Çocuklar mı перевод на английский
32,449 параллельный перевод
Şuan yanında çocuklar mı var?
Are you with kids right now?
Beni işe alırken bilinçli çocuklar yaratmana yardım etmemi istediğini söylememiştin.
You didn't tell me when you hired me that you wanted me to help you create conscious children.
Veya lösemili çocuğu ile ilgilenen aile gördün mü ve onlara umut ve hayallerinden vazgeçmenin nasıl hissettirdiğini sordun mu? Bu yüzden sentetikler 24 saat çalışarak çocuklarının ölüme gidişini biraz daha katlanabilir kılmaz mı?
Or seen a family take care of a kid with leukaemia... and then ask them how it felt to give up every single hope and dream so they could work 24 hours around the clock to make their child's passage into death
Çocuklarımı okuldan al.
Pick up my kids.
Bu çocukları tanımıyorum bile!
I don't even know these kids!
Çocuklarımı oraya yazdırmaya çalıştım ama karşı çıktılar.
I tried to get my kids in there But there's been some resistance.
Kurt ve benim ne eşimiz ne de çocuklarımız var.
Wolf and me... we don't have wives and kids at home.
- Çocuk menüsünü yalnızca çocuklar alabilir.
I'm gonna eat it. Well, only a kid can order a kid's meal.
İkimizin çocukları için, bütün bu çocuklar için bu canavarı bulmama yardım et.
For both of our children, for all these kids, help me find this monster.
Bunlar benim botlarım. ve çocukların seninle paylaşmak istiyor.
These are my boots. Well, we've had a breakthrough, Mrs. Dalton, and your child wants to share it with you.
Seni Hacienda da karşılamak benim ve çocuklarım için bir zevktir.
It's always a pleasure for me and the boys to welcome you back at the hacienda.
Bilemiyorum. Çocukların mızrağı olmaz mı?
Kids aren't supposed to have spears?
Peki, çocukların mı var yoksa çalışıyor musun?
So, um, do you have kids or do you work?
" Çocukların var mı?
" do you have kids?
- Çocukların mı var?
- You have kids?
Çocuklarımı kaybetmeyeceğim.
And I'm not losing my kids.
Bu ortaya çıkarsa çocuklarımı kaybederim.
This gets out, I will lose my kids.
İşte bu yüzden asla çocuklarımı terk etmem ben.
That's why, cuz, I will never, never leave my children.
Sistem, çocukların başarılı olması için düzenlenmemiş. Bizim de bir şekilde rahatlamamız lâzım.
The system isn't made for these kids to succeed, and you got to shake it off somehow.
Git, çocukları al. Hemen gitmemiz lazım.
_
Çocuklarımız, ölümünü izlesin mi istiyorsun?
_
Çoğu daha çocuktu. Yol ayrımına geldiklerinde doğru yolu seçmek için yetiştirilmiş çocuklar.
Most of them were just kids, raised to reach a fork in the road and choose the right path.
Çocuklarım havuzda.
My kids are in the pool.
Yarın çocukları da alıp ayine gitmeyi planlıyorum. Ne?
I'm planning on going to the advent service tomorrow with the kids.
Işıkları görmek çocukların çok hoşuna gidecek.
I'm sure the kids would love to see the lights, Pablo.
Son defa çocuklarımızla oynadığını görüşüm olduğu.
The last time I'll see him play with our children.
Çocuklarım hep Pablo Escobar'ın çocukları olacak.
My children will always be Pablo Escobar's children.
Benim karım... Ve benim çocuklarım... Benimle kalacak.
My wife... and my children... stay with me.
O bombaları götlerinize sokacağım, sizi piç orospu çocukları.
I'm going to shove bombs up your asses, you bastard motherfuckers.
O adam çocuklarımı yem yapıp ailemi Los Pepes'in önüne atmak istiyor ve siz, kendinizi ilkeli olarak tanıtıyor ama hiçbir şey yapmıyorsunuz.
That man wants to dangle my family before Los Pepes and use my children as bait, and you, who call yourself a man of principle, do nothing about it.
Çocuklarım tehlikede.
My children are in danger.
Çocuklar, tamam mıyız?
Guys, are we good?
Seni ve çocuklarımızı.
You and our children.
Çocuklarımı bu işten sağ salim kurtarabilmemin tek yolu... Pablo'nun teslim olması.
And the only shot I have at getting my children out of this alive... is for Pablo to turn himself in.
Çocuklarım masumlar ve babalarının yaptıklarından haberleri bile yok.
My little kids are innocent children that have nothing to do with their father's problems.
- Tabii. Buyur, ben de tam çocukların saçmalıklarıyla uğraşıyordum.
Come on, I'm just finishing up some kid shit.
Dinleyin, çocuklar. Eğer biz dışarıdayken ya da uçak ilerlerken bir güç sorunu olup çit kapanırsa boku yedik demektir. Anladınız mı?
Listen, guys, if there's another power surge and that fence fails while we're out there in the open or-or while the plane's taxiing, we're toast, okay?
Üzgünüm ama çocuklarımız üzerinde deney yapmanıza izin vermeyeceğim.
Sorry, we're not going to let you experiment on our kids.
Ve çocuklarım hatta torumlarımın hayatları üzerine yemin ederim ki bu işte çok çok iyiyim.
And I swear to you, on the lives of my children and my grandchildren, that I am up to the task.
Üzgünüm, çocuklar.
I'm-I'm sorry, guys.
Hey, okulda popüler olmak için çocuklar da böyle yapmaz mı?
Hey, isn't that what the kids do to be cool?
Çocuklarımla ilgili özelim.
I'm private about my kids.
Çocuklarımın hayatına yemin ederim.
I swear on my children's life.
Çocuklarımı bana sarılın, tamam mı?
Give my kids a big hug for me, okay?
Bırakalım da çocuklar temiz bir çevrede, temiz bir suda yaşasınlar.
Let the children live in a clean area, clean water.
Tek sürücü ben olmalıydım ama çocuklar bana içirdiler, sen de biliyorsun ben...
I should've been the one driving, but the boys got me doing shots, and you know I'm...
- Çocuklarımı seviyorum.
- I love my kids.
Lakin, senin yardımına ihtiyaç duyacak başka çocuklar var burada, sana yakında ihtiyaç duyacaklar.
But there are other kids here that are gonna need your help, and they're gonna need it soon.
Deb'in çocukları içeri almak için yardımımıza ihtiyacı var.
Deb want's our help getting the kids inside.
Çocukları kurtardım.
I saved the kids.
Bunu ciddiye alacak mısınız çocuklar?
Are you guys seriously gonna do this right now?