Yanındayım перевод на английский
3,523 параллельный перевод
Kendimi bildim bileli onun yanındayım.
I've been with him as long as I can remember.
Hadi, ben yanındayım.
Come on, I've got you.
Ben yanındayım ve birlikte geçmişini öğreneceğiz.
You have me, and together, we'll find your past.
Ben yanındayım.
I got you.
Biliyorsun, Lizzie, her zaman senin yanındayım ve seni korurum.
You know, Lizzie, That I'm always here for you, to protect you.
- Bayan Meadows! - Yanındayım hayatım.
- I got you, sweetie.
Yanındayım.
I got you.
[Berrak] Ya tamam, merak etme, ben hep yanındayım, of.
Don't worry. I am with her all the time.
Tek, buradayım ben, yanındayım.
Lone, I am here, here for you.
Yanındayım!
I am here!
Anne, bir şeye ihtiyacın olursa yanındayım.
Mom, you know if you need anything, I'm here.
Yanındayım. Yanındayım.
Gotcha.
Evet doktor Paster'ın yanındayım.
Yeah, I'm with Dr. Paster now.
Yanındayım.
I've got you. Okay.
Tekrar, tekrar, tekrar. Geçti, yanındayım.
Over and over, over and over.
Yanındayım artık, sorun yok.
It's okay, it's okay, I'm right here. I'm right here, it's okay.
Hemen yanındayım.
I'm standing right beside you.
Abi sen benim telefonu çaldır kapat, ben beş dakika sonra senin yanındayım.
Just call me and hang up. I'll be with you in 5.
Bütün sabah hastanede onun yanındayım.
I was with him all morning at the hospital.
- Endişelenme, yanındayım.
- Don't worry, I'm okay.
Ben her zaman senin yanındayım Thomas.
I'm gonna be there for you, Thomas.
Senin yanındayım.
I'm on your side.
Yanındayım.
I'll go with you.
Yanındayım, söz veriyorum.
I'll go with you. I promise.
Yanındayım. - Nedir bu?
- What is that?
Yanındayım, küçüğüm.
I got you, little girl.
Hemen yanındayım.
I'm right here with you.
Henüz bana güvenmiyorsun ama ben senin yanındayım.
You don't trust me yet, but I'm on your side.
Tamam, yanındayım.
It's okay, I got you.
Ben yanındayım Cami de var.
You got me and Cami.
Yanındayım.
I'm here.
Artık Oliver'ın yanındayım.
I'm with Oliver now.
Oliver olarak Lance'in yanındayım ve az önce Ok'u aradı.
I'm with Lance as Oliver, and he just called the Arrow.
Senin yanındayım.
I'm here for you.
- Hey, ne olursa olsun, yanındayım, kardeşim.
Hey, whatever happens, I'm here for you, brother.
- Yanındayım, yanındayım.
- No, I'm right here. I'm right here.
Yanındayım, kardeşim.
I'm here for you, brother.
Ama ne olursa olsun, yanındayım.
But whatever happens, I'll be there.
- Çünkü zaten yanındayım.
Whoa!
Bu korkunç fotoğrafı gönderiyorsun ve ben hemen yanındayım.
You're sending this horrible photo and I'm just sitting here.
Ne yapmak istiyorsan yanındayım ama falcılık olayı hariç.
I agree with what whatever, except for visionaries.
Yanındayım.
For you.
Bir şeye ihtiyacın olursa yanındayım.
If there is ever anything you need, I'm here for you.
Neye ihtiyacın olursa yanındayım.
Whatever you need... I'm here.
Zamanla geçecek ama geçene kadar ben yanındayım tamam mı?
It'll wear off, but until it does, I'm here, ok?
Ben yanındayım.
I'm right here.
Şu an canın yanıyor farkındayım ama bir durup düşünürsen yardım etmek istediğimi göreceksin.
I know that you're hurting right now, but if you could take a step back, you'd see I'm just trying to help...
Yanı başındayım.
I'm right here.
- Sol yanındayım.
- I enter.
Yanındayım.
I'm right here.
Oğlum Bjorn'un dünyadaki her şeyden çok babasının yanında kalmak istediğinin farkındayım.
I'm aware that my son, Bjorn, wants more than anything in the world to stay here with his father.