Hırsızlar перевод на испанский
2,808 параллельный перевод
Bu bir mum, hırsızlar için bir tılsım.
Es una vela... un talisman para ladrones.
Yani bu Şöhretin Eli, bütün hırsızların rüyası.
Así que esta Mano de Gloria parece el sueño húmedo de cualquier ladrón.
Eğer bu lehimize sonuçlanmazsa sıradan hırsızlar gibi muamele görecekler.
Si no sale bien, quedarán como vulgares ladrones.
Efsaneye göre, buraya girecek kadar aptal olan hırsızlar Urcaguay tarafından cezalandırılır. Gömülü hazinenin Inka Tanrısı.
La leyenda dice que cualquier ladrón lo suficientemente tonto para entrar será castigado por Urcaguay, el dios inca del tesoro enterrado...
Ve Texas'da biz hırsızları vururuz.
Y en Texas, podemos matar a los ladrones.
Unuttun mu, biz senin hırsızlarınız.
Solamente recuerdalo, ¿ somos sus ladrones?
Ama olmaz, hep sinsice saklanırsınız gece hırsızların yaptığı gibi.
Pero no, se ponen a esperar...
Dünyanın işleyişi böyledir. Polisler ve hırsızlar kovboylar ve Kızılderililer, beyaz insanlar ve renkliler.
Así funciona el mundo, policías y ladrones vaqueros e indios, blancos y negros.
O ve ölen çocuk Pip, mücevher hırsızları için çalışıyorlarmış.
Al parecer, él y Pip trabajaban para los ladrones de joyas.
Hırsızların sokakta cirit atması tuhaf. Dorrie'nin doğru söylediğine emin misin?
Extraño si los ladrones atacan en la ciudad. ¿ Seguro que dice la verdad?
Hırsızlar, Dorrie'nin bizimle işbirliğinde olduğunu bilmiyor.
Bien, los ladrones no saben que Dorrie nos ayuda. ¿ Si la señorita Moffatt...?
O mücevher hırsızlarını yakalarsan...
Por lo tanto, si agarras a los ladrones de joyas...
Kaçak mücevher hırsızları sanırım. Evet efendim.
Los esquivos ladrones de joyas, supongo.
Ama hırsızlar hangi evlerin boş olacağını nereden biliyordu?
Pero ¿ cómo sabían de las casas vacías?
Whittaker mücevher hırsızlarıyla birlikte mi çalışıyor yani?
Señor, ¿ está sugiriendo que Whittaker está involucrado con los ladrones?
Bu hırsızlar telefonla iletişim kuruyor.
Bueno George, estos ladrones se comunican por teléfono.
Hırsızların yakalanması ve mücevherlerin bulunmasıyla ilgili bir basın toplantısı yapacağız. - Harika.
Ahora llamaremos a una conferencia de prensa para anunciar la captura de los ladrones y la recuperación de la joyas.
Lanet hırsızlar.
Malditos ladrones.
Hırsızlar 28 numaraya giriyormuş. Önce küçük suçlar dalgası,.. ... şimdi de bu göçmen köylülerin büyük soygunları.
Primero un ola de crímenes menores, ahora estos grandes robos por parte de estos campesinos inmigrantes.
Evet. Merak ediyorsan, gerçek hırsızların kodeste olduğu bir çözüm.
Con los ladrones reales detrás de las rejas, si lo estabas preguntando.
Ev hırsızlarımız, rüya yorumcularımız keskin bıçakçılarımız ve aslan terbiyecilerimiz var.
Hay ladrones de gatos, intérpretes de sueños lanzacuchillos, domadores de tigres.
Evet, kesinlikle Norveçli mücevher hırsızları tarafından soyulmuş olabilirsin ama içlerinden birinin bu oteli tanıdığı kesin.
Sí, puedes haber sido robado de hecho por ladrones de joyas noruegos, pero por lo menos uno de ellos conoce éste hotel.
Hadi ama, bunu hırsızların bulduğundan emin değilsin ve bu zaman saati çetesinin dijital bir şifre kırıcısı olduğunu duydum.
Vamos, no estás seguro que los ladrones encontraron eso, y escuché que la banda del reloj de tiempo tiene un descifrador de códigos digital...
15 dakika boyunca hırsızlar ve nişanlımın yüzüğü arasındaki tek şey bir yapışkanlı kağıttı.
Durante 15 minutos, todo lo que había entre los ladrones y el anillo de mi prometida fue una nota adhesiva.
Linda'nın belgelerini çalsın diye tutttuğunuz hırsızların para ve mücevherle dolu bir kasada olmanın avantajını kullanmalarına şaşırdınız mı?
¿ Estás sorprendido que los ladrones que contrataste para robar los documentos de Linda se aprovecharan de estar en una bóveda llena de dinero y joyas?
Evet, hırsızlar korktu ve ganimeti terk etti.
Ah, claro, los ladrones se asustaron y abandonaron el botín.
Hırsızlar ve yalancılar. Hem de her biri.
Ladrones y mentirosos todos y cada uno de ellos.
Keşler, hırsızlar, yoldan geçenler.
Drogadictos, ladrones, gente que pasa.
Arabadaki parmak izleri araba hırsızları listesindeki iki adama ait.
Las huellas dactilares en el coche pertenecen a dos chicos en la lista de ladrones de coches,
- Araba hırsızları Oloftorp'da görülmüş.
- Los ladrones de autos fueron vistos en Oloftorp.
Biz de hırsızları yakaladık.
Y hemos detenido a los ladrones.
Demek Yedi Krallık'ı dolaşıp yankesicileri ve at hırsızlarını yakalıyorsun ve onları hevesli birer acemi asker olarak buraya getiriyorsun.
Entonces, ¿ vagas por los siete reinos atrapando carteristas y ladrones de caballos y los traes aquí como reclutas ansiosos?
Çok akıllı birisi. Korkusuzdur. Kendisini hırsızlar prensi zannediyor.
Es inteligente, no tiene miedo, se cree un príncipe entre ladrones.
- Hırsızlar, keşler...
Rateros, drogadictos.
Yiyecek ve içecek şu hırsızlar.
Alimentos y Bebidas, son todos ladrones.
Hugo ve hırsızlar çok yakınlar.
Hugo y los ladrones están muy cerca.
Seri cinayet işleyen hırsızlar mı?
¿ Qué tenemos? ¿ Asesinos seriales rateros?
Hırsızlar ve araç hakkında tüm detayları öğrenin.
Consigue cualquier detalle sobre los ladrones o el camión.
Ve doku bankaları resmi yerler olduğundan büyük bir olasılıkla hırsızlar cenaze evleriyle çalışıyor.
Y los bancos de tejidos están regulados lo más probable es que los ladrones estén trabajando con las funerarias.
Hırsızlar bedenini bir yere saklamışlar.
Los ladrones lo han escondido en otro lugar.
Aile şehirden ayrıldığında hırsızların patlayıcıları bitmişti.
La familia dejó la ciudad cuando los ladrones se quedaron sin explosivos.
Bir kaç delinin işi olabilir, Keith'i de içine alan bir bombacı manifestosu 233 00 : 08 : 56,690 - - 00 : 09 : 00,330 yada dava sonuna kadar gider, gerçek hırsızları yakalarız. Tam kitap kurdusunuz yani?
O bien son una especie de plataforma de pirados a lo Unabomber que implica a Keith o... o revienta el caso y pillamos a los auténticos ladrones.
Eğer hırsızlar tarafından çalınan mallardan biri bile ordaysa, Onu köşeye sıkıştırdık demektir.
Sí tiene cualquiera de los bienes robados de los robos en las casas, lo tenemos pillado.
Altı aydır peşinde olduğumuz bilgisayar hırsızlarıyla ilgili ilk büyük fırsatımızı yakaladık.
Acabamos de conseguir nuestro primer gran avance con estos ladrones de computadora que perseguimos desde hace seis meses.
FBI'ı hackleyip hamburger hırsızlarını, en çok arananlar listesine ekleyebiliyorsun, ama...
Puedes entrar en la Unidad Central del FBI y poner a la mascota de McDonald ´ s en la lista de los más buscados, pero tú...
Ona hırsızlar lazım çünkü bu bir yarış.
Necesita ladrones porque esto es una carrera.
Hırsızlar ambulans falan çağırmaz!
Los ladrones no llaman a una ambulancia.
Hırsızları yakalamış tüm eşyaları geri almışlar.
Hicieron los arrestos y ella recuperará sus cosas.
Hırsızları yakaladılar.
Atrapamos a los ladrones.
Hırsızlar eve girdiler.
- Ladrones. Están en la casa.
Üçkâğıtçılar, pornocular hırsızlar.
Ellos son timadores. Son pornográficos.