun Kişisel tercihlerine bağlı olarak Ve derinliği ve ciddiyeti Sorununun sunumu.
An individual may find one approach more appropriate than the other depending on his personal preferences and the depth and severity of the problem presented.
Önemli bir çalışma var Insan beyninin büyüklüğüne göre Bu, herkesin yaklaşık Bütün hayatları boyunca 150 kişi.
There is an important study based on the size of the human brain that shows that everyone has about 150 people in their whole life.
Ben ve Paige... Yaklaşık bir yıl önce görüşmeye başladık.
Me and Paige... we started seeing each other about a year ago.
Arkadaki iğnelerin bolluğu bir bağımlının yaklaşık beş gün burada kamp kurduğunu gösteriyor.
The wealth of needles back here suggests that an addict camped out here for about five days.
Yaklaşık 30 yıl önce, Quentin Latham'ı bıçakladığınızı biliyoruz.
We know that almost 30 years ago, you stabbed Quentin Latham.
Yaklaşık bir ay önce, o iki adam, Aaron ve Dennis buraya gelip melek yatırımcı aradıklarını söylediler.
About a month ago, these two guys- - Aaron and Dennis- - they came in here, they were looking for an angel investor.
Yaklaşık olarak 84.000, efendim.
Roughly 84,000, sir.
Ahbab, yaklaşımın güzel, ama ekranında zaten yarıçıplak bir kız var ve ben onu kıskandırmak i stemem.
Dude, your game's good, but there's already a half-naked girl on your computer and I don't want to make her jealous.
Bu indirme hızıyla, yaklaşık sekiz küsür saate biter.
At the current rate of download, it'll take just over eight hours.
Yaklaşınca göğsüne bir tane patlattım.
That's when I put one in his chest.
- Şimdi dönersem yeni bir yaklaşım düşünebilir ve...
- Well, if I come back now, we can rethink our approach and...
Bizimkine daha kadınsı bir yaklaşım diyebilirsin.
I suppose you could call ours a more feminine approach.
Yaklaşıyoruz
We're getting close.
On dakikada yaklaşık bir buçuk kilometre ailerlersek bir saatte bu alanı tararız.
If we average a ten-minute mile, we should cover about one radius per hour.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşık olarak 54
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşık olarak 54