Yaklaşma перевод на английский
2,896 параллельный перевод
Yaklaşma. Lanet olsun!
Damn it!
Ona hiç yaklaşma bile.
Don't touch him by mistake.
Ama bir daha bana ve arabama asla yaklaşma.
Just don't ever mess with my car or me.
Yaklaşma!
Stay out!
Yakınına bile yaklaşma, duyuyor musun?
Don't go near her, do you hear me?
Haruhi, sakın yaklaşma.
Haruhi, don't move.
Git buradan, yaklaşma da.
Go out and stay away.
Yaklaşma bana!
Don't you come near me
Yaklaşma bana.
Don't come near me
Yaklaşma.
Don't come near
- Hayır, hayır, hayır sakın yakınıma yaklaşma!
- No, no, no, no, no, don't you come near me!
Silahlı birine böyle yaklaşma.
Don't sneak up on someone with a gun like that.
Yaklaşma yasağı emri.
Restraining order.
Hayır, yaklaşma bana!
No, don't come near me
Yani, fileye yaklaşma tekniğini gördüm, dostum.
I mean, I have seen your approach shot, man.
Yaklaşma.
No.
Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer.
Hey, bu kadar yaklaşma yeterli.
Hey, hey, hey. That's far enough. Sam, it's all right.
Daha fazla yaklaşma.
Don't come closer.
Anlarsın ya, yaklaşma yasağı almam gerektiğini düşünüyorum.
? You know, I'm thinking I should get a restraining order?
Daha kurnazca bir yaklaşma istiyorum.
I like a subtler approach.
- Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer.
Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer!
Hiçbir zaman bu masanın yakınına bile yaklaşma.
Don't come near this table ever.
* Güzelim, yaklaşma yanına * * Umarım seviyorsun beni hâlâ *
♪ Don't come here, baby ♪ ♪ Hope you still like me ♪
Annesi zor bir kadın ve yıllardır Henry'e yaklaşma çabaları hep ters tepti.
His mother is a very complicated woman. Over the years, her attempts to try and bring Henry closer have only backfired.
Sakın yaklaşma. Orada dur.
Don't come any closer Stop right there
Bana fazla yaklaşma. İncinirsin.
Don't get too close to me You'll get hurt
Mutfağa yaklaşma.
Don't come near the kitchen
Taylan restoranına yaklaşma olur mu?
Just don't drive by that Thai place, okay?
Bir daha Zoha'ya yaklaşma.
Don't come near Zoha anymore
Yaklaşma.
Stay back.
Yaklaşma!
Stay back!
Yaklaşma!
Don't come this way.
Bir fikrim var. Bana hareket halindeki bir hedef gibi yaklaşma.
Here's an idea - - stop treating me like a moving target.
Bana bu kadar yaklaşma.
- Get off of me!
Çok yaklaşma.
Don't stand too close.
- Keyfine bak dedin sanıyordum. Bara yaklaşma amına koyarım demiştim.
I said stay the fuck away from the bar.
Hiç yaklaşma en iyisi.
You're better off out there.
Yaklaşma bana. Shannon!
Just stay away from me.
Bir daha yanıma yaklaşma!
Don't come near me!
Bizim jenerasyonumuzdan insanların neden politik liderlik gibi pozisyonlara hevesli olduğunu anlayabiliyorum, asla o soruya yaklaşma arkadaşım, o dünya görüşü meydan okuması, o önemli bir dünya görüşü değişikliği.
I understand why people of our generation, people who aspired to positions of political leadership, etc.., never dear go near that question, because it's a worldview change, it is a fundamental worldview change.
Buna ölüme yaklaşma deneyimi diyoruz.
It's what we call a "near death experience."
İlk yaklaşma.
First approach.
Yaklaşma!
Don't come near! .
Senin yanına yaklaşma olasılığı oldukça düşük.
It is highly unlikely that he will come anywhere near you.
Çok yaklaşma be, gey misin nesin?
Don't come any closer, are you gay?
Saçıma yaklaşma.
Don't mess with my hair.
- Yaklaşma.
Stay back!
Sakin kalmak icin nefes alma teknikleri olaylara olumlu yaklasma, hepsi de ise yarar.
Breathing techniques to stay calm, positive visualization - the works.
- Yaklaşma!
- Stay back!
yaklaşmayın 75
yaklaşma bana 41
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaştık 32
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşma bana 41
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaştık 32
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62