Ama bu yeterli değil перевод на испанский
237 параллельный перевод
Ama bu yeterli değil.
Pero eso no es suficiente.
Ama bu yeterli değil.
Eso no es suficiente.
Biliyorum hayatım, ama bu yeterli değil.
Lo sé, pero no es suficiente.
Ama bu yeterli değil.
Pero eso sólo no es suficiente.
Ve kavuştun. Ama bu yeterli değil, yetmemeli.
Eso ya lo tienes, y no es suficiente, ni debería serlo.
Ama bu yeterli değil.
Pero todo eso no basta.
Cinsiyet olarak erkeksiniz, ama bu yeterli değil.
Sí, digamos que sos de sexo masculino pero, eso no basta!
Ama bu yeterli değil.
Pero no basta.
Ama bu yeterli değil gibi görünüyor.
pero parece que no es suficiente.
İki güzel insan, ama bu yeterli değil.
Dos hermosas personas, pero esto no es suficiente.
- Evet, ama bu yeterli değil.
Sí, lo sé, pero no alcanza.
- Ama bu yeterli değil.
- Pero no alcanza.
Gerçekten çok iyi dinliyorlar, Wallenberg, ama bu yeterli değil.
Cierto que ha estado impecable, Wallenberg, pero aqui no es suficiente.
Ama bu yeterli değil, değil mi?
Pero eso no es bastante, ¿ verdad?
Çekiciliğiniz ortada. Ama bu yeterli değil.
Tu encanto es obvio, pero no es suficiente.
Bizi arkadaş sanıyorlar ama bu yeterli değil Bırak da bu gece aşık olayım
Ellos piensan que somos amigos para mí eso no es suficiente, sólo quiero estar en amor esta noche
Bizi arkadaş sanıyorlar ama bu yeterli değil Bırak da bu gece aşık olayım İyi mi?
Ellos piensan que somos amigos para mí eso no es suficiente, sólo quiero amar esta noche.
Ama bu yeterli değil, Sam.
Pero no es suficiente.
Koker köpeğine iyi davrandığına eminim. Ama bu yeterli değil.
Seguro que es muy bueno con su cocker spaniel, pero no basta con eso.
Nazik biri, ama bu yeterli değil.
Es majo, pero no es suficiente.
Ama bu yeterli değil. Görmüyor musun?
Eso no basta. ¿ No lo ves?
Ama bu yeterli değil.
Pero no fue suficiente
Ama bu yeterli değil.
Pero no es suficiente.
Ama bu yeterli değil. Ben sizi istiyorum, Bay Poirot.
Pero esto no es suficiente le quiero a usted Sr. Poirot.
- ama bu yeterli değil.
- Pero no es suficiente.
İstiyorum. Benimle birlikte olmak istediğine inanıyorum ama bu yeterli değil. Neyin tehlikede olduğunu biliyorum.
Creo que quieres estar conmigo... pero eso no es lo suficiente.
Fox'un reklamlardan servet kazandığı doğru. - Ama bu yeterli değil.
Fox gana una fortuna en publicidad, pero no es suficiente.
Evet ama bu yeterli değil.
Sí, pero no por mucho.
Hayata geri dönüyorsun. Ama bu yeterli değil.
Has vuelto a Ia vida, pero no basta.
Ama bu evde ömür boyu misafir kalması için yeterli değil.
Pero eso no es suficiente para un invitado de por vida.
Bu yeterli sebep değil ama, bunu da geçelim.
Poco convincente, pero sigamos.
- Biliyorum Bill ama bu rol için yeterli değil.
Ya lo se Bill, pero eso no es suficiente para ese papel
- Bu iş için sana fazladan ödüyorum, ama bu senin için yeterli değil, bu yüzden çaldın!
Te pago bien tu trabajo, pero no te basta y robas.
Subaylardan yardım istedim, ama bu da yeterli değil.
Los oficiales ayudarán, pero no basta.
Evet, ama bu kadarı yeterli değil.
Sí, pero no lo bastante.
Bu oldukça hızlı ama yeterli değil.
Es mucha velocidad, pero quiero más.
Bunlar unutulacak şeyler değil Valere! Bunlar beni şüphesiz çok güzel etkiliyor ve benim gözümde de bu nişanı tamamen haklı çıkarıyor. Ama bunlar başkalarının gözünde yeterli olmayabilir.
Todo eso me hace un efecto maravilloso, y es suficiente para justificar mi compromiso, pero no es suficiente para justificarlo a los otros, y no estoy segura que entiendan mis sentimientos.
Bu etkileyici değil, ama yeterli.
Pequeño de estatura, grande en poder :
Ama bu şov, Broadway için yeterli değil.
El show no es lo bastante bueno para Broadway.
Çoğu kişi için bu yeterli olurdu, ama yo, Poirot için değil.
Para la mayoria habría sido suficiente, pero no para Poirot.
Ama bu senin için yeterli degil.
Pero, eso no es suficiente para ti.
Bu bir başlangıç ama yeterli değil.
Lo cual no es suficiente.
Çok iyi bir cerrahsın Peter, ama bu Pediyatri için yeterli değil.
Eres un cirujano muy bueno, Peter, pero eso no basta en Pediatría.
Sana anaokulunda ne öğrettiler bilmiyorum ama en iyin bu durumda yeterli değil!
Lo mejor no es suficiente No lo sé... No sé qué te enseñaron en el kinder, pero lo mejor que puedas hacer no es suficiente ¿ Ok? ¡ Me sedujiste!
Davanın tek ele gelir yanı bu, ama yeterli değil.
Pero es lo único que tiene este caso. No es suficiente.
Her gün yazacağım konusunda söz verdiğimi biliyorum, ama bu o kadarı yeterli değil.
Sé que te prometí escribirte a diario pero eso no es suficiente.
Ama bu, birisini karalamak için yeterli değil.
Pero eso no es excusa para difamar a alguien. No justifica hacer que un inocente quiebre.
Evet belki Poe ile aramız pek iyi değildi. Ama bu vücuduna iki kurşun yemesi için yeterli sebep değil.
Aunque no hubiera simpatía entre nosotros... no merecía dos disparos en el pecho.
Ama bence bu yeterli değil.
Ella tiene que pasar con perfectas credenciales.
Ve bu, onun için yeterli gibi görünüyor. Ama benim için değil.
Y creo que eso fue demasiado para él... pero no para mí.
Hep işleri yoluna koyduğunu düşünüyorsun ama bu yeterli olmuyor değil mi?
Siempre te ocupas de todo,... - Voy a hacerlo. -... pero nunca es suficiente.
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu imkânsız 18
ama bu 445
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama bu sabah 17
ama bu kez 23