Rosa перевод на испанский
7,976 параллельный перевод
Callen suç mahallinde bu gül yapraklarını bulmuş.
Callen encontró estos pétalos de rosa en la escena del crimen.
Bulduğunuz gül yapraklan bana Pendleton'da danışmanlık yaptığım bir olayı hatırlattı.
Esos pétalos de rosa que encontraron... me recordaron a un caso con el que ayudé en Pendleton.
Rosaya, hiçbir şey bırakmıyorum.
Para Rosa, no te dejo nada.
- Başka bir zamana artık Rosa.
Hoy no, Rosa.
Ağaç, hem yeşil hem de pembe.
¡ Miren! ¡ El árbol es rosa y verde!
.. Rosa'nın çocukları.
Son los hijos de Rosa, pero Rosa te quiere.
Detektif Rosa Diaz, yeni ortağım Jack Donger.
Detective Rosa Diaz, te presento a mi nuevo compañero, Jack Donger.
Kusura bakma Rosa, seninle iki dakika özel konuşabilir miyiz?
Lo siento, Rosa, ¿ puedo hablar contigo en privado un segundo? - Sí.
Eğer işin sonu bir yere bağlanmazsa, Rosa çıldırır.
Si esto termina siendo un callejón sin salida, Rosa se va a enfadar.
- Rosa, sana iyi haberlerim var arkadaşım!
¡ Rosa, buenas noticias, amiga mía! ¿ Qué diablos?
Rosa bana kızmakta yerden göğe kadar haklı.
Rosa tiene todo el derecho de estar enojada conmigo.
Seninle tanıştığımdan beri pembe bir şeyin üzerine atlayıp ona binmen gerektiğini söyleyip duruyorum.
Llevo diciendo que deberías subirte a algo rosa y montarlo desde que te conocí.
Rosa buraya gelsene.
Rosa, ven aquí.
Tanrım! Bak, Rosa burada!
¡ Dios!
Ama çedar aldım ve sana "Rosa soğuk algınlığını yenecektir!" koruma paketini yaptım.
Pero yo cogí ese dinero y te he hecho con cariño este lote "Rosa va a hacer de ese resfriado su zorrita".
Korumalı zarflar ve pembe lastik bantlar.
El sobre acolchado y las bandas elásticas de color rosa fuerte.
Benim işim, Rosa'ın işi ve bütün bölgenin kaderi bu ekibin elde ettiği şeylere bağlı.
Mi trabajo, el trabajo de Rosa y el destino de toda la comisaría dependen de los resultados de la unidad especial.
Rosa, Rosa, Rosa, Rosa.
* Rosa, Rosa, Rosa, Rosa *
Buraya yerleşmeliyiz Rosa.
Deberíamos establecernos aquí, Rosa.
Ve Rosa, sen de benim karım Rosa olabilirsin.
Y, Rosa, tú podrías ser mi mujer... Rosa.
- Bu sabahki gülün sana geldiğini düşünmediğimiz için. Seni incittik gibi geldi.
Bueno, esta mañana cuando no pensamos que la rosa era para ti, pareció que quizás hirió tus sentimientos.
Değerli hizmetlerinden dolayı, NYPD bu ödülü dedektifler Rosa Diaz, Jake Peralta, ve Başkomiser Raymond Holt'a layık görmüştür.
Por los méritos en el servicio, la policía hace entrega de esta medalla a los detectives Rosa Diaz, Jake Peralta, y al capitán... Raymond Holt.
Rosa yeğenine çakmak istiyor.
Rosa se quiere tirar a su sobrino.
Güzel, kalmak için herhangi bir mecburiyet hissetme Rosa.
No creo que... me siente. Bueno, entonces no se sienta obligada de quedarse, Rosa.
- Kahvaltı köşemde Dedektif Rosa Diaz.
La detective Rosa Diaz está en mi comedor de la cocina.
Detektif Rosa Diaz çekip gitti.
Bueno, la detective Rosa Diaz se ha ido.
Pembe boya.
Pintura rosa.
Bu adam bankayı, pembe boyaya bulanmış bir silahla soydu.
Este hombre robó el Banco con una pistola cubierta con tinta rosa.
Pembe boya.
Tinta rosa.
... biz yaslanmadan önce çok güzel olurdu. Â ¶
¶ Sería tan color de rosa antes de que estemos demasiado viejo ¶
İşler her zaman tıkırında olmaz.
Y no siempre es color rosa. No.
Benim için sen Renksiz gülün öpücüğü
Te comparo con un beso De una rosa en el gris
Artık gülün açtığına göre...
Tu rosa se ha abierto
Bütün İngiliz polisinin üniforması pembe olsun. "
"Tres : Que la policía británica tenga uniformes de color rosa".
Ama Gül, kendini beğenmişliğiyle hayatı ona zehir etmeye başlamış hemen.
Pero la rosa comenzó muy rápidamente a atormentarlo, con su vanidad.
Bana gülümü hatırlatıyor.
Me recuerda a mi rosa.
Benim gülüm sıradan bir gül müymüş yani?
¿ Mi rosa es sólo una rosa común?
Ama o sıradan bir gül değil ki.
Pero ella no es una rosa común.
O senin gülün.
Ella es tu rosa.
Gülü senin için bu kadar önemli kılan şey, ona harcadığın zamandır.
El tiempo que le has dedicado, hace que tu rosa sea tan importante.
O benim gülüm.
Ella es mi rosa.
Ama onun gülü var zaten.
Pero... Él ya tiene su rosa...
Hâlbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda bulunabilir.
Lo que están buscando, se puede encontrar en una sola rosa, o un poco de agua.
- Gülüne döndü demiştin.
¿ De regreso con su rosa?
Tıpkı Küçük Prens'in her zaman gülünün yanında olacağını bildiğim gibi.
Sí. Al igual que sé que el Principito siempre estará con su rosa.
Ya gülünün yanına dönmediyse?
¿ Y si no está de vuelta con su rosa?
Rosa seni seviyor, çocukları da seviyor..
Y ellos también.
Selam Rosa.
Pon las manos arriba. Hola, Rosa.
Galiba sen Amy, Rosa, Terry...
Doy por sentado que eres Amy, Rosa, Terry...
Rosa.
Rosa.
Benim gibi kırmızı olduğu için.
Porque es rojo como una rosa.