Yanında перевод на английский
59,275 параллельный перевод
Dostlarımın yanında duruyorum.
I stand with my friends.
- Kanadın 3 metre yanında buldum.
I found this 10 feet from the wing.
Kuzey Alabama'nın dört bir yanında sürüsüne bereket kuzenim var.
Hell, I got kissing cousins all across north Alabama.
Balığa gidip lay lay lom yapacağına onun yanında olsaydın şu anda hayatta olurdu.
He'd still be living if you'd been with him as you was supposed to be, instead of fishing and lollygagging'around.
Herkesin yanında insanlara bok atarım ama birinin sivilcesini sıkmak...
You know, I can talk shit with anyone, but popping someone's pimples...
Walker'ın yanında tüm bölüğü olacak. Hatta belki birkaç Markov bile.
Walker will have his whole unit with him, maybe even some Markovians.
Darhk öldürülmeden önce Star City halkı sayısal üstünlüğü oluşturduklarını göstermiş ve Green Arrow'un yanında yer alarak ve saldırganlara karşı koyarak Darhk yandaşlarının geri çekilmesini sağlamıştır.
Before Darhk was killed, the citizens of Star City demonstrated there is strength in numbers as they fought against their attackers alongside the Green Arrow, leading Darhk's allies to retreat.
Zoe koruyucu bir ailenin yanında. Görünüşe göre iyi bir aile.
Zoe's in a foster home, a good one, it looks like.
Yanında bir çift top olması mı lazım?
You got to give yourself a pair of balls?
Ama yanında reis de olmalı ki o da ben değilim.
But you must have captain with you who is not me.
NSA'in yaptıkları bunun yanında solda sıfır kalıyor.
So much bigger than anything the NSA is doing.
Teşekkür alacağın kesindi zaten. Yanında bir özürle beraber.
You had that coming for sure along with an apology.
Zoe var ya zehir gibi bir çocuk ve kesinlikle babasını yanında hak ediyor.
You know, that Zoe, she's a hell of a little girl, and... you know, she deserves her dad.
- Lance'ın yanında.
- With Lance.
Yanında saf bir ruhla gidersen sonsuz ahiretle takas edebileceğine inanılır.
They believed that if you took a pure soul with you, you could trade your way into eternal afterlife or something.
Onu her zaman yanında mı taşıyor?
Does he always carry it?
- Biliyorum. Eve yanında mı?
Is Eve with you?
Polisler gece gündüz hep yanında.
He's got cops with him day and night.
- Çubuk hala yanında mı?
Do you still have the stick with you?
Her zaman yanında taşımanın doğru olacağından emin değilim.
I'm not sure you should be carrying it all the time.
Neye karar verirsen ver, yanında olacağım.
Whatever you decide, I'll stand by you.
Bu durumdayken, onu senin yanında görmek istemiyorum.
In his emotional state, I don't want you anywhere near him.
Annemin yanında bakışlarınızı gördüm bu arada.
And I saw you, by the way, exchanging looks about me at mum's.
Onun yanında olmak istiyorum.
I just... I just wanna be with him.
Olaylardan bi haber olan karısı da yanında olmayacak mı?
With his wife there, who probably never knew anything about it either?
Ailenin yanında mı büyüdün?
So, you were brought up by your parents?
Nereye gittiğini gördün ve sonra yanında bir çocukla çıktı.
And you saw where he went..... and then later..... a child coming out with him.
- Marion'ın yanında mısın?
- Are you at Marion's yet?
Eros onları öldürse bile yanında kalacaklar.
They're going to stay with Eros, even if it kills them.
Şunu bil ki yanında olup iflah olmaz küçük bahçende sana yardım etmek istiyorum.
Just know, I want to be there with you, and help you with that sad little garden.
- Mike'ın yanında.
He's with Mike.
Doğum günü partisinde götlük yaptım, yanında değildim ama niyetim...
I know that birthday party was a fucking nightmare for you. - And I didn't mean to...
Ayrıca anlaşman da ona hep yanında olmayacağımı gösterdi.
Obviously your contract worked to show her I'm not just gonna be around.
Kendi yatağında yanında yatanı bulmaktan bile aciz biri.
Who couldn't even find one in the bed beside him.
Bir de, benim de orada onun yanında yandığımı.
And that I was already there... Burning beside him.
Senin yanında konuşmamızdan sonra beni geri aradı.
She'd called me back after I called her in front of you.
Hâlâ Allen'ın yanında.
He's actually still in with Allen.
Yanında olmadım.
- I haven't been there.
Çoban salatası. Sosu yanında olsun.
Uh, Greek salad, dressing on the side, please.
Galiba son zamanlarda fazla meşguldüm. İstediğim kadar yanında olamadım.
I think I've been preoccupied lately and perhaps not been present for you in the ways I want to be.
- Yanında olmak istedim.
- So I wanted to just be there for her.
- Her şeyde senin yanında oldum!
Jean, I have stuck by you - through everything!
-... yanında oturabileceğin.
-... before they come back.
Ama gitmen gerekmiyor Bunları kazmak ve Bunu senin yanında taşımak.
But you don't need to go digging this stuff up and carrying that around with you.
Onun yanında kal burada Yardım gelene kadar.
Stay here with her until help gets here.
Aslında Dolly'nin parti davetine yanıt vermediğini fark ettim.
Actually, I noticed you haven't RSVP'd to Dolly's party yet.
Sen Liberty sırasında yanımda olursun, sen de Lowlands sırasında.
You can come with me to Liberty, and you can come with me to Lowlands.
Ty çıktığında yanına taşınmamı istiyor.
Ty wants me to move in with him when he gets out.
Zamanında yanına gitmezsem, ölür.
I don't make it back to her in time, she dies.
Zamanında Queen Şirketler Grubu'nun yan kuruluşuymuş.
It used to be a Queen Consolidated holding company back in the day.
Çünkü en tehlikeli şey Yüksek G yanığı olma hakkında Eğer çok uzun sürerse, seni öldürür.
Because the most dangerous thing about being in a high-G burn is that if it goes on too long, it'll kill you.