Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ I ] / Iyi adam

Iyi adam перевод на испанский

11,201 параллельный перевод
Bir sürü iyi adam çorba yüzünden ziyan oldu.
He perdido a muchos hombres buenos por la sopa.
Denner bunu dinleyecek en iyi adam, tamam mı?
Denner es el hombre perfecto para escuchar esto, ¿ de acuerdo?
Gary Cooper iyi adam.
Gary Cooper es el bueno.
Aramızdaki en iyi adam sendin Dmiri. Büyük adam.
Esa fue una buena noche.
- En iyi adamıma emanet ettim.
Le estoy prestando a mi mejor hombre.
Kötü çocuğu oynayan iyi adam mıyım?
¿ Soy sólo un buen tipo jugando a ser uno malo? .
Yoksa iyi adamı oynayan kötü çocuk mu?
¿ O un tipo malo jugando a ser uno bueno?
Bu yüzden evet de ve iyi adam ol.
Pues di que sí y sé la buena.
O iyi bir adam.
Él es un buen hombre.
Saki iyi bir adam.
Saki es un buen hombre.
İyi zamanlama, adamım.
Tienes tiempo, hombre.
Hissizlik, iş adamının en iyi dostudur.
La imparcialidad es el mejor amigo del hombre de negocios.
Bu adam neden bana böyle iyi davranıyor?
¿ Por qué ese tipo es tan agradable conmigo?
Bu sayede senin de iyi bir insan olduğunu biliyorum o adam hücrelerine kadar pas tutmuş biri.
Y del mismo modo que sé que eres una buena persona, puedo decirte que ese hombre está podrido hasta los tuétanos.
İyi adam lafın üstüne gelirmiş.
Aunque en estos momentos se vista como Hugh Hefner.
- Adam işinde iyi.
Él es bueno en su trabajo.
Ah tatlım, bekle, bekle - Sen kendin dedin ya ülkedeki en iyi bilim adamı okulu diye.
Cariño, espera, espera, espera, tú misma dijiste es la mejor universidad de ciencias del país.
Jay'in purolarını cebinde sakladığını biliyorum. Çok iyi bir adam olduğunu söyle.
Dile que es un gran tipo.
- Ben iyi bir adam mıyım?
¿ Soy un buen hombre?
Gizemli adamımız hakkında ilginç bir şeyler öğrenebilmek için daha iyi bir fırsat, sence de öyle değil mi?
Parece una mejor apuesta para recordar algo interesante sobre nuestro hombre misterioso, ¿ no crees?
Evet, kötü adam iyi dostumuz.
¡ Ah, sí, hombre malo buen amigo!
Bay Norrell kendi değerini çok iyi bilen, kurnaz bir adam.
El Sr. Norrell tiene una sagaz concepción de su propia valía.
Bu durumda daha iyi bir fikrin yoksa... Adamın bir yılan olduğunu biliyorum ama yardımı dokunacaksa onunla konuşmalısın.
A no ser que tenga una mejor idea... sé que es una serpiente.
Bunu sıkıca tutan bir adam olarak çok iyi biliyor ki eğer ucunu biraz elinden kaçırırsa kendini cehenneme döndürür.
Un hombre tiene ese tipo de autocontrol porque sabe que si lo perdiera, incluso levemente, caería al abismo.
- En iyi arkadaşın da kurt adam.
Tu mejor amigo es un lobo.
Bir tomar senetin uzatıldığı ve sokağın köşesinde duran bir adam görürseniz işte bu adam Rothstein'ındır. İyi.
Así que, cada vez que ves a un tipo en una esquina sacando un gran fajo de billetes enrollados todos juntos, ese es Rothstein.
Bakın, adam bana karşı mahkemede iyi iş çıkarmıştı onu kendi takımımda istedim.
El tío lo hizo tan bien contra mí en el juicio, que lo quería en mi equipo.
Garson adamı gayet iyi tanıyordu.
La camarera sabía perfectamente quién era.
Burada olmayı hak ettiğimi hepimiz biliyoruz ama sanırım bu sefer burada olmak beni daha iyi bir adam yaptı. Şu andan itibaren dört gün ya da dört hafta ya da dört yıl dışarı çıksam yaptığım şeyleri telafi etmeye çalışırım.
Todos sabemos que me merezco estar aquí, pero creo que soy una persona mejor por haber estado aquí este tiempo, y, si salgo en cuatro días o en cuatro meses o en cuatro años desde ahora, voy a intentar reparar las cosas que hice.
Kelly, onun iyi bir adam olmadığını bilmeyi hak ediyorsun o iyi bir adam değildi.
Kelly... te mereces saber que él no era un buen hombre, no era un buen hombre.
Madem iyi bir adam değil, neden annem onunla çocuk yaptı?
Si no era un buen hombre, ¿ por qué querría mamá tener hijas con él?
Adamın tekrar bütün olmak için en iyi şansı benim.
Soy su mejor esperanza para que sea un hombre completo de nuevo.
İyi bir adam.
El es un buen hombre.
Adamım, iyi ki de yapmışım.
Hombre, estoy orgulloso de haberlo hecho.
Ah, ama kulüplerde iyi yılların geçmiş gibi. Tebrikler adamım.
Pero parece como si hayas tenido un buen año en la discoteca.
William S. Harley ve Arthur Davidson'un birleşimine göre motosikletlerden daha iyi anlayan bir adam.
Un tipo que sabe más de las motocicletas que William S. Harley y Arthur Davidson combinados.
Su perisi tekrar suya dalar ve iyi ruhlarla avunur, adam hızla değirmenine geri döner.
" El hada del río descendió otra vez bajo las aguas y él, confortado y de buen ánimo, se apresuró a volver a su molino.
İyi doktor, DEA numarasının Oksi siparişinde kullanıldığının farkına vardı. Adam küplere bindi.
El buen doctor encontró que su número de la DEA era usado... para ordenar Oxy a granel... el hombre estaba agresivo.
Bir iş adamı için alçak gönüllülük her zaman iyi bir şey değildir.
Para un empresario, la modestia no siempre está valorada.
Aynı adam ile yaşamak, çalışmak ve yatmak iyi bir fikir değil.
trabajar y dormir con el mismo tipo... nunca es una buena idea.
Joe Carroll, içindeki karanlığı dışarı çıkartmış olabilir ama içinde iyi bir adam var.
Joe Carroll puede que llevase la oscuridad a ti pero ahí dentro, hay un buen hombre.
İyi bir adam olduğunu düşünenleri ne çok sevdiğini bilirim.
Sé cuánto quieres a la gente que piensa que eres una buen tipo.
Alex bu adam çok ama çok iyi eğitimli.
Ahora, Alex, ese hombre es muy altamente entrenado.
Çünkü bu adamın ortalıkta gezinmesindense parmaklıklar ardında olmasının hepimiz için daha iyi olduğuna inanıyorum.
Porque de verdad creo que nuestra sociedad estaría más segura con él entre rejas ; sin él deambulando por ahí.
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum bir adamın iyi niyetini suistimal etmek yanlış ama başka şansım var mı?
Sé que lo que hago está mal, tomar la voluntad de un buen hombre, pero, ¿ qué elección me queda?
Önemli olsa iyi olur, adamım.
Más vale que sea importante, tío.
çok iyi iş, adamım.
Gran toque, tío.
Biliyor musun, belki de bu Spencer denen adam olmadan daha iyi olursun.
Oye, tal vez estarías mejor sin este tal Spencer.
- Adam iyi bir isim mi?
¿ Adam? - ¿ Es su nombre?
Booth'un bir sorunu var ama o iyi bir adam.
Booth tiene un problema, pero es un buen hombre.
Falco, iyi bir adam bak.
Él es uno de los buenos,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]