Çok gençsin перевод на английский
828 параллельный перевод
Çok gençsin. Hiç bir şeyden haberin yok.
You're young yet, and you don't know things.
Çok gençsin.
You're too young.
Daha çok gençsin.
See, you're young.
23 demeyi tercih ederim. Sanırım bunun "kızak" demek olduğunu bilmek için çok gençsin.
I'd rather say 23 to you, but I guess you're too young to know that means "skidoo."
Çok gençsin.
You're too young
Sen böyle bir şey için çok gençsin.
You're too young for this sort of thing.
Hâlâ çok gençsin.
You're still young
- Her neyse, daha çok gençsin.
- Anyways, you're too young.
Böyle şeyleri düşünmek için çok gençsin, Alexandra.
You're too young to worry about such things, Alexandra.
Çok gençsin.
You are so young.
Daha çok gençsin.
You're too young.
Sen hâlâ çok gençsin.
You're still an adolescent.
Çok gençsin ve çok yeteneklisin.
You're very young and very talented.
Bunu bilmek için çok gençsin.
You're too young to know.
Bilemezsin, çok gençsin.
You wouldn't know. You're too young.
Kanun kaçaklarıyla dolaşıp tren soymak için çok gençsin evlat.
You're pretty young, son, to be riding with outlaws and holding up trains.
Çok gençsin.
You're the youngest.
İş adamı olamazsın, çok gençsin.
You couldn't be a businessman. You're too young.
Daha çok gençsin ve önünde uzun yıllar var.
You're very young and you have a long way to go.
Merit sen çok gençsin.
You're young, Merit.
Çok gençsin.
You're young
- Flörtleşmek için çok gençsin!
- You're too young to date!
Jimmy, daha çok gençsin.
Jimmy, you're very young.
Çünkü sen çok gençsin ve ben çok yaşlıyım.
Because you're so young and I'm so old.
Çok gençsin.
You are very young.
Anna, Anna, kalbini mezara gömmek için henüz çok gençsin.
Anna, Anna, you're much too young to bury your heart in a grave.
Çok gençsin, emin olmanı istiyorum.
You're young, I want you to be sure.
Bunun bir parçası olmak için çok gençsin, değil mi?
You were too young to have taken part, weren't you?
Bunun için çok gençsin.
You are too young for that.
Bizde bol olsa bile sen daha wiski için çok gençsin
You're too young for whiskey even if we had plenty.
Sen bunun için çok gençsin.
You're much too young for that.
- Anlamak için çok gençsin.
- You're too young to understand.
Çok gençsin ve geleceğin parlak.
You're far too young and hopeful.
Sen böyle konuşsan da Setsuko hâlâ çok gençsin, geleceğin de çok parlak.
Nevertheless, Setsuko, you may say so but you're still young and your future is bright.
Çok gençsin, tehlikeli adam.
Hmm. You're a young, dangerous man.
Ally, Ally, aşktan yoruldum Sen çok gençsin ve ben unuttum
Ally, Ally, ain't love rotten? You're too young and I've forgotten
Bunu hatırlamak için çok gençsin.
You are too young to remember
Sen çok gençsin.
You're too young.
çok gençsin.
- You, so young?
Şimdi sen gençsin, çok gençsin...
Now you're young, too young...
Sen çok gençsin...
You're so young...
Henüz çok gençsin.
You're only young.
Çok gençsin.
And don't blush.
- Sen çok gençsin.
- You're too young.
Sen çok gençsin, Sergey.
You are so young, Serguei.
- Daha çok gençsin.
- Well, you're young yet.
- Canım çok gençsin.
- My dear, you're young.
- Niçin? - Düşündüğümden çok daha gençsin
You look much younger than I thought.
Senden çok memunnum, gençsin.
I am glad for you, you are young
Çok şanslı bir gençsin Toro.
You're a very lucky young man, Toro.
Biliyorsun, bir düşün sen gerçekten benim için çok fazla gençsin.
You know, come to think of it you're really much too young for me.
gençsin 79
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir isim 32
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir isim 32