Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Yapamazsınız

Yapamazsınız перевод на английский

2,693 параллельный перевод
Bunu yapamazsınız.
You-You can't do this.
Affedersiniz bayım ama bunu yapamazsınız.
Excuse me, sir. I'm sorry, you cannot do this.
"... bir şey yapamazsınız dediysem... "
♪ to make me look bad on your TV show ♪
Hayır, yapamazsınız.
Oh, no, you don't.
Bunu yapamazsınız.
You can't do this.
Hayatlarınızı ben kontrol ediyorum ve bu konuda hiçbir şey yapamazsınız!
I control your lives and there is nothing you can do!
Bana bunu yapamazsınız!
You can't do that to me.
Hayır, yapamazsınız.
No no, you can't.
Hayır, yapamazsınız! Bayım!
No, you can't!
Bu suç beyler, bunu yapamazsınız.
It's a crime, guys, you can't do this.
Hayır, bunu yapamazsınız.
No, you can't do this. You can't do this.
- Bunu yapamazsınız!
You can't do that!
- Bunu yapamazsınız.
- You can't do that.
- Hayır, bunu yapamazsınız.
You're under arrest for the murder of Elena Rosas.
Bunu yapamazsınız.
People, you can't do that.
- Hayır, bunu yapamazsınız.
No, I can not.
Ama yaşayabilmek için parasız yapamazsınız.
But for sustain, for life, without money, you can't.
Patent avukatıyken yaptığınız numaraları benim mahkeme salonumdayken yapamazsınız.
The tricks you pull as a patent lawyer... don't be pulling them in my courtroom.
Fakat bunu yapamazsınız.
But you can't do that.
Kral'dan izin almadan hiçbir şey yapamazsınız!
You'll take nothing without word from your King!
- Burada bir şey yapamazsınız.
You've done nothing here.
- Bunu yapamazsınız!
- You can't do this!
Ama bunu yapamazsınız.
But you can't.
Şöyle ki yapamazsınız bunu.
No, you see, you can't do that. Um...
Bunu yapamazsınız!
You can't do this!
Bana bunu yapamazsınız.
You can't do this.
- yapamazsınız.
- flying back and forth.
Bunu yapamazsınız efendim.
You can't do that, sir.
Fakat birkaç yumurta kırmadan omlet yapamazsınız.
But you can't make an omelette without breaking some eggs.
Bana, Murdoch'ı sizin gözaltınızdan alıp soruşturmanın kalanını üç nolu polis merkezinden devam ettirmekten başka bir seçenek bırakmadınız. - Ama bunu yapamazsınız- -
I have no choice but to remove Murdoch from your custody and conduct the remainder of this investigation from Stationhouse Number Three.
Seninle konuşmaya gelenin öylesine birisi olmaması için ısrar ettim. Bu sizin için yeni bir şey farkındayım ama bu röportajı bu gece yapamazsınız.
I insisted that it wasn'tjust anyone coming down to talk to you and I realise, of course, that this is all very new for you, but you can't go ahead with this interview tonight.
Bunu yapamazsınız!
You'll kill him!
Bunu yapamazsınız.
You never do that.
- Afedersiniz, bunu yapamazsınız.
- Excuse me, you can't do that.
Demek istiyorum ki, cidden, yapamazsınız, bu adam ölü değil.
I mean, literally, you can't - this man is not dead.
Bunu yapamazsınız!
before you see her again. No, you can't do that!
- Hayır, yapamazsınız.
- No, you can't.
Ama şu anda ikiniz de bunu yapamazsınız.
But there aren't two sides in this anymore.
- Bağış yapamazsınız sanıyordum.
I thought you couldn't donate.
Buraya öylece dalıp araştırma yapamazsınız!
You can't just barge in here and start going through my place!
Bunu yapamazsınız.
You can't do that.
Sen-sen burada yoga yapamazsın. Kızın evlenirken.
You-you can't be here doing yoga while your daughter's getting married.
Bunu yalnız başına yapamazsın Liv.
You can't do this alone, Liv.
Kırmızı ile yanlış yapamazsın.
YOU CANNOT GO WRONG WITH RED.
Bunu yapamazsınız.
You cannot do this.
Yapamazsınız.
You can't.
- Bunu yapamazsınız.
You cannot do that.
Bunu asla yapamazsınız.
You've never managed more than us.
Hayır, yapamazsın. Bunu birlikte yapabileceğimizi bile düşünmüyorum. Bakacağız artık.
Hell, I don't even think we can do this together, but I'm going to see this through.
Özellikle ilaçlar için. Onlarsız hiçbir şey yapamazsın.
Especially for medicine- - anything you can't do without.
İşte bu tür şeyleri Madison Bulvarında yapamazsın, ve endüstri bu kadar istikrarsız, her şey değişiyor...
So those are the kinds of things that you can't do from Madison Avenue, or whatever, and that's how fluid the industry is, it changes very...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]