Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ A ] / Ama bilirsin

Ama bilirsin перевод на испанский

3,117 параллельный перевод
Dolly Parton'unki kadar büyük bir şeyden bahsetmiyorum ama bilirsin karşıdan bakınca insanı saçlar, saçlar diye çığlık attıran, sanki öyle bağıran, anlıyorsun değil mi?
No estoy hablando de grande en plan Dolly Parton pero necesitas algo que grite : ¡ Pelo! ¡ Pelo!
Evet öyle, ama bilirsin... George, hayatta biraz değişiklik lazım.
Si, pero, ya sabes, es por cambiar de vida, George.
Çok iyi bir adamdı ama bilirsin işte, yaz aşkı, o kendi yoluna gitti ben de kendi yoluma.
Él era un gran tío, pero, ya sabes, romance veraniego. Fue a su manera, yo fuí a la mía.
bu işi bu şekilde yürütürsün ama bilirsin yönetmeliyiz.
Es una carga de esta forma, pero ya sabes, nosotros controlamos.
Tabii yapmacık, küstah ve kibirli biri. Çirkin olsaydı bu itici olabilirdi. Ama bilirsin beni.
Digo, seguramente, él es pomposo y zalamero y arrogante y en un hombre más feo, eso sería poco atractivo pero me conoces
Ama bilirsin işte, kendisi biraz kurnaz.
Pero, ya sabes, es hábil.
Konuştuk ama bilirsin işte, her şey normal, oldukça açık.
Hablamos, pero, ya sabes, está bastante claro que las cosas están bien.
Her şey parayla ilgili ama bilirsin işte bunları yapan her kimse soğuk kanlı bir katil.
Sabemos que es por dinero, pero, ya sabes, quien está haciendo esto se lo toma en serio, es un asesino a sangre fría.
Ama bilirsin, gerçek silahlar ortaya çıktığında,... düşünmeye zamanın olmayack.
Pero sabes, cuando salen las armas de verdad, no hay tiempo para pensar.
Ama bilirsin, hayat böyledir.
Pero creo que así es la vida.
Ama bilirsin, bana daha çok emir gibi geliyor.
Pero sabes, suena como más que una demanda para mi.
Ama bilirsin, beni dinlemezler.
Sabes que ellos no escuchan.
Onun istediğini düşünüyorum ama... onun, nasıl gittiğini bilirsin.
Bueno, creo que lo intentó hacer unos meses pero... bueno, ya sabes lo que pasó.
İstediğini söyleye bilirsin.. Ama ben değişmeyeceğim.
Puedes decir todo lo que quieras... pero no voy a cambiar.
Ama hatanı düzeltmek için bir şeyler yapa bilirsin.
Pero puedes hacer algo para corregir el fallo.
- Sadece Peter gelsin dedim ama nasıl olduklarını bilirsin.
- Bueno, yo sólo le dije a Peter que viniera, pero ya sabes cómo son.
Bilirsin, sadece çalışabilmek için kullanıyorum, ama, uh, Bu seni ayık ve konsantre tutucak.
Sabes, ahora solo la uso para estudiar, pero te mantendrá alerta y centrado.
Bilirsin, kutsal kitapla ilgili pek bilgim yoktur ama sanırım şuan ona ihtiyacım var...
Ya sabes, no es que esté leyendo mucho la Biblia, pero no hay mucho ahí sobre cómo es...
Bilirsin, bazıları yardım için rakibini kiralamanın boktan olduğunu söyleyebilir ama bence cesaret ister.
Sabes, algunos dirían que es de mal gusto contratar a la competencia para ayudarte, pero... Pienso que requiere valor.
Bilirsin ya, çok küçüksündür ama sanki herkes sana bağIıymış gibi hissedersin.
Sabes, sé que eres la pequeña, pero parece que todo el mundo depende de ti.
Bilirsin, ama onlar orada değildiler.
¿ Sabe? , pero no ellos no estaban allí.
Evet, yani, ben sadece saatini alacaktım bilirsin, ama bu adam!
Sí, digo, se suponía que sólo iba a coger el reloj, entiendes, pero ¡ este tío!
Tony sonunun geldiğini söyledi, ama, bilirsin, benimki geldi mi?
Tony dijo que tenía su fin, pero, ¿ acaso yo tenía el mío?
Ama en iyi sen, devam eden donanma soruşturması sırasında bilgi veremeyeceğimi bilirsin.
Pero ustedes, más que nadie, deberían entender que no me puedo comprometer en una investigación naval en curso.
Nasıl olduğunu bilirsin, tadı güzeldir ama besin değeri yoktur ve sonuç olarak onu yediğine pişman olursun.
Ya sabes, saben muy ricas, pero no tienen valor nutricional y al final, lamentas haberlas comido.
Sanki geçen hafta, telefonda konuştuğumuzda bilirsin işte, her şey yolunda gibiydi. Ama bu gün, biraz garip davranıyorsun.
Eso parecía la semana pasada cuando hablamos por teléfono, ya sabes, todo estaba bien, y entonces hoy, estás actuando de esta manera tan rara, y...
Ama bunun nasıl hissettirdiğini bilirsin şu polis tarafından daha yeni terk edildin, değil mi?
Pero tú sabes cómo se siente. Te acaba de dejar ese policía, ¿ verdad?
Yani bilirsin işte eğlenceli ama fahişe gibi değil.
Ya sabes, divertido pero no de zorrón.
Bilirsin işte, arasıra özlüyorum ama- -Tatlım, tatlım...
De vez en cuando, pero... Nena... nena, veo a algunos de los chicos del equipo.
Bilirsin, o çok güzel, Ama galiba benle sadece arkadaş olmak istiyor.
Sabes, ella es hermosa pero creo que solo quiere ser mi amiga.
Ama neden yok etmeye çalıştığı yerde kalmayı seçti? Amanda'yı bilirsin.
¿ Pero por qué quedarse en el lugar que intentó destruir?
Pepa kadınlardan hoşlanır... bilirsin, her zaman üzerine sürtünüyorlar, ona da kokuları bulaşıyor... kucaklaştık, omzuna dokundum,
Pepa ama las mujeres... Sabes, Él se frota mucho con ellas Y por eso huele así...
Evet, tabii, bilirsin, çok efor sarf etmen gerektiğini biliyorum ama kendi işinmiş gibi bunu yapabilirsin.
Sí, bueno, ya sabes, sé que esto necesita mucho trabajo, pero puedes hacerlo tuyo.
Ama bilirsin, bugünden itibaren,... ben saha tecrübesi kazanmış olacağım, Lance de silah alıyor.
Pero, ya sabes, después de hoy,
Kadıncağız, bilirsin, Çocukluğunda sürekli acı çekmiş sonunda kendisi gibi hisedeceği bir işi olmuş,.... ama yine de öldürüldü.
Esta mujer, sufrió durante toda su infancia para terminar haciendo por fin algo con su vida, y cuando lo hace, la asesinan.
Evet, yani biraz üzüldü, ama onu bilirsin o bu sorumluluğu...
Sí, quiero decir, estaba un poco disgustado, pero sabes como es, va a... - ¿ Quieres que hable con ella?
Gelenler mum boya gibi şeylerdi, büyük ihtimalle çocuğu yapmıştı.ve bilirsin, ben- - yapmamalıydım, ama açtım, diyordu ki,
Es una de esas hechas con lápices de colores, evidentemente la hizo su hijo, y sabes, no debería, pero la abrí y ponía,
Sadece, okulda insanlar beni pek bilirsin, tanımıyorlar, ve ben bunu hiç sorun etmezdim, ama artık lisedeyim ve erkekler var- - ve kızlar farklı ve erkekler farklı, ve ben kimsenin dikkatini çekmiyorum ve neden böyle bilmiyorum.
Es que, en mi escuela, la gente no siempre, ya sabes, sabe quién soy, y siempre he estado conforme con eso, pero ahora estoy en la preparatoria y es que todos los chicos y... y las chicas con diferentes y los chicos son diferentes, y no estoy en el radar de nadie, y no se exactamente por qué.
Hadi ama Eli, bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Vamos, Eli, sabes cómo funciona esto.
Evet ama sanırım ilk Duke Ellington'ın yaptığını bilirsin.
Sí, pero creo que Duke Ellington la hizo primero.
Ama ne derler bilirsin.
Pero ya sabes lo que dicen.
Benim tercihim değildi,.. ... ama biraz sertlikten hoşlanıyor, bilirsin.
No es de mi preferencia, pero a ella le gusta duro.
Hep planladığım şey ama nasıl bir şeydir bilirsin.
Siempre lo estuve pensando pero ya sabes cómo es.
Yapman gerektiğini bilirsin ama iş yapmaya gelince cesaret etmek zordur.
Sabes que tienes que hacerlo, pero cuando llega el momento es difícil encontrar coraje.
Ama atladıktan hemen sonra sorun olmayacağını da bilirsin.
Pero sabes que momentos después de saltar estará bien.
İkinizin arasında bir şey olduğu açık ve seni terk etmiş ama belki bir tüyo verebilirsen kurabiye kavanozunu açmak için bilirsin?
Es evidente que ustedes dos tuvieron algo y ella te dejó pero quizás puedas aconsejarme sobre "cómo abrir el tarro de galletitas". ¿ Entiendes?
iPhone'um olmadan yaşayamam. Bu da, bilirsin, biraz üzücü ama tamamen doğru...
No puedo vivir sin mi iPhone, lo cual es triste, pero a la vez cierto
Tamam, dandik davranıyorum. Ama güzeldi, yani, bilirsin... Genelde değil ama şimdi.
No muy seguido, admitámoslo, pero... ahora.
Her zaman bir gun beraber gidecegimizi dusunduk ama, bilirsin, durumlar... · Durumlar
Siempre quisimos ir juntos un día, pero, ya sabes, cosas... cosas.
Tam olarak değil, ama onun ses tonunu bilirsin, anne.
No exactamente, pero ya conoces su tono, mamá.
Bilirsin, sanırım kavga etmemizin nedeni birbirimizi çok sevmemiz, ama birbirimizi hiç göremiyoruz.
Creo que la razón por la que peleamos... es porque nos amamos tanto, pero nunca nos podemos ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]