Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ H ] / Hastaneye

Hastaneye перевод на испанский

11,979 параллельный перевод
Hastaneye gidemeyiz.
No podemos ir al hospital.
Tıbbi yardıma ihtiyacın olacağını biliyordum ve hastaneye gitme riskini göze alamazdın.
Sabía que ibas a necesitar atención médica, y no te arriesgarías a ir a un hospital.
Hastaneye son ziyaretine gidişimizde onun iyiye gittiğini gördü. Connor ona sarıldı.
La última vez que lo visitamos en el hospital... y ella pudo verlo él estaba mejorando... él la abrazó.
Hastaneye girmeden önce bu videoyu defalarca izlemiş.
Vio este video muchas veces antes de entrar al hospital.
Bay Hanna'nın Bay Rutnam'ı askeri hastaneye geri götürdüğünü duydum.
Escuché que el Sr. Hanna regresó a salvo al Sr. Rutnam al hospital.
Hayır, bitkin düştüğü için hastaneye yatırıldığını söyleyemezsin.
No, no se puede decir que fue hospitalizado debido a agotamiento.
- Will'i hastaneye götürüyorlar.
Se llevan a Will al hospital.
Yani hastaneye gider ve masraflarını ödersin.
Quiero decir, cuando vayas al hospital, allí recibirás la cuenta.
Lev'i hastaneye kaldırmışlar.
Lev está en el hospital.
Hastaneye gidip midesini yıkattı.
Se atiborró el estómago.
En iyi ihtimalle hastaneye gidene kadar böylece bırakırız ama bu hareket yok demek, azıcık bile.
Mejor escenario, mantenemos esa manera hasta que podamos conseguirle a un hospital, pero eso significa ningún movimiento, nada.
- Hastaneye gitmeyecek miyim?
- ¿ No iría al hospital?
Hastaneye götürün gerekir. - Tahribatın daraltmak ve bilmek için gidiyor.
Ayúdenme, por favor
- Biz onu hastaneye götürmek zorunda.
Debemos llevarlo a un hospital
Cahill çifti bir saatlik zaman atlaması yaşadı ve Kelly göbeğinin yakınında üçgen şeklinde bir iz gördükten sonra şiddetli karın ağrısı sebebiyle hastaneye kaldırıldı.
Los Cahill perdieron una hora de tiempo, y Kelly fue hospitalizada con dolor de estómago severo después de descubrir una marca en forma de triángulo cerca de su ombligo.
Tetkiklerini tamamlamak için hastaneye gittiği konusunda bize karşı dürüst olmadığına dair bir not bırakmış.
Dejó una nota disculpándose por no ser honesto con nosotros, que iba a la sala de emergencias a terminar su búsqueda.
Önemsiz yaralarla hastaneye gelmiş ve sonra salınmış.
Le admitieron con heridas menores y luego le soltaron.
Hastaneye gitmelisin.
Necesitas ir al hospital.
Hastaneye gittikten sonra York'da öğle yemeği yiyeceğim.
Almorzaré en York después de ir el hospital.
Bu hastaneye bir bağış yapmayı göz önünde bulunduruyor olabilir.
Podría estar considerando hacer una donación a este hospital.
Karınızın hastaneye giderken ambulans içinde öldüğünü ve onların yeniden hayata döndüremedikleri burada yazıyor.
Dice en este expediente que su esposa murió en la ambulancia de camino al hospital y que no fueron capaces de reanimarla.
- Hastaneye gelen kadın, değil mi?
Es esa mujer que vino al hospital, no es así?
Ivan Turing belki bu hastaneye bağışta bulunabilir.
Ivan Turing puede estar haciendo una donación a este hospital.
Onları hastaneye getirmeye çalış.
Pregúnteles si están dispuestos a venir al hospital.
Şu an her şeyi bırakıp hastaneye gelemem, Flynn.
No puedo dejarlo todo para ir al hospital ahora mismo, Flynn.
Hastaneye nerdeyse geldik.
Casi llegamos al hospital.
- Beni hastaneye bağlayabilir misiniz, lütfen?
Operador Sí, hola puedo tener el hospital, por favor?
Hastaneye bağlandınız, efendim
¿ Cómo puedo dirigir tu llamada?
Hastaneye git Topçu.
Vaya al hospital, artillero.
Evde kimse yok. Hastaneye bakalım.
Vamos al hospital a ver.
Son haberlere göre aceleyle hastaneye götürüldü. Gelişmeler için bekliyoruz.
Lo último que supimos es que lo llevaron al hospital.
Acilen hastaneye götürmeliyiz.
Hay que llevarlo al hospital.
Güvenliğinizden endişe ettik. Biz de onu hastaneye yatırdık.
Nos preocupaba vuestra seguridad, así que lo internamos.
Bir hastaneye falan sponsor olmuşlardır herhalde.
Quizás lo has visto en algún hospital.
Onu hemen hastaneye götürmeliyiz!
¡ Necesitamos llevarle a un hospital ahora mismo!
Bay Kaplan'ın planı ne bilmiyorum ama onu hemen bir hastaneye götürmeliyiz.
No sé lo que el Sr. Kaplan ha planeado, pero tenemos que llevarle a un hospital enseguida.
Lütfen hastaneye bağış için siz de gelin.
Por favor, venga, es en ayuda al consejo del hospital.
Hastaneye gitmeden hallettik gibi.
Lo mantuvimos fuera del hospital.
Hastaneye gitmesine gerek de kalmadı.
Y no ha tenido que ir al hospital.
Seni bir hastaneye götüreceğiz.
Te llevaremos a un... hospital.
Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde sizi hastaneye götüreceğiz.
Vamos a llevarlo al hospital tan pronto como podamos.
- Hastaneye mi gidiyorlar?
- ¿ Van al hospital?
Charlotte ve ben Duke'ü hastaneye götürelim.
Nosotras llevaremos a Duke al hospital.
Baksana sabahleyin başka bir hastaneye gitmekle ilgili sorduğun soru farazi bir soru muydu?
Escucha la pregunta que me hiciste antes sobre ir a otro hospital, no era un caso hipotético - ¿ verdad? - No.
Beni hastaneye geri yollamayı ya da insanı kilitledikleri yatılı terapi okuluna göndermeyi düşünüyorlar
Que me van a enviar de vuelta al hospital o a uno de esos internados terapéuticos donde te encierran.
- Bugün hastaneye gelmeyi düşünüyor muydun?
¿ Planeas venir al hospital hoy?
Bugün hastaneye gitmemesini söylemiştim.
Le dije que no fuera hoy al hospital.
- Hastaneye daha yakın olsaydık olabilir derdim ama 25 dakikalık uzaklıktayız.
- Si estuviéramos más cerca del hospital, diría que tal vez, pero estamos a 25 minutos.
Hastaneye gelmek üzereydim. Kazayı gördüm.
Estaba viniendo y vi el accidente en el túnel.
Hastaneye daha yakın olsaydık bir şansı olabilir demiştin.
Dijiste que si estaba cerca del hospital, podría tener una oportunidad.
- Hastaneye götürün gerekir. - Yakında gitmek zorunda!
Debemos irnos

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]