Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ O ] / Onları gördüm

Onları gördüm перевод на испанский

1,373 параллельный перевод
Onları gördüm.
Los he visto.
Nereden biliyorsun? Onları gördüm.
¿ Cómo lo sabes?
Onları gördüm.
Los vi.
Onları gördüm.
Ok, dale, hacélo.
Onları gördüm.
Los veo.
Ailemin öldüğünü söyledin. Onları gördüm.
Dijiste que mis padres habían muerto.
Onları gördüm, oradaydılar.
Yo los vi, ellos estaban allí.
Evet, onları gördüm.
Sí, los he visto.
- Gerçek.Onları gördüm.
Los he visto, van a los Bleuets.
Onlar burada.Onları gördüm.
Están aquí, cerca. Los he visto.
Ben onları gördüm ama onlar beni görmedi.
Sí, los he visto, pero ellos no me han visto.
Onlar beni görmedi fakat ben onları gördüm.
No me vieron, pero yo si los vi.
Dün öğleden sonra çamaşırlarımı yıkamak için annemlerin evine gittim. İçeri girince onları gördüm.
Ayer a la tarde fui a lo de mis padres a lavar mi ropa sucia y los descubrí.
Onları gördüm, iğrençler ve gerçekler.
Los he visto, son reales, y son asquerosos.
- Onları gördüm!
- Los veo.
Kötüleşebilir. Onları gördüm.
Todavía puede ponerse peor.
Onları gördüm. Çok hızlılar.
¡ Esos bichos están vivos!
Evet, onları geri götürdüm. O zaman neden onları arabanın arka koltuğunda gördüm.
Bueno, ¿ entonces por qué los vi en el asiento trasero de tu coche?
Wallycilerle konuştuktan sonra bir sonraki ölüşümde, onların ölüm sonrası inançlarını gördüm- - sonusuza kadar Wally ile beraber.
Luego de que hable con los Wallyites, la siguiente vez que me morí, vi su versión de la otra vida- - una eternidad con Wally.
Onları gelip giderken çok gördüm.
He visto pasar a muchos.
Kahve fincanında gördüm ve onları sevdiğini biliyorum.
Sé que te gustan. Vi tu taza.
Onları ilk ben gördüm!
¡ Yo las vi primero!
Onları meydanda gördüm. Kol kola yürüyorlardı.
"Sólo se encuentra la dignidad donde uno la perdió".
Bir kabus gördüm... Ve ondan beride... onları görüyorum.
Tuve una pesadilla... y desde entonces... los he visto.
Sanırım onları bir yerde gördüm. Nerede?
Creo que los he visto.
Ve onların yandığını gördüm.
Vi que estaban ardiendo.
Onları öpüşürken gördüm!
¡ Los vi besarse!
Onları gördüm.
Ya los vi.
Ve bu gece, onları tartışırlarken gördüm. Onları birinci sınıftan beri her gün tartışırken görüyordum.
Y esta noche los vi pelear algo que he visto desde que estaba en primer grado, pero...
Onları gördüm.
- Los he visto.
- Onları çitin arkasında gördüm.
- Los vi detrás de la cerca.
Onların türedikleri gezegeni gördüm.
He visto el mundo en el cual se originaron.
Tabiki, onları uçarken gördüm, senin için daha dikkatli takip ederim.
Sí. He visto el folleto. Yo ya me hizo cargo de eso.
- Onları tepelere gömdü. - Evet, gördüm.
- Los enterró en las colinas.
Gerçekten kardeş dibiler. Onları beraber gördüm.
Ellos son prácticamente hermanos.
- Geldiler! - Gördüm onları!
vinieron como lo prometieron.
Telefonları var. Gördüm onları!
Allí tiene teléfonos. ¡ Los he visto!
Onu ofiste gördüm onların çoğu düşündükleri hayatı yaşadılar Onları cinsel tatmine ihtiyaçları vardı. Ayrıca çeşitliliğe yeniliğe.
Lo veo en la oficina muchos de ellos vivieron sus vidas pensando ellos necesitaban placer sexual y diversidad novedad.
Onları ben de gördüm.
También los vi.
Onları öldürürlerken gördüm.
¿ Seguro? - Los vi matar.
Onları takip ettim ve çorbayı içip güldüğünü gördüm....
Yo los seguíy los encontré sirviéndose la sopa y sonriendo...
Gördüm onları!
¡ Los tengo!
Onları sadece bir saniye gördüm.
Solo los vi por un segundo.
Onları konuşurlarken gördüm.
Los he visto hablando.
Gördüm onları!
Les veo.
Başta onların Durslar'dan geldiğini sandım fakat sonra bunu gördüm. Baba.
pensaba que venian del Durslar, pero luego vi esto. papa.
Bundan daha kötü vurulanları gördüm, bu onları asla yavaşlatmadı bile.
He visto a gente con balazos peores, ni les afectaron ni nada.
O zaman onları kapıda gördüm.
Y ahí los vi parados en la puerta...
Onların temiz olmadığını gördüm ve onları kendi kanlarıyla yıkadım.
Vi que eran impuros y los purifiqué con su propia sangre.
Onların temiz olmadığını gördüm.
Vi que eran impuros.
Orduda geçirdiğim yıllardan sonra, o küçük kentlerde herkesin neler yaptığını iyice öğrendim. Çünkü oralardan gelen sayısız insan gördüm. Onların özlemlerini, hayalkırıklıklarını falan anladım.
despues de mis años en la milicia sabia exactamente que estaba haciendo cada niño en el pequeño poblado porque vi, tanta, tanta gente que vino de ahi y entendi sus aspiraciones, sus decepciones, y mas asi que era como si alguien me invito a un tour privilegiado, al alma interna de America

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]