Şansına küs перевод на английский
207 параллельный перевод
- Şansına küs.
- Tough luck, halfback.
- Şansına küs.
- You're out of luck.
Şansına küs, ıskalamışsın.
It's your bad luck you missed him.
- Şansına küs Pfiffer.
- Tough luck, Pfiffer.
Haklıysan, şansına küs.
If you're right, it's your hard luck.
Onlara rastlarsan şansına küs zaten.
If you run into them, you'd be out of luck anyway.
Şansına küs, Flynn.
Tough luck, Flynn.
Şansına küs ki hayır.
No, you're out of luck.
O halde şansına küs.
Tough luck, then.
- O iş ne oldu, Allenby? - Şansına küs, Corry.
AND THEY'RE NOT EVEN REVI EWING CASES OF HOM ICI DE.
Şansına küs!
Tough luck!
Şansına küs.
Bad luck.
- Şansına küs!
You are unlucky!
Şansına küs evlat.
No dice. You infect the whole place,
Şansına küs, denizci.
Tough luck, sailor.
Şansına küs, Karl.
well, bad luck there, karl.
- Şansına küs.
- Break, your ass.
- Şansına küs.
-'Hard luck.
Şansına küs, Eugene.
Too bad, Eugene.
Şansına küs, Karl. Cevap Westham United.
It is, in fact, West Ham United.
Şansına küs Julie.
Tough luck, Julie.
Geç geldin. Şansına küs.
You see, you come too late.
Şansına küs, kurtçuk.
Tough luck, maggot.
Şansına küs, Al.
Deuces, Al.
Şansına küs. Seni şeytan bile almaz.
Even the devil wouldn't have you.
Şansına küs.
Fat chance.
Şansına küs, Swensen!
Tiny bubbles up your nose, Swensen.
YOldalar,..... gittikleri yerde de telefon yok, şansına küs.
They're on the road and where they're going, there are no phones, so you are outta luck.
Şansına küs, Lefort.
Tough luck, lefort.
- Şansına küs.
- Tough luck.
Acil bir durum olursa şansına küs.
If there's an emergency, you're out of luck.
- Şansına küs Dick.
- Hard luck, Dick.
Bu da seni korkutuyorsa, şansına küs.
If that scares you, tough!
Şansına küs, çenesiz.
Tough luck, chinless.
Şansına küs, amigo.
Tough break, amigo. [Laughing]
Şansına küs.
Not a chance.
Şansına küs.
You're out of luck.
- Şansına küs.
- Tough luck. You're the chauffeur.
Şansına küs!
You'll be lucky!
Şansına küs dostum.
Brother, take it easy.
"Şansına küs dostum, bu hafta zam geldi. 40,000 dolar istiyorum."
The price's gone up this week. It's now 40,000. "
- Şansına küs, senin için yapıyorum!
Well, too bad! I'm doing it for you!
Şansına küs Mick.
- Hey. - Oh, tough luck, Mick.
Deacon da benim en iyi dostum ve ona söylemem diye söz verdim! Şansına küs!
Well, he's my best friend, and I promised I wouldn't say anything.
Bütün sıcak suyu da kullanırım. Şansına küs.
If I use all the hot water, tough noogies.
- Şansına küs.
- That's too bad.
- Şansına küs.
- Hard luck.
Şansına küs, çocuk.
- No.
- Sansına küs!
- Tough shit!
Şansına küs.
Tough.
Şansına küs.
SO I GUESS YOU'RE OUT OF LUCK.
kusura bakma 1152
kusura bakmayın 909
kuşum 23
kusursuz 113
kusura bakma ama 29
kusuruma bakma 61
küstah 56
kusuruma bakmayın 108
kusura bakmayın ama 27
kusura bakmayın efendim 20
kusura bakmayın 909
kuşum 23
kusursuz 113
kusura bakma ama 29
kusuruma bakma 61
küstah 56
kusuruma bakmayın 108
kusura bakmayın ama 27
kusura bakmayın efendim 20
kusura bakmazsanız 22
kuşlar 80
kusma 19
kusurumuza bakmayın 21
kuşkusuz 237
kusacağım 96
kuş beyinli 35
küstahlaşma 16
şansıma 19
şansını zorlama 45
kuşlar 80
kusma 19
kusurumuza bakmayın 21
kuşkusuz 237
kusacağım 96
kuş beyinli 35
küstahlaşma 16
şansıma 19
şansını zorlama 45