Normal değil перевод на испанский
2,862 параллельный перевод
- Normal değil bu.
- No es normal.
- Artık hiçbir şey normal değil.
- Ya nada es normal.
Bay Lazhar, daha çocuk olduğu için çocuk gibi davranması normal değil mi?
Entonces, señor Lazhar, como es una niña ¿ debería comportarse como tal?
Bu çocuk normal değil.
¡ No es normal!
Hastanın kafa içi basıncı normal değil yüksekti.
Su presión intracraneal no era normal. Estaba elevada.
Bu normal değil, değil mi?
Solo no es normal, ¿ no?
Kemikler birbirine kaynayınca böyle olması normal değil mi?
¿ No es algo normal cuando se recompone el hueso?
Bu normal değil.
Esto no es normal.
Normal değil.
No es normal.
Yani normal değil mi?
¿ Entonces esto no es normal?
Hiç normal değil bu.
Eso no es normal.
Bu çok normal değil mi?
Es muy normal, ¿ no?
Bu denli bir vahşilik normal değil.
brutalidad como esta no es normal.
Normal değil ve Sjogren de değil.
No es normal, y no es Sjögren.
Jp, hastanede son bulan eğlence için bu normal değil.
Jp, no es normal acabar en un hospital la noche.
Bu çok yoğun kalabalık normal değil ve çok sayıda yavrunun ezilerek ölmesine sebep oluyor.
Este amontonamiento no es normal y causa que muchos jóvenes sean aplastado hasta la muerte.
Normal değil ama biraz normal.
No normal del todo, pero bastante.
Bu normal değil.
Es que, no es natural.
Bu hiç normal değil.
Esto no está bien.
Bu hiç normal değil, tamam mı?
No es normal, ¿ verdad?
Mesela bu normal değil.
Quiero decir, eso no es normal.
Senin hayatın normal bir hayat değil ki.
Tú no tienes una vida normal, cariño.
Hipnozdan bu kadar ajite olarak uyanmak beklenen bir şey değil.
No es normal, salir del trance tan agitado.
Ama haklısın. Bu davaya normal bir soruşturma gibi bakıyordum, ama öyle değil.
Tiene razón, he tratado este caso como uno más, y no lo es.
Tüm bu olan bitenler size gayet normal geliyor, değil mi?
Esto debe verse normal para ustedes, ¿ verdad?
Hayır, değil... Hiç sayılmaz.
No, esto... nunca es normal.
- Normal olmak onun olayı değil.
- Es decir, lo normal no es lo suyo.
Normal dünyada hiç de özel bir durum değil ayrıca.
El cual, por cierto no es una ocasión especial en el mundo normal. Stewie, he estado muy preocupado.
Kanun adamı olarak, normal bir insandan daha dürüst olmakla mükellefsin. Daha az değil.
Como un profesional en hacer cumplir la ley, tienes la obligación de ser éticamente mejor que el hombre común, no peor.
Çünkü o normal bir insan değil.
Porque no es una persona normal.
Normal bir voleybol koçunun kazandığından da fazla ama sonuçta, değil mi?
¿ Más de lo que un entrenador de volibol gana, también, cierto?
Bu sizin bildiğiniz normal bataklık teknesi değil.
Éste no es un deslizador normal.
Hey, bunlar normal, değil mi?
Oye, todo esto es normal, ¿ verdad?
- Bu çok normal. - Hayır, değil.
Es perfectamente normal.
Normaldim değil mi?
Parecía muy normal, ¿ no?
O zaman onu bir daha sikersem, sikim normale döner, değil mi?
Entonces, tengo que follármela otra vez y mi polla volverá a ser normal, ¿ no?
- Ne kaçırdım? - Menenjit değil. Boynu sertleşmedi ve zihinsel durumu normal.
Su cuello no está rígido y su estado mental es normal.
- Çocukları da mıknatıslı. - Ne? Normal bir aile fotoğrafı, değil mi?
Sus hijos son magnéticos. ¿ Qué?
Yarın tekrar geliriz. Bunu normal şekilde yapabileceğimiz zaman, değil mi hayatım?
Volveremos mañana cuando podamos hacer esto de la manera correcta, ¿ verdad, cariño?
Bu resmi bir soruşturma değil sadece arkadaşlar arasında normal bir konuşma.
Esto no es una investigación oficial. Sólo es una... charla informal entre amigos.
Normal ayarı bu değil mi? Brick? Sue?
¿ No es ese su estado normal? ¿ Brick?
Yaşadıkların göz önünde bulundurulursa,.. ... biraz depresyonda olman normal, değil mi?
Bueno, considerando todo por lo que has pasado, ya sabes, una pequeña depresión, parece normal, ¿ verdad?
Normalde duyduklarınızdan değil.
No es normal escuchar aquí.
Lazer kullanmak normal bir bronkoskopik rezeksiyondan çok farklı değil mi yani?
Entonces usar láser no es muy diferente de una resección broncoscópica normal?
Bunun sebebi bugün sadece Maddy'nin babası değil de aynı zamanda komutanın olmam mı acaba?
Luces más nervioso de lo normal. ¿ Es porque hoy no sólo soy el padre de Maddy, sino también tu jefe?
Levhaların düşmesi de gayet normal bir şey, öyle değil mi?
Y que los carteles se caigan, es normal también, ¿ verdad?
Bu normal bir ATM makinesi değil.
Éste no es un cajero automático común y corriente.
Normal bir içiciye göre değil.
No es para el bebedor social.
Diyordu ki, en iyi arkadaş ve damat, gelinin ilgisini kaybedecekleri için üzülebilirmiş yani olan bu değil mi?
Y decía que es normal que la mejor amiga y el prometido estén enojados por perder la atención de la novia. Es eso, ¿ cierto?
Kendi yolunda amaçsızca dolaşıyorsun, değil mi?
Te has apartado de toda situación normal, ¿ no es así?
Sadece rahip ve rahibeler değil, benim gibi aynı şeyle karşılaşan sıradan insanlar. Benim gibi bir başkasına yardım etmek isteyen insanlar.
No sólo eran curas o monjas sino gente normal, gente que se enfrenta a lo mismo que yo gente como yo que quiere ayudar a alguien.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56