Yalnız mısın перевод на английский
2,492 параллельный перевод
Yalnız mısın?
You're alone?
Yalnız mısın?
Are you alone?
- Yalnız mısın?
- Are you alone?
- Yalnız mısın?
- Am I catching you alone?
Yalnız mısın?
Are you by yourself?
- Yalnız mısın?
- You alone?
- Yalnız mısın?
You alone?
Bu konuda yalnız mısınız.
He wasn't alone.
Yalnız mısın?
You alone?
Bugünlerde yalnız mısın?
You alone these days? Yeah.
Yalnız mısın yoksa birini mi bekliyorsun?
Hey! Are you alone or expecting someone?
- Yalnız mısın?
Are you alone?
Hey bayan, yalnız mısın?
are you alone?
Yalnız mısın?
- Are you alone?
- Yalnız mısın?
You're alone?
Eleanor'ın defilesindeki birkaç kız ona ilaç vermiş ve onu bir sürü erkeğin olduğu bir barda yalnız bırakmış. - Aman Tanrım!
- Girls from Eleanor's fashion show they roofie'd her and then dumped her off at some bar with all these guys.
Lütfen bizi yalnız bırakır mısın?
There's something terribly wrong about the way she frightened your wife.
Miami'dekiler romlarını içip mısırlarını yerken senin ciyaklamanı izlesin diye kiralık katil seni yalnız yakalayacak ve işkence ederken kasete alacaktı.
You know, that button man was supposed to get you alone and video the old ordeal so the boys in Miami could watch you squeal while drinking rum and eating cheese popcorn, I don't know.
Kimse hapse girmek istemez tatlım, ama kabul et ama 60 günü, bir odada yalnız başına hiç arkadaşın olmadan geçirsen bile, bunun şu son 2 aydan ne farkı olacak?
Nobody wants to go to jail, sweetie. Let's face it, if all we're talking about is 60 days alone in a room with no friends how is that different from two months squatting in your brother's house?
Sevgililer gününde yalnız mısın?
"I have absolutely no one in my life." You're alone on Valentine's Day?
Atalarımızın levha sınırlarına ilk yerleşmesinden 10.000 yıl sonra fay hatları boyunca yaşamanın faydaları, her zamanki gibi baskın. Mesele şu ki, yalnızca ekonomik olarak bakıldığında bir fay hattında yaşamak, bu fay hattı gezegendeki en etkin fay hatlarından biri olsa da finansal açıdan halen daha kârlı.
000 years the benefits of living along a fault line are as potent as ever. even when it's one of the most active in the world.
- İyiler ama beni Kayla ile biraz yalnız bırakır mısınız?
- a couple of minutes alone with Kayla? - What is it?
Onu yalnız bırakır mısın?
Hey. You want to leave her alone?
Bizi biraz yalnız bırakır mısın?
Could you leave us alone for a moment?
Lane, bizi yalnız bırakır mısın lütfen?
Lane, could you leave us please?
O'Brien, lütfen bizi yalnız bırakır mısın?
O'Brien, I wonder if you might leave us?
Yalnız mısın?
Talk to me.
Bizi biraz yalnız bırakır mısın?
Would you give us a second?
Şimdiye kadar ilk defa yalnız kalıyor,... etrafında bütün o yabancılarla,... ve muhtemelen oraya şey yapamayacağını düşündüğü için de dehşete düşmüştür, neydi o kelime?
This is his first time ever on his own, and with all e strangers and what not, and he's probably terrified that he's not gonna be able to, uh, you know... what the hell is the word I'm lookin'for?
Bizi bir dakika yalnız bırakır mısın?
Can we have a moment alone please?
Yalnız çalıştığımı düşünüyorsan karısı ile tanışmadın demektir.
Oh, and if you thought I was working solo You haven't met his wife.
Ama bu yalnız başıma yapmam gereken bir şey. Eminim bu isteğime saygı duyacaksın.
But it's something I have to do alone this time, and I'm confident that you'll respect my wishes to do so.
Ben de annesiyle yaşayıp küçük bir mutluluk kırıntısı için canını dişine takan yalnız ineklerden biriyim.
I'm just another lonely nerd, living with his mother, trying to find any scrap of happiness he can.
- Penny, biraz yalnız bırakır mısın bizi?
Penny, can we have a little privacy?
Yalnız olduğun ve kimse seni sevmediği için depresyonda mısın?
Are you still depressed because you're alone, and no one loves you?
Beni yalnız bırakamaz mısın?
Can you just leave me alone?
Beyler, beni yalnız bırakır mısınız?
/ Now, would you guys please just leave me alone?
Şimdi beni yalnız bırakır mısın?
Can you leave me alone now?
Şimdi defolup gider ve beni yalnız bırakır mısın lütfen?
Will you please get out and leave me alone? Please!
Bizi yalnız bırakır mısınız, lütfen?
Can you remain still, please?
Yaralısın, seni nasıl yalnız bırakırım?
You're hurt so how can you be alone?
Okuduklarımız yalnızca normal geri alan ışınımına işaret ediyor.
Our readings show Only standard background radiation.
Beni yalnız bırakır mısın artık?
Can you just leave me alone now?
Sanırım Lux'la harika bir akşam yemeği geçireceksin ve ben de evde sıkışıp kalacağım. Annem bol bol içer ve kardeşimde kendini hala 2008'de sanıyor. O da "Yalnız Bayanlar" şarkısını açıp, bize dans öğretmeye çalışır.
And I suppose you'll have a perfect dinner with Lux and I supposed to be stucked in the house while my mom drinks and my sister, who still thinks it's 2008, puts on "Single Ladies" and tries to teach us the dance.
Kafamdaki sesler bana ne kadar ezik olduğumu neden kimsenin beni sevmediğini ve bilirsiniz işte, hayatımın son birkaç yılını o karanlık evimde yalnız başıma tek arkadaşlarım olan ve yanlışlıkla yörüngeme giren o 6-7 kediyle birlikte nasıl zavallıca harcadığımı falan söylemeye başladı.
The voices in my head start telling me what a loser I am, how no one's ever gonna love me and, you know, how I'm gonna spend the last few years of my life alone in a dark apartment, my only companions, six or seven cats that made the mistake of wandering into my gravitational field.
Hayatımın geri kalanında yalnız olacağım düşüncesi beni üzüyor sanırım.
I guess it's just hitting me that I could be alone for the rest of my life.
Millet, bizi yalnız bırakır mısınız?
Guys, can we have the room?
Champlain gölü kadar olduğunu gösteriyor. Her parça kanıt, ve suyun Marsta bir zamanlar var olduğunun tespiti, evrende yalnız olmadığımızın tespiti açısından önem arz ediyor.
Every piece of evidence about the presence and the history of water on Mars is so important to determining whether we might be alone in the universe.
- Bay ve bayan Walker bizi biraz Sharon ile yalnız bırakır mısınız?
Mr. and Mrs. Walker, would you mind giving me a moment alone with Sharon?
Yalnız bırakır mısın beni?
Can you leave us alone, yeah?
Programa katılmadan önce, makalelerim yayınlanmış ve yaşıtlarımın saygısını kazanmıştım. Her cumartesi gecesini ise evde yalnız başıma geçiriyordum.
Before the show, I had papers published, my peers respected me, and I spent every Saturday night at home, alone.
yalnız mısınız 41
misin 24
mısın 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnızsın 42
misin 24
mısın 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız değilsin 86
yalnız mı yaşıyorsun 33
yalnız değilim 65
yalnız kalmak istiyorum 88
yalnız bırak beni 49
yalnızdı 24
yalnız değil 26
yalnız mı 151
yalnız bırakın 16
yalnız değilsin 86
yalnız mı yaşıyorsun 33
yalnız değilim 65
yalnız kalmak istiyorum 88
yalnız bırak beni 49
yalnızdı 24
yalnız değil 26
yalnız mı 151
yalnız bırakın 16