Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Yapamayız

Yapamayız перевод на английский

5,122 параллельный перевод
Cinayet suçlaması yapamayız.
There's no murder charge.
Bunu yapamayız ama onun geçimini sağlayacağız.
We can't, but... he'll be taken care of.
Bunu yapamayız.
We can't do this.
Yapamayız. Malia'ya yardım edemeyiz.
We can't... we can't help Malia.
Yapamayız. Onları yenemeyiz.
We can't do this, we can't beat them.
Ama her şeye ifşa olmamışsak, iyi seçimler yapamayız.
But we can't make good decisions unless we are exposed to everything.
5 ayda bir şey yapamayız diyorduk şimdi 2 ayda mı yapacağız?
We didn't think we were going to get this thing done when we had five months to do it.
Bunu yapamayız, Dooku.
We can't do this, Dooku.
Bundan nefret ederim. Ama istisnalar yapamayız. - Çünkü...
I would hate that, but we can't make exceptions just because - - Because they're my children?
- Üzgünüm, efendim, yapamayız.
- I'm sorry, sir, we can't do that.
Yapamayız.
We can't do this.
Yapamayız.
We can't. Mary...
Yapamayız.
We can't. Mary.
Visterya çiçek açmışken düğünü arka bahçede yapamayız.
We can have the wedding right here in the backyard while the wisteria's in bloom.
Yapamayız.
I mean, we couldn't.
Ben Hep-V taşıyıcısıyım ve siz vampirlerin de seksle aşırı iç içe olduğunu biliyorum ama biz seks yapamayız.
I'm Hep-V positive. And I know that you vampires are all super sexual and everything but we can't have sex.
- Biri zarar görmeden yapamayız.
- Not without somebody getting hurt.
Yapamayız, değil mi?
We can't, right?
- Bunu yapamayız.
- We can't do this.
Haklısın, sürekli bunu yapamayız.
You're right, we can't keep doing this.
- Yapamayız.
We can't.
Hiçbir şey yapamayız!
There's nothing we can do.
- Yapamayız.
- We can't.
Eğer hata yapmaya devam ederseniz, işimizi yapamayız.
I know we can't do our job if you keep making mistakes.
Efendim yapamayız!
Sir, we can't!
Yapamayız ama bu, taşıyıcı anneleri annelik açısından araştırmak için bir yol bulamayacağımız anlamına gelmiyor.
You can't, but that doesn't mean we shouldn't try and find a way to prescreen the surrogates for motherhood, too.
Bunu onsuz yapamayız.
We can't pull this off without him.
Ama onu uyarırsak hiçbirini yapamayız.
But none of that is possible if we warn her.
- Sensiz yapamayız Bellamy.
We can't do this without you, Bellamy.
Başka otopsi yapamayız mı sanıyorlar?
They think we can't do another autopsy?
Şey, eminim artık itibarın hakkında pek birşey yapamayız...
Um, well, I certainly can't do anything about your dignity,
Misafir ağırlayamayız, hiçbir şey yapamayız.
We can't host a brunch or do anything.
Ama yapamayız, çünkü hapisteler.
Or, no, we can't, because they moved to prison.
Bunu yapamayız efendim.
We can't do that sir.
Sistem içinde yapamayız.
I just cannot put you in the system.
"... hazırlık demektir. " Tommy. Böyle büyük bir şeyi ölçüp biçmeden hamle yapamayız.
"Preparation," Tommy, but we never moved weight this big before.
Seni seviyorum ama bunu tekrar yapamayız.
I'm fond of you, but we can't do this again.
Hayır, bunu yapamayız.
Yeah, we're not doing that.
- Ama bunu sürekli yapamayız.
But we cannot make this a habit.
Yapamayız.
We-we can't.
Çok aptalca. Bunu yapamayız.
No, this is stupid.
Bunu tekrar yapamayız.
We can't go through that again.
İkimiz de yapamayız.
Neither of us can.
Kaderi her neyse ona müdahale edemeyiz. Eğer bildiğimiz, tanıdığımız dünyaya geri dönmek istiyorsak yapamayız.
Whatever her fate, we can't interfere, not if we want a chance at getting back to the world we know.
Yarına kadar bunu yapamayız.
We can't do that by tomorrow.
Kesinlikle. Yapmalıyız. Ama yapamayız.
Absolutely, we should, but we can't.
Yani yukarıya çıkmak için bir numara yapamayız.
That means we can't con our way up.
Yapamayız.
We can't.
Bunu tek sayıyla yapamayız.
Whoa. All right, we can't do this with an odd number.
Hiçbir şey yapamayız.
Nothing we can do.
Bunu yapamayız.
We're not tunneling from anywhere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]