O kadar iyi olur перевод на испанский
468 параллельный перевод
Kimseden bir farkınız yok... bunu kafanıza ne kadar çabuk soksanız, o kadar iyi olur.
Es igual que cualquiera, y cuanto antes se lo meta en la cabeza, mejor que mejor.
Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi olur.
Cuanto antes, mejor, ¿ no?
İşin doğrusu, etrafında ne kadar az kişi olursa, o da o kadar iyi olur.
De hecho, cuanta menos gente a su alrededor, mejor estará.
Ne kadar az insan bilirse onun için o kadar iyi olur.
Cuanta menos gente lo sepa, mejor para ella.
Ne kadar çabuk itiraf edersen, senin için o kadar iyi olur.
Cuanto antes lo admitan, mejor.
Sana sorular soracaktım, ama madem şu suç duyurusunu imzaladın artık ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyi olur.
Iba a hacerle algunas preguntas, pero ya que ha firmado eso cuanto menos sepa, mejor.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur.
Cuanto antes, mejor.
Bu işi ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi olur.
Cuantas menos personas lo sepan, mejor.
Benim fikrimce... ne kadar çabuk ayrılırsanız, herkes için o kadar iyi olur. Özellikle de ordu için.
Por lo que a mí respecta... cuanto antes se vaya usted, mejor para todos, especialmente para el ejército.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur.
Cuanto antes mejor.
Auvers'e ne kadar çabuk yerleşirsem o kadar iyi olur bence.
Cuanto antes me vaya a Amberes, mucho mejor.
Tamam, ama ne kadar çabuk olursanız o kadar iyi olur.
Lo antes posible, por favor.
Yola ne kadar çabuk çıkarsanız o kadar iyi olur.
Cuanto antes empecemos, mejor.
Birbirimizi ne kadar az görürsek o kadar iyi olur..
Cuanto menos nos veamos, mejor.
Hazırlıklara ne kadar erken başlarsak, o kadar iyi olur.
Cuanto antes zanjemos los preparativos mejor.
Ne kadar hızlı anlarsanız, sizin için o kadar iyi olur.
Cuanto antes lo entienda, mejor será para Vd.
Ne kadar çok olursa o kadar iyi olur.
Cartuchos de rifle. Todos los que puedas.
Kız ne kadar uzakta olursa o kadar iyi olur.
Cuanto menos sepa la chica, mejor.
Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi olur.
Cuanto menos sabes, mejor.
Ne kadar az bilirseniz o kadar iyi olur.
Cuanto menos sepa, mejor para nosotros.
Ne kadar az ilgilenirsen o kadar iyi olur.
Cuanto menos lo remuevas, mejor.
Bu yüzden bu kağıtları ne kadar çabuk imzalarsak o kadar iyi olur.
Sólo queda firmar los papeles lo antes posible.
Ne kadar güçlü ise senin için o kadar iyi olur.
Cuanto más fuertes, mas fácil para ti.
Ne kadar az insan bunu bilse, o kadar iyi olur.
Cuantas menos personas sepan sobre esto, mejor.
Ne kadar az bilirsem, senin için o kadar iyi olur.
Entre menos sepa, mejor para usted.
Ne kadar çabuk anlaşabilirsek, o kadar iyi olur NCC - 17O 1D.
Cuanto antes lleguemos a un acuerdo, mejor, NCC - 1701 D.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur!
¡ Cuanto antes, mejor!
Ben de en az senin kadar kararlıyım o yüzden benimle gelsen iyi olur.
También yo soy muy terca, entra aquí o te va a pesar, Bebé.
O zamana kadar burada kalıp beni yalnız bırakmazsan iyi olur.
Me gustaría que me hicieras compañía hasta entonces.
Kendimi beğenmişliğime karşı iyi bir ders olur, o kadar.
Será un golpe para mi orgullo, nada más.
Rahibe Bessie'yi herkes kadar severim yoksa yeni otomobilini hiç düşünmezdim bile ama sana söylüyorum Tanrım çabuk gelip bana yardım etsen iyi olur yoksa çaresine kendim bakmam gerekecek.
Aprecio a la hermana Bessie como a cualquier otro o ni se me ocurriría pensar en su coche nuevo pero estoy aquí para decirte, Señor que o me ayudas rápido o me temo que tendré que hacer las cosas por mi cuenta.
Ne kadar mızmızlık varsa, o kadar iyi bir ekip olur, Jim.
Cuanto más reniegan, mejores son, Jim.
- O adam 10 : 30'a kadar aramazsa, kendimiz başlasak iyi olur.
Son ya las 10 : 30. Será mejor que nos vayamos.
Yem ne kadar iyiyse, o kadar iyi balık olur.
- NO SABÍA QUE VENDRÍA HOY. - LA ÚNICA MESA QUE TENGO ES...
Düşündüm ki eğer bunu yaparsam daha iyi cihazlar satın alabiliriz o zaman Payne Havayolları, daha büyük bir havayolu olur ve herkesin çok parası olur, böylece hiç kimse evlenmek için 1954 yıIına kadar beklemek zorunda kalmaz.
Bueno, pensé que si lo hacía, podríamos comprar algo de equipamiento nuevo y todo tipo de cosas, y entonces aerolíneas Payne sería una gran compañía, y todos ganarían mucho dinero, y entonces nadie tendría que esperar hasta 1954 para casarse.
- Ne kadar çabuk çıkarırsanız o kadar iyi olur. Çiçek yok!
¿ Todavía no has sacado tus cosas?
Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi olur deyim yerindeyse. Güzel.
Bien.
Ne kadar çoksa o kadar iyi olur.
Mejor aún.
Bakın, telefonu bağlasanız iyi olur..... yoksa Bay Flannagan sonsuza kadar dinlenecek.
Será mejor que me pase con él o el Sr. Flannagan se retirará permanentemente.
Ne kadar kısa zamanda buradan ayrılırsa o kadar iyi olur.
Si puede irse ya, mejor que mejor.
Beni zorlamasa iyi olur yoksa ne kadar yumuşak olduğunu görür.
Será mejor que no me provoque o va a saber Io blando que soy.
Belki o uyuyuncaya kadar burada kalsam daha iyi olur.
Quizá sea mejor que me quede aquí hasta que se vaya a dormir.
Eve gidecek kadar param yok, iş bulsak iyi olur.
¿ Quiere un brillo del zapato? No, I no quiere un brillo del zapato O las pulseras o los cuadros O cualquier cosa.
Evet, peki bizim arabada ne kadar var, 200,000 dolar,... o zaman hepimiz gözümüzü dört açsak iyi olur.
Con lo que hay en el carro, 200.000 dólares, más vale que tengamos los ojos bien abiertos.
O kadar gaz solumasan iyi olur.
Será mejor que dejes de respirar esos gases.
O zamana kadar beni aramaya alışmasan iyi olur.
Hasta entonces, será mejor que no trates de buscarme.
Bu ülkede, Birşeyde iyi değilsen her şey olur, En iyisi değilsen, en zeki veya en sert, buraya kadar.
En este país, si no eres bueno en algo, en lo que sea, si no eres el mejor, el más inteligente o el más duro, se acabó, fracasaste, no llegarás a ningún lado.
Ne kadar erken olursa o kadar iyi olur.
Y mejor cuanto antes.
Bir şişe Chateau Lafitte 37. Savaştan sonraya vermeyi düşündüğüm fakat o kadar iyi gidiyorsunuz ki şimdi de versem olur diye düşündüğüm nadir kaliteli purolar.
Una botella del 37 de chateau laffite, algunos buenos cigarros que estaba guardando hasta que... la guerra terminara - pero como lo está haciendo tan bien, pensé que debería tenerlos ahora -
O çetenin dönmesi fazla sürmez. O zamana kadar gitsem iyi olur.
No tardarán mucho en volver y más vale que yo no esté aquí.
Beni... en erken 22'si ya da 23'üne kadar beklemesen iyi olur.
No me esperes hasta el 22 o el 23.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19