Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kay

Kay перевод на испанский

75,237 параллельный перевод
Telefon senin adına kayıtlı.
El teléfono está registrado a su nombre.
Kayıtlar sayesinde kaçışı yok.
Esas grabaciones lo encarcelarán.
Lisede böyle bir şey yapmıştım. Rehberlik öğretmeni yıkayıcısı çıkmıştı.
Hice una en la secundaria y salió que debía ser bañista orientadora.
Kayıp bir çocuk insana kendini garip hissettiriyor, hem çok da küçük ve yardıma muhtaç.
Es muy raro que desaparezca una niña, más una tan pequeña e indefensa.
Kayıp ebeveynlerimize dair bir ipucu buldum.
Tengo una pista sobre los padres.
Kont Olaf'ın kayıplara karışması sekreterim Jacquelyn'i çok endişelendirse de sizi burada bulamaz herhâlde.
Jacquelyn está nerviosa porque el Conde Olaf continúa prófugo, pero no creo que él los encuentre aquí.
En kötü tarafı da şeytani Kont Olaf'ın kayıplara karışmasıydı. Bu ifade burada, yetkililerin onu yakalayamadığı ve uzun bir süre yakalayamayacakları anlamına gelir.
Y lo peor era que el vil Conde Olaf seguía prófugo, palabra que significa que las autoridades no lo habían apresado, y faltaba mucho tiempo para que lo apresaran.
Vasiniz kayıp mı oldu?
¿ Su tutor desapareció?
MacLeish'in adamları, kayıplarının bedelini Lozano'ya ödetmek istiyor.
Los hombres de MacLeish decidieron que Lozano debía pagar por los amigos que perdieron.
Yüz tanıma, diş kayıtları, parmak izleri...
Reconocimiento facial, registros dentales, huellas digitales...
Varlığına dair tüm kanıtları devlet kayıtlarından sildirebilmek...
Eliminar todo rastro de tu existencia de los registros públicos...
Hail kayıplara karıştı.
Hall desapareció.
Hiçbir meblağ zehirlediğin insanların videolarını silemez. Ya da hisselerini kurcalayıp piyasayı oyuna getirdiğim gösteren ticari kayıtlarını silemez.
Ninguna cantidad podrá borrar los videos de los lacayos que envenenaste o borrar los registros de tu manipulación de las acciones, tu manipulación del mercado.
İstemedikleri o konular görmezden gelsek öylece kayıp mı olacak?
Y los temas que no quieren cubrir, ¿ imaginamos que solo desaparecen si los ignoramos?
Bayan Wexler'ı avukat olarak kayıtlara geçelim.
Pongamos a la Srta. Wexler como letrada en acta.
Partnerler akraba kayırma görünümünden kaçınmanın uygun olacağına karar verdi.
Los socios decidieron que sería mejor evitar la impresión de nepotismo.
Akraba kayırma.
Nepotismo.
Kayırma konusunda en çok hangi partner endişelendi?
¿ Qué socio estaba más preocupado por el nepotismo?
Saygısızlık etmek istemem ama kayıttaki sesiniz bir dengesiz geliyordu.
Con el debido respeto, pero... parece algo trastornado en la grabación.
Ancak yine de, neden ve nasıl kayıt ettiğinin hikayesini anlamaya çalışıyorum.
Pero, aún así, me gustaría comprender tu historia de por qué y cómo hiciste la grabación.
Ne yani, kayıt sahteydi mi demek istiyorsun?
¿ Ahora es cuando vas a afirmar que la grabación es espuria?
Hayır. Kayıttaki ses bana ait.
No, el que aparece en la grabación soy yo.
Kayıt cihazı mesela. Cihaza dokunmak çok canını yakmış olmalı.
Como la grabadora, debió dolerte la hostia tener que tocarla.
Evinin kayıt sırasında nasıl göründüğünü söyle bakalım.
Decirles, bueno, el aspecto que tenía tu casa en el momento de la grabación.
Kayıtın yapıldığı şartlar bariz bir şekilde ilgili.
Bueno, las circunstancias de la grabación son materialmente relevantes.
Kayıt yapıldığı sırada neler olduğunu bilmeden kaydın ne ifade ettiğini nasıl bilebilirsiniz ki?
¿ Cómo podemos saber el significado real de la grabación a menos que sepamos lo que pasaba cuando fue realizada?
Çocuklar kayıt cihazlarını nereden alacak?
¿ Dónde comprarán los chicos esas grabadoras?
Biz kayıt cihazı satmıyoruz.
- No vendemos grabadoras.
Kayıp da düştü mü, kalp krizi mi geçirdi yoksa bakışından hoşlanmayan biriyle mi karşılaştı bilmiyorum.
Y no sé si resbaló y se cayó o si le dio un infarto, o se encontró a alguien a quien no le gustó. No sé.
Kayırıyor gibi görünmek istemem.
No quiero que parezca que tengo favoritas.
Küçük bir yürüyüşe çıkayım dedim.
Decidí salir a dar una vuelta.
Buna "adam kayırma" deniyor.
Es nepotismo.
ve burada bir kayıt defterim var.
Y yo tengo un cheque justo aquí. En el otro bolsillo.
Kişisel olarak bu sıkıntınızı çözerim. banka hesabımı sıfırlamam gerekse bile, ve 13. mıntıkayı, paranın alabileceği en iyi teknoloji yuvası yaparım. ya da inşa ederim, nedenini biliyorsunuz.
Cubriré personalmente el agujero presupuestario con dinero de mi cuenta, y mejoraré el distrito 13 con la mejor tecnología que el dinero pueda comprar... o yo pueda construir porque, ya saben, seamos honestos, es el mejor material.
Hala kayıttayız.
- Seguimos grabando.
Jack Warner, Bebek Jane'de muhasebe kayıtlarıyla oynadı.
Jack Warner manipuló las cifras de Baby Jane.
Hollanda Antillerinde bir IP adresine kayıtlı numaralı bir adres. Evindeki Howard'ın bilgisayarıyla eşleşiyor.
Una cuenta numerada en las Antillas Holandesas registrada en una dirección IP que coincide con el ordenador de Howard en tu casa.
Wilmington'daki çocuk servisinde bir kayıt bulmuş. Christopher'ın kaybolduğu yerden 30 km uzaklıkta.
Encontró un registro de Servicios Infantiles en Wilmington, a algo más de 30 kilómetros de donde de Christopher desapareció.
İkinci gün, bir yelkenli yaklaştı. Hilekar denizci Rachel idi. Kayıp çocuklarını aramaktan dönüyordu.
Al segundo día, una vela se acercó, era el Raquel, un barco errante, que en la búsqueda de sus hijos perdidos,
İşte buradasın... oğlum, uzun süredir kayıp oğlum.
Aquí estás... mi niño, mi hijo perdido.
Kayıtlarımıza göre, sekiz gün önce bize geldi.
Según mis registros, llegó hace ocho días.
Weatherbee bir kaç tanesine kayıt olmamı istiyor.
Weatherbee quiere que me apunte a unas cuantas.
Araba servisi kayıp çantanızı bulup getirmiş.
El servicio de automóviles encontró y trajo su bolsa perdida.
Kayıp çantam mı?
¿ Bolsa perdida?
Ama onun ölümü Riverdale kasabasının başına gelecek ne ilk ne de son kayıp olacaktı.
Pero su muerte no es la primera, ni sería la última víctima que la ciudad de Riverdale sufriría.
40. yolun kayıp otoyolundaki arabaya gideceğim.
Iré al coche que hay en la carretera perdida de fuera de la Ruta 40.
Sen de onun için kayıp ilanı vermedin.
Y no reportaste su desaparición.
Kamera kayıta başlasın.
Cámara grabando.
Sana son model bir ses kayıt cihazı vereceğiz.
Te daremos una grabadora moderna.
O kayıt var ya?
¿ Esa cinta?
Farklı kayıtlar.
Distinto cheque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]