Eski bir arkadaşım перевод на испанский
1,003 параллельный перевод
Eski bir arkadaşımla karşılaştım. Beraber savaştaydık.
He visto a un viejo amigo de la guerra.
Hayır, ordudan eski bir arkadaşıma rastladım.
No, me encontré con un viejo amigo del ejército.
Eski bir arkadaşım.
No, es un viejo amigo.
Çok eski bir arkadaşım.
Es un viejo amigo mío.
C. M., Charles Morley, benim eski bir arkadaşım.
C.M., Charles Morley, un viejo amigo mío.
Lord Henry Wotton, Oxford'dan eski bir arkadaşım.
Dorian, éste es Lord Henry Wotton. Un viejo amigo de Oxford.
Fred, sana Cliff Scully'i tanıştırayım, eski bir arkadaşım.
Es un viejo amigo mío. - Hola, Freddy.
Eski bir arkadaşım.
Un viejo amigo.
Merci. M. Lavine, M. Verdoux - eski bir arkadaşımdır.
Merci, M. Lavine, M. Verdoux, un viejo amigo.
Evet, eski bir arkadaşım paramparça oldu.
QUERIDA, EL SR. BRANT ESTÁ EN BUSCA Y CAPTURA.
- Benim eski bir arkadaşım...
- Soy amigo suyo...
Eski bir arkadaşım San Franciscolu bir kızla evlendi de.
Un viejo amigo se ha casado con una chica de San Francisco.
Sadece eski bir arkadaşım.
Es un viejo amigo mío.
Bu, Alex Burke, eski bir arkadaşımın oğlu. Jessie Halaları.
Este es Alex Burke, hijo de mi viejo amigo.
Eski bir arkadaşım beni görmek istiyor.
- Un amigo quiere verme. Termina de desayunar.
Eski bir arkadaşımı getirdim.
Este es un antiguo amigo.
Ayrıca eski bir arkadaşım.
Además es una vieja amiga.
Eski bir arkadaşım birkaç günlüğüne geliyormuş.
No, un antiguo alumno que viene por unos días.
Babası benim eski bir arkadaşım.
Su padre era un viejo amigo mío.
Eski bir arkadaşım - Ne zaman buraya gelsem ziyaret ederim.
Un viejo amigo. Yo... le hago una visita cada vez que vengo.
Bay Wormold, eski bir arkadaşım.
El Sr. Wormold, un viejo amigo.
Angelina, bu Deanie. Benim eski bir arkadaşım.
Angelina, ésta es Deanie, una vieja amiga mía.
Gazetecilik yapan eski bir arkadaşımı göreceğim.
Voy a buscar a un viejo amigo mío que es periodista.
- Eski bir arkadaşımla karşılaştım.
Me he encontrado con un amigo y fuimos a tomar algo.
Özellikle de mesele, hoşlandığım eski bir arkadaşımı ilgilendiriyorsa...
Sobre todo porque incumbe a un viejo amigo al que aprecio.
Eski bir arkadaşımız var.
Ha vuelto un viejo amigo.
Eski bir arkadaşım, silah ustası.
Un viejo amigo, un armero.
Benim eski bir arkadaşım.
Un viejo amigo.
- O, benim çok eski bir arkadaşım.
- ¡ Es mi amigo de la infancia!
Eski bir arkadaş mı? Adresini bırakmasını söyle ve bir daha içeri alma.
Que deje su dirección y no vuelva a admitirla.
Çok eski bir arkadaşı görmem lazım.
Una vieja amiga, realmente vieja.
Teşekkürler, siz sevgili hanımlar çok incesiniz ama eski bir arkadaşım tarafından ağırlandım bu gece.
Vaya. Son ustedes muy amables. Señoras.
Bristol'da bulunan, ve de Hawke ile seyahat etmiş bir sürü eski arkadaşım var.
Hay un carguero lleno de viejos compañeros míos que navegaban con Hawke. Está justo aquí, en Bristol.
Marie... eğer eski arkadaşımın kızı olmasaydın, Sana bir şey söylerdim.
Marie, si no fueras hija de un viejo amigo, te diría algo.
Bayan Emery'nin eski bir arkadaşıyım.
Soy un viejo amigo de la Sra. Emery.
Babam Bay Godet'in eski bir arkadaşı olduğunu ve bir gün bana yardım edeceğini söylemişti.
Verá : mi padre me dijo que ese antiguo amigo suyo, el señor Godet un día podría ayudarme.
Eski, huysuz bir arkadaşım.
Un antiguo amigo mío bastante cascarrabias.
Eski bir arkadaşına yardım eder miydin?
Muy bien. Podrías ayudar a un viejo amigo?
Sonuçlarını bilerek, bütün gerçeği eski bir arkadaşınıza... yardım etmek için mi bu açıklamaları yaptınız?
Así es. ¿ No es posible que haya usted venido aquí a ayudar a un viejo amigo a expensas de la auténtica verdad?
Seni eski bir asker arkadaşım olarak tanıtacağım, sonra da ayrılacağım öbür kız beni vestiyerde bekliyor çünkü.
Te la presentaré, diré que eres un viejo amigo del ejército y me iré. La otra chica me está esperando en el guardarropas.
Eski kanat arkadaşına bir iyilik yapar mısın?
¿ Le haría un favor a un viejo amigo?
Gay'in eski bir arkadaşı mısınız?
Es una vieja amiga de Guy?
Onun eski bir arkadaşıyım.
Soy una vieja amiga.
Eski bir kız arkadaşımı hatırlattı bana, Peggy... Beeman.
Me recordó a una antigua novia que se llamaba Peggy Beeman.
Başka bir eski arkadaş mı?
otro viejo amigo?
Cyrille'in eski bir arkadaşı, benim de eski göz ağrım.
Es un viejo amigo de Cyrille, y un viejo ligue mío.
Eski bir silah arkadaşım gelmiş.
Es mi viejo camarada de armas.
Eski bir arkadaşıyım. onu görmeyi gerçekten çok isterim.
Soy un viejo amigo suyo y me gustaría verle.
Bay Owen'dan ev partisine katılmamı isteyen bir mektup aldım, benim çok eski ve saygın bir dostumun arkadaşı olduğunu iddia ediyordu, ve o da burada olacaktı.
Recibí una carta del Sr. Owen pidiendo que fuera a esta casa y diciendo ser amigo de un viejo y querido amigo mío que también estaría aquí.
Eski bir ev arkadaşımı tekrar görmek güzel olur.
Siempre gusta volver a ver a un compañero de cuarto.
Eski bir arkadaşın son arzusunu yerine getirmek lazım.
El último deseo de un viejo amigo debe ser respetado.