Durum перевод на испанский
45,713 параллельный перевод
Durum sandığınız kadar ciddi değil.
La situación no es tan grave como piensa.
- Mevcut durum nedir?
¿ Cuál es la situación?
Durum benim bahsettiğimden daha ciddi bir hâl aldı.
Creo que la situación es peor de lo que me informaron.
Bu süreç sırasında reaktör patlarsa durum daha da kötüleşir.
Será peor si el reactor nuclear explota en ese momento.
Acil bir durum var, içeri giremezsin!
Es una emergencia. No puede entrar.
- Santralde durum ne?
¿ Y la planta?
Boşaltma sistemi acil durum valfını açın!
¡ Abre las válvulas de ventilación! ¡ Válvula de ventilación 115, preparando para abrir!
- Acil bir durum yok mu?
¿ No es algo grave?
- Durum nasıl?
¿ Cuál es la situación?
Durum çok kötü.
Se ve realmente mal.
Ne olduğunu bilmiyorum, durum çok kötü galiba.
No lo sé. Algo está pasando. Habrá empeorado.
Başka bir deyişle mevcut durum çok vahim.
Esto demuestra que la situación es desesperante.
Durum gittikçe kötüleşiyor.
No tenemos el control sobre el desastre, y empeorará.
Durum o kadar vahim mi gerçekten?
¿ Tan grave es la situación?
Durum kritik.
Es pésima la situación.
Durum çok kötü.
La situación empeoró.
Uçuş kontrol, durum nedir?
Control de vuelo, ¿ cuál es la situación?
Acil bir durum olmadığı sürece ziyaret etmeyeceğimde anlaşmıştık.
Acordamos que no debía visitarlos a menos que fuera una emergencia.
Doğu lidersiz kaldı ki bu durum uzun süre böyle devam edemez.
los últimos acontecimientos, el este está sin líder, situación que no durará mucho.
Durum kötü.
Esto se pone feo.
- Jim! Şeyde acil durum var o yerde. Hemen gelmelisin.
Jim, ven rápido.
Acil durum bile değil aslında...
Con esa cosa. No es urgente...
Karmaşık bir durum.
Es complicado.
Dediğim gibi karmaşık bir durum.
Como te dije, es... es complicado.
- Trol Avcısı! Durum acil! - Ne oldu?
- ¡ Cazatroles, urgente!
Güç merkezden kesildi, acil durum frenleri devrede yani bu tren 50 metreden öteye gidemez.
Central corto la energía, los frenos de emergencia se dispararon, y este tren no se puede mover más de 50 pies.
bu durum genç Nascimento'nun aksine Garrinchia ve Vava'yı rahatlatıyor.
y los recién llegados Garrincha y Vavá capitalizan a diferencia del joven Nascimento.
Ama nihayetinde durum kendini ne kadar kurtarmak istediğine kalacak.
Pero, en última instancia, dependerá de lo mucho que quiera salvarse.
Pekâlâ, durum ne?
¿ Cuál es la historia?
911 operatörü, acil durum nedir?
Operador 911, ¿ cuál es su emergencia?
Ama böyle bir durum olsaydı kesinlikle polisi arardım.
Pero si ocurriera, llamaría a la policía.
Ciddi bir durum olduğunu siz söylediniz.
Tú misma lo dijiste. "Condición más grave".
Acil durum! Acil durum!
¡ Emergencia!
Bence endişelenmenizi gerektirecek bir durum yok.
- ¿ Nada mas? - Si. Nada para preocuparte por allí.
BV, durum karışık.
Es complicado.
İçinde bulunduğum durum yüzünden, Stanley Rubino gibi götün tekine 25 kilo için yalvarmalıyım.
En mi posición, tengo que suplicarle a un animal como Stanley Rubino por 25 kilos.
Durum?
Estado.
Şimdi, acil durum kanalları olacak.
Ahora, tendrá canales de emergencia.
Kaptan Amerika'nın kafayı yemesiyle ilgili bir durum galiba.
Yo creía que eso era un armario. ¿ Sigue siendo mi cuarto? - Pasa.
- Durum korkunç görünüyor ama güvenlik sistemimiz çalışıyor.
- Conserven la calma. - Nos vamos a morir aquí.
Acil durum!
Emergencia.
Yani bu durum için çok eğitimli.
Así que está entrenada para este tipo de situaciones.
Biliyorsun anne. Çünkü sen sadece Kontrol edemiyorum Bu kesin durum anlamına gelmez yapmalısın Bana bağırın
Oye, mamá, sólo porque no puedes controlar esta situación en concreto, no tienes por qué agredirme.
Bu durum için o da üzgün.
Dice que lo lamenta.
Çok sinir bozucu bir durum.
Qué fastidio.
Bu durum kırık bir kalpten daha önemli.
Esto es demasiado importante para sentimientos heridos.
Durum göründüğü gibi değil.
La situación no fue lo que parecía.
Durum kontrol altında.
La situación está bajo control.
- Evet, bütün var Durum kontrol altında.
- Sí, tengo toda la situación bajo control.
Durum nedir Çavuş?
¿ Cuál es el informe, sargento?
- Durum ne?
¿ Cómo están las cosas?
durumu 30
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum şu 37
durum bu 36
durum nasıl 38
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum şu 37
durum bu 36
durum nasıl 38