Yoruldum перевод на английский
4,670 параллельный перевод
Sıkıldım ve yoruldum.
I feel bored, tired.
Ben kuralları yoruldum düşünmüyoruz bu ne demek aslında bu dünyada olmak.
I'm tired of rules that don't consider what it's like actually being in this world.
- Çok yoruldum.
- I'm tired.
Kişilik olarak severim, ya da en azından severdim. Ancak kızın hayatın mahvetmesini izlemekten yoruldum. Yetti artık.
I mean, personally, I like him- - at least I used to- - but I'm just really tired of watching him ruin her life.
Açıkcası, ben mesaj bırakmaktan yoruldum.
Frankly, I'm tired of leaving them.
Bir anda çok ama çok yoruldum.
Suddenly, I'm just very, very tired.
Sadece yoruldum o kadar işte.
I'm just tired, that's all.
"Çok yoruldum."
" I'm so tired.
Baya yoruldum.
I'm pretty exhausted.
Hayır, şundan yoruldum :
No, I'm exhausted from
Kartvizitime hiç etki etmeyen bu tartışmadan yoruldum artık.
Well, I'm tired of the conversation that goes along with my business card.
Yoruldum ben.
Oh, I'm tired.
Çok yoruldum.
I'm exhausted.
Yoruldum ben.
It's hard for me.
Ben de yoruldum.
My grandfather is having a hard time.
Yoruldum sadece.
I'm tired.
ben yoruldum artık.
I'm just done.
- Yoruldum işte.
I'm just tired.
Ben şimdiden yoruldum.
I'm exhausted already.
Gerçekten çok yoruldum.
You can see my frazzle.
Yoruldum.
I'm tired.
Dede, yoruldum.
Grandpa, I'm tired.
Bütün gün tek başıma çalıştım ve yoruldum.
I worked alone all day and I'm tired.
- Yoruldum
- Tired...
- Oturmaktan yoruldum, hadi gidelim.
I'm tired of sitting. Let's go. We're early.
Yoruldum artık.
I'm tired.
Bağırmaktan yoruldum.
I'm tired of yelling.
Ve cidden kazmaktan çok yoruldum.
And I am getting really freaking tired of digging.
Lafı dolandırmaktan yoruldum artık.
I'm tired of dancing around it.
Çünkü mücadele etmekten yoruldum.
Because I'm tired of fighting.
Çok uzun bir hafta geçirdim ve yoruldum.
I've--I've had a really long week, and--and I'm tired.
Sabah idmanlarından dolayı yoruldum.
I'm tired from the morning's workout.
Bu derece yoruldum.
I am that... tired.
- Bu çok güzeldi ama yoruldum.
Are you leaving?
Çocuklar aranızdaki bu kavgadan yoruldum artık, taaamam.
Now, boys I am for one sick and tired of this little feud you're having, m'kay.
Belki sadece senin bu hiç bitmeyecek rekabet ihtiyacından yoruldum ve Harvard'ı senin kadar umursamıyordum.
Maybe I'm just exhausted from your endless need for competition... and I just don't care about Harvard as much as you do.
İki saattir onu sakinleştirmeye çalışmaktan çok yoruldum.
I'm so tired from trying to calm him down for two hours.
Yalnız olmaktan yoruldum ve umarım aradığım kişi siz olursunuz.
I'm tired of being lonely, and I'm hoping that you will be that person.
Yoruldum, Al.
I'm tired, Al.
Senin her gün aynı şeyleri giymenden ben yoruldum.
I'm getting tired of you wearing the same thing every day.
Tüm ailemi dışarıda temsil etmekten yoruldum artık.
I'm tired of being the public face for my whole family.
Bak, konuşmaktan yoruldum.
look, i'm tired of talking.
Soğumasını beklemekten yoruldum.
I got tired of waiting for it to cool.
Yoruldum, gidip uzanmam gerek.
I'm tired. I need to lie down.
Yoruldum ve bütün bu'şeker mi şaka mı'olayı beni çok susattı.
I'm tired, and all this trick-or-treating has given me a great thirst.
Beklemekten yoruldum.
I'm tired of waiting.
- Düşünmekten yoruldum.
- I'm tired of thinking.
Size doğruyu anlatmaktan yoruldum.
I'm tired all around, to tell you the truth.
Açıkçası, bu yolda ilerleyen durumların düzenli bir şekilde hayatımızı becermesinden bir nevi yoruldum, özellikle...
Frankly, I'm kinda tired of the way that this stuff is constantly screwing up our lives, especially...
Yatmaktan yoruldum.
Got tired of laying.
Biliyorsun ben de yoruldum.
Pleasant dreams. You know, I'm kinda tired too.