Orta перевод на испанский
10,553 параллельный перевод
Eminim onu birkaç kez yolmuşsundur ha, Orta Yaş?
¿ Apuesto a que lo dejaste limpio más de una vez, Media-Vida?
Orta seviye güvenlik sunucusuna ulaştım.
Estoy en la barra de seguridad de nivel medio.
Orta batıya kendi gezimizi yapalım.
Digamos que hacemos nuestra propia excursión al... Medio Oeste.
Sağ bileğin orta sinirinin etrafındaki bağlar sertleşmiş.
Hay un engrosamiento de los ligamentos alrededor del nervio medio de la muñeca derecha.
Orta sınıf banliyö. Ya oraya ait...
Barrio periférico de clase media-alta.
Orta yaş bunalımındaydın, sonra bu 27 yaşındaki taş gibi kız geldi ve senden hoşlandı.
Está en una crisis de la mediana edad y llega una chica muy atractiva de 27 años y usted le gusta.
Erkek, orta yaşlarında gözüküyor.
Hombre, parece estar en su adolescencia.
Orta okuldayken kullanıyordum. Brandon deniyordu ve fena iç bayıyordu.
Se llamaba solo "Brandon" y es embriagadora.
Yani orta yerdelerdi.
¿ Es fácilmente visible?
Orta ölçekli bir yüke sahip, 20 megaton.
! De carga media, 20 megatones.
Üniversite kendi başına bir krallıktı. Orta çağlardaki bir kilise gibi.
La universidad era un reino en sí misma como la Iglesia en la Edad Media.
Dosya onun Afrika ve Orta Doğu'ya silah gönderdiğimi belirlediğini söylüyor.
Los archivos dicen que le pagaste por contrabando de armas... para África y la mitad del Este.
Dennis Orta Doğu için yapılacak tarihi anlaşmada aracılık yaparak muazzam çaba gösteriyor.
Dennis está haciendo enormes esfuerzos para negociar un acuerdo histórico en Medio Oriente.
Yükselticiyi böyle ulu orta saklamış olamazlar...
No escondieron el ascendente en un montón aleatorio de...
orta yaş görünümlü biriyim.
aspecto de persona de mediana edad.
Xenstar avukatları orta yol bulmak isteyecek ama biz bunu istemiyoruz.
Los abogados de Xenstar querrán arreglar, pero nosotros no queremos eso.
O zamanlar başkent olmak için uygundu ama şimdi... - Artık merkez Orta batı.
Era un buen sitio para la capital de entonces, pero ahora... ahora el Medio Oeste es el centro.
Bu demek oluyor ki, ömrümüzün orta noktası yirminci yaşımız ediyor.
Eso significa, que el punto medio de nuestras vidas... es a los 20 años.
- Şimdi orta noktasında olduğumuza göre böyle aylaklık yapamayız.
- Ahora que estamos en el punto medio...
Sarsıntı kuvveti, orta kulak hasarına neden olmuş ve göz parçalanması Astsubay Grayson'da da, Subay Olson'da da oluşmuş.
La conmoción causa daño al oído medio... y ruptura de ojos en ambos... Contramaestre Grayson y Jefe Olson.
Bayanlar baylar, dikkatinizi orta çizgiye çekeceğim.
Damas y caballeros, dirijo su atención a la primera línea.
'Rachel Earl'ün yanında ise türbanlı bir orta yaşlı, beyaz kadın vardı.'
Rachel Earl tenía una mujer blanca con un hijab.
Bir cumartesi gecesinde bir grup orta okul öğrencisiyle robot sergisinde olacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama buradayız.
Bien, nunca pensé estar en una exhibición de robótica con un montón de estudiantes de secundaria un sábado en la noche, pero aquí estamos.
Orta okul müdür yardımcısı, polis, spor hocası.
Está la vice rectora del colegio, un policía, un profesor de gimnasia.
Donna, orta öne geç olur mu?
Donna, al frente y el centro, ¿ Okay?
Bunun sesi orta okulda bana çağları öğreten video gibi.
Es como el video que me dieron en preparatoria enseñándome sobre la menstruación.
Orta alana oturacak ve bunu, kendine yapmanı izleyeceğim.
Me sentaré al centro de la Corte y veré como te lo haces tú mismo.
Bende orta yaş krizi için özel çalışma programı var.
Doy un curso para personas con crisis de la media edad.
Biz orta sınıf insanlarız.
Señor, nosotros somos gente de clase media.
Şüphelinin eşgalini almak için merkezi aradım. Afroamerikan, 20'li yaşlarda, 1.80 boylarında, orta yapılı.
Así que llamo a la central para conseguir una descripción del chico... afroamericano, 1,77 cm, estatura media,
Biliyorsun, artık fakir olmak orta sınıf olmak demek.
Lo cual, como sabes, es la nueva clase media.
Orta seviye satıcıları tutuklamaları için yardıma devam ettim.
Sigo cooperado en redadas de distribuidores de nivel medio.
Orta yolu bulabileceğimize eminim.
Ahora, ahora, estoy seguro de que podemos encontrar un acuerdo.
Orta yaş krizi : Beyaz insanlar versiyonunu oynamayı bıraktın galiba.
Muy bien, ¿ así que terminaste de jugar a Crisis de Mediana Edad :
Ulu orta çıplaklık.
Exposición Indecente.
- Düşük. Olay, saf su için yardım etkinliği sadece. Orta Doğu barış konferansı değil yani.
Es un evento de caridad de "Agua Pura", no un tratado de paz en Medio Oriente.
- Sadece senin söylediklerin var... -... 1.80 cm, orta yapılı, kahverengi saçlı.
- La que tú diste, 1,80, moreno.
Orta okulda müzik dersinde arkadaşımdan kopya çektim.
¡ Robé la partitura de "Aladín" para la clase de música del colegio!
- Birkaç kere orta kısıma geçebildik ama...
Llegamos a la plataforma central - unas cuantas veces, pero todas...
İyi seyirler... ( Batı Almanya Şansölyesi Kohl ) Sovyetler Birliği Avrupa'da ki silahsızlanma sayesinde güvenliği sağlamaya razı değilse, o zaman Amerikan orta menzilli füzelerini konuşlandırarak güvenliği sağlamalıyız.
( Oeste ) Si la Unión Soviética no está preparada... para asegurar la seguridad de Europa durante el desarme... entonces debemos obtener seguridad... creando misiles americanos de mediano alcance.
Şansölye Helmut Kohl ABD'nin yeni orta menzilli füzelerinin Batı Avrupa'da ki konuşlandırılmasını erteleyen Yunan önergesini reddetti.
( Este ) El canciller Helmut Kohl ha rechazado la propuesta griega... de atrasar el despliegue de los misiles de medio impacto a Europa oriental.
Bir orta-teknoloji şirketinin patronu olan iyi bir arkadaşım var.
Tengo un buen amigo, Director General de una compañía de tecnología médica.
Bir orta-teknoloji şirketine karşı açılan sahtekârlık dosyasına bakıyordum.
Había estado supervisando un caso de fraude contra el Director General de una compañía de tecnología médica.
Orta yaşlılardı sanırım. Dişleri yoktu, iki kafalıydılar.
Constitución media, sin dientes, dos cabezas.
Kardeşim, ben orta okulda müdür yardımcısıyım.
Soy una vice rectora de secundaria.
Bu şehre su getirecek ve orta sınıfı yeniden inşa edecek olan şey eğitimdir.
Es la educación la que volverá a traer agua a esta ciudad y reconstruirá la clase media...
Orta Doğu'yla devam edelim...
Repasemos el Medio Este,
Pekala, bu senin doğum günü hediyen mi yoksa çok geç kalmış orta yaş krizinin belirtisi mi?
¿ Entonces esto es un regalo de cumpleaños para ti, o una crisis de la mediana edad extremadamente tardía?
Orta Yaş'ı tutukla Kanıt bulduk.
TRAE A MEDIA-VIDA. TENEMOS EVIDENCIA.
Orta Yaş sen...
Media-Vida, tú estás...
Tabii rahatlarsın, ucuz atlattın ucuz, orta yaşlı, laktoz alerjili bir tehlike.
Claro que lo estás, acabas de esquivar una bala...
ortağım 43
ortak 338
ortada 27
orta boylu 16
ortadoğu 22
ortadan kayboldu 78
orta amerika 24
orta doğu 25
ortağız 22
ortaya çık 58
ortak 338
ortada 27
orta boylu 16
ortadoğu 22
ortadan kayboldu 78
orta amerika 24
orta doğu 25
ortağız 22
ortaya çık 58