Abartmıyorum перевод на испанский
215 параллельный перевод
Hiç de abartmıyorum! Daha fazla şey öğrenecektim
Quería averiguar algo más.
Gerçekten, abartmıyorum.
En serio, no exagero.
Bu sefer abartmıyorum, müfettiş.
Esta vez no exagero, inspector.
İnan abartmıyorum Andrea.
No exagero Andrea, en absoluto.
- Abartmıyorum.
- No lo hago
Abartmıyorum.
Oh, no
Abartmıyorum yani, hakikaten manyakça.
No estoy exagerando, Louis, es realmente fantástico.
Abartmıyorum, kusura bakmayın!
Con el pecho... - no exagero -
- Fazla abartmıyorum.
- No, no es mucho.
Hiç abartmıyorum, Pedere ne olursa olsun yetmez.
Sin exagerar, lo que le pase a usted no será suficiente.
Abartmıyorum.
Y no exagero nada.
Olmadık şeyler, hiç abartmıyorum.
Eso es extraño y ésta es sólo una subestimación.
Abartmıyorum.
No lo he exagerado.
Abartmıyorum, memur bey!
Yo no oficial.
Abartmıyorum, değil mi?
No estoy exagerando, ¿ Verdad?
Aslında.. .. hiç abartmıyorum..
La cosa es... sin exagerar...
- Hiçbir şeyi abartmıyorum!
- ¡ No exagero nada!
Abartmıyorum, size gerçeği söylüyorum.
No es una exageración, sino la verdad escueta.
Efendim, emin olun abartmıyorum.
Y entiéndame, señor, no estoy exagerando.
Yer gök dolaşıyoruz, abartmıyorum.
Removemos el cielo y la tierra. Sí, no es exagerado decirlo.
Abartmıyorum.
No estoy exagerando.
Atmosferden geçmeyi başarabilen meteor sayısı o kadar düşüktür ki bizim sınıfta bir kişinin başına düşme ihtimali abartmıyorum astronomik boyuttadır.
El porcentaje de meteoritos que lograron entrar en la atmósfera es tan pequeño que la probabilidad de que le pasara a alguien de aquí es astronómica, y no es chiste.
- Hayır abartmıyorum.
- No lo estoy.
Yüzlerce kadın ki bunu abartmıyorum madam,... bunu ödemişlerdir.
Cientos de mujeres han pagado por ello, Madame, y no exagero.
Saçın Michelangelo'su. Abartmıyorum!
El Miguel Angel del cabello.
Hayır, abartmıyorum.
No, Señor.
Hayır, abartmıyorum, Raoul.
No, no estoy tratando de ser un noodge, Raúl.
30 ya da 20 yıl önceki gibi... abartmıyorum.
Me siento como hace 20 ó 30 años... sin temor a exagerar.
Hayır, abartmıyorum.
Gloria! - No, no estoy exagerando
Abartmıyorum.
Y no es chiste.
Bir de ona avukatlık etmesi için kimi getirdiğime bak ülkenin en iş bitirici avukatlarından biri abartmıyorum, geleceğin adalet bakanı.
Y fíjate a quién he escogido como su abogado. Uno de los más brillantes del país. Basta de mierda.
Sizin hakkınızda çok şey duydum, inanın abartmıyorum.
He oído mucho sobre usted y los elogios no han sido exagerados.
Hayır. Abartmıyorum.
No, no estoy exagerando!
- Abartmıyorum!
- iNo exagero!
Yemin ederim abartmıyorum.
Lo juro por dios, y no estoy exagerando.
Hiç abartmıyorum. Bu adam gerçekten harika biri, bana inanabilirsin.
Sólo le falta un milagro para llegar a santo.
Abartmıyorum.
No estoy exgerando.
Abartmıyorum.
Sin juegos de palabras.
Deli değilim ve durumu da abartmıyorum.
No estoy loco ni estoy exagerando.
Sonuç, abartmıyorum, hiç arkadaşım yok.
Asi que en realidad no tengo amigos.
Gerçekten abartmıyorum. O dönemde çok ağır geliyordu.
A ratos, era muy pesado.
Durumu abartmıyorum.
No exagero en absoluto.
Kesinlikle fazla abartmıyorum.
¡ Claro que no estoy exagerando!
Abartmıyorum.
Nada de eso.
Abartmıyorum.
- No dramatizo.
Abartmıyorum.
Sabes que no exagero.
Hayır abartmıyorum.
No, no exagero.
Gerçekten abartmıyorum.
Estás exagerando. No, para nada.
Abartmıyorum.
No estoy diciendo las cosas en hipérbole.
Tamam, belki bazı şeyleri abartmışımdır... çünkü bilirsin, bunu aptal liseli kızlar için yazıyorum.
Ok, tal vez exageré \ ~ en algunas cosas. Porque, ya sabes, estoy escribiendo esto \ ~ Liceo de niñas estúpidas.
- Hayır, abartmıyorum.
- no.