Görüyorsun перевод на испанский
9,839 параллельный перевод
Ama görüyorsun, bahsettiğim şey de buydu.
Pero, verás, de esto es lo que hablo.
Görüyorsun ki... Karellen kendini merhametli Efendi olarak görüyor.
Verás, a Karellen le gusta verse como un superseñor benigno.
Barın senin için burada durduğunu zannediyorsun ama aniden orada olmadığını görüyorsun.
Crees que conoces un bar y de golpe ya no está.
Görüyorsun ya, alie kurmak için hiç derdinin olmaması lazım.
No deberás tener problemas para empezar una familia.
Görüyorsun ya, geçmişi halletmişsin sen, ama geçmiş seni daha halletmedi.
Piensas que terminaste con el pasado... pero el pasado no ha terminado contigo.
Görüyorsun ya zenci işte.
Sí, usted lo ve, negro.
Görüyorsun işte, olmuş.
- Ves, eso funciona. - [Se ríe]
Görüyorsun, sıçan çok zayıf.
Verás, la rata es increíblemente delgada.
Kendini benden üstün mü görüyorsun?
¿ Te crees mejor que yo?
Erica söyler misin ; bugün olan bu trajediden sonra insanlar ile Evo'ların ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsun?
Cuéntanos, Erica, después de la tragedia de hoy, ¿ qué futuro ve usted para las relaciones humano-Evo?
Ne görüyorsun?
¿ Qué estás viendo?
Ve seni yanıltsalarda, her zaman insanların içindeki iyiyi görüyorsun.
Y... tenéis la habilidad de ver lo mejor en las personas incluso después de que os hayan hecho daño.
Beni böyle mi görüyorsun?
¿ Es así como me ves?
Görüyorsun ya o kadar da kötü değil.
No está mal.
Gerçekten böyle mi görüyorsun?
¿ Así es como lo ves?
Ne yani, onları deney malzemesi olarak mı görüyorsun?
¿ Qué es esto, una especie de jodido experimento para ti?
Anlamadığını görüyorsun.
Puedes ver que él no lo entiende.
Ne görüyorsun? Hiçbir şey.
¿ Qué ves?
Mışıl mışıl uyuyor, güzel güzel rüya görüyorsun. Ve nasıl oluyorsa epey gürültülü o küçük ses...
Estás abrigado, durmiendo dulcemente, y esta vocecita es de alguna manera tan fuerte.
Yani görüyorsun ya, kendime mani olmadım.
Así que, verás, no me reprimí.
Ama görüyorsun ya, o her kimse o.
Pero verás, eso es... lo que fue.
- Görüyorsun, iyi bir şoförüm.
Ya ves que soy un buen conductor.
- Sonu nasıl olmuş, görüyorsun.
Mira cómo acabó.
İçeride ne görüyorsun? Hiçbir şey.
Lo estás mirando muy fijo. ¿ Que ves ahí?
Kendini iyi bir insan olarak mı görüyorsun, Chris?
¿ Te ves como un buen hombre, Chris?
Halimizi görüyorsun.
Ves lo que tenemos aquí.
Ama burada olduğumu ve nasıl yardım edebileceğimi çözmek için... -... kafa patlattığımı görüyorsun.
- Pero puedes ver que sigo aquí... y que me estoy devanando los sesos tratando de averiguar cómo puedo ayudar.
Ne görüyorsun?
¿ Qué ves?
Uyuduğunda onu rüyanda görüyorsun.
Lo ve en sus sueños.
Görüyorsun, canlı kanlı hayattayım.
Y como puedes ver, estoy bastante vivo.
- Burk, ne görüyorsun?
Burk, ¿ qué ves?
Sonar, ne görüyorsun?
Sonar, ¿ qué está viniendo?
Beni yardımcın olarak mı görüyorsun? Stajyer falan?
¿ Me ves como tu secretaria, tu ayudante?
Avi, yükselmekte olan bir adam görüyorsun.
Avi, estás mirando a un hombre que va de camino a la cima.
- Beni çocuk gibi görüyorsun!
- Crees que soy un puto crío.
Rüya görüyorsun.
Estás soñando.
Cenazelerde kadınları görüyorsun.
Usted ve a las mujeres en el funeral.
Bu da demek oluyor ki, beni bu teröristlerle bağlantılı görüyorsun?
Seguro que se ve así. ¿ Y estoy asumiendo que puedes relacionarme directamente con esos terroristas?
Avrupa romantizminin köklerini görüyorsun... ve ama diğerlerinden çok farklıdır.
Se pueden apreciar las raíces del romanticismo europeo y aun así son tan diferentes.
- Ne görüyorsun?
- ¿ Qué ves?
Görüyorsun ya, küçük Pinokyo'ya hatırlaması için bir şey yapmayacağız çünkü hatırlayamaz.
Verás, no vamos a pedirle al joven Pinocho aquí presente que recuerde algo. Porque no puede.
Çin hazineleri! Görüyorsun?
¡ Tesoros chinos!
Görüyorsun ya, işte bu yüzden topuklularla dans etmiyorum.
Verás, querida, por eso es que no bailo con tacones.
- Görüyorsun, tam anlaştığımız gibi.
Verá que es lo que acordamos.
Beni böyle mi görüyorsun? Yaşı geçmiş kız kurusu muyum?
¿ Así es cómo me ves, como una vieja solterona?
Yeteri kadar görüyorsun zaten.
Puedes verme bastante bien.
İki tane köpek mi görüyorsun?
¿ Ves dos perros?
Rüya görüyorsun.
Usted esta teniendo un sueño.
- Ne görüyorsun Henry?
¿ Qué ves, Henry?
Beni bu şekilde mi görüyorsun?
¿ Así es como me ves?
Ne görüyorsun? "
Bien, abre la puerta, ¿ qué ves? "
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorsunuz ki 17
görüyorum 679
görüyor musun 747
görüyor musunuz 176
görüyormusun 34
görüyoruz 16
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorsunuz ki 17
görüyorum 679
görüyor musun 747
görüyor musunuz 176
görüyormusun 34
görüyoruz 16