Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ U ] / Uzaklaşıyor

Uzaklaşıyor перевод на испанский

628 параллельный перевод
Artık bizden uzaklaşıyor.
Ahora se está separando de nosotros.
Giderek daha da uzaklaşıyor.
Se aleja cada vez más.
Bir şeyden uzaklaşıyor gibiydim... Kaçmaya çalışıyordum.
Yo quería irme de algún sitio... quería escapar.
- Uzaklaşıyor.
- Se va.
Benden uzaklaşıyor.
Se está alejando de mí.
Bak nasıl uzaklaşıyor!
¡ Ved cómo se aleja!
- Çocuklar uzaklaşıyor, muhtemelen öldürüldüler!
¡ El chico probablemente morirá!
İp şeridi boyunca uzaklaşıyor, Şampiyon da peşinden geliyor.
Retrocede hasta las cuerdas. El campeón tras él.
10 numara kıç tarafından uzaklaşıyor, efendim.
El número diez está en la popa.
Lodge çocukları korumaya çalışıyor. Bir şekilde kurtulup arabaya biniyor ve uzaklaşıyor.
Lodge trata de proteger a sus hijos... y logra huir en su automóvil.
Saklanıyor, kaçıp uzaklaşıyor...
¿ Te escondes? ¿ Huyes?
Şimdi de arabayla oradan uzaklaşıyor.
Se está yendo.
Gidiyor, uzaklaşıyor.
Se va, se va.
Uzaklaşıyor.
Se aleja.
İtiyorum, ama uzaklaşıyor.
Empujo pero luego se va.
Şafaktan uzaklaşıyorlar... ağır ağır ilerleyerek... karanlıklar dünyasına gidiyorlar. Yağmur, yüzlerini ıslatıyor... yanaklarından gözyaşlarının tuzunu temizliyor.
Se alejan hacia el oeste... en un baile solemne... lejos, hacia las tierras oscuras... mientras la lluvia purifica sus mejillas... de la sal de sus lágrimas amargas.
Şu an kanca ağzının her iki tarafında ve o kancayla uzaklaşıyor.
Ahora lo tiene atravesado en la boca. Se está yendo con él.
Herkes uzaklaşıyor, ama çok uzağa!
Todo el mundo se aleja, pero no demasiado lejos.
Ses uzaklaşıyor efendim!
¡ Relevados de la orden de ruido y colisión!
Kuzeye doğru uzaklaşıyor, çok da yükseldi.
Se aleja mucho hacia el norte y vuela excesivamente alto.
Her gün benden biraz daha uzaklaşıyor.
Cada día se escapa un poco más
Ama Parti giderek uzaklaşıyor.
Pero es el Partido el que ya no funciona.
Uzaklaşıyor!
¡ Vamos!
Bir kadın annesi ve kızıyla yük treninden inip biraz uzaklaşıyor. Böğürtlen arıyorlar.
Tres mujeres, abuela, madre e hija que iban en una caravana, se alejaron demasiado de ella, buscando fresas.
Akıl ve mantık benden uzaklaşıyor.
La razon y la cordura serian agua pasada.
Güneş sisteminde bir gezegen... giderek uzaklaşıyor.
Un planeta del sistema solar... que se aleja.
Tam o anda sana doğru geliyorken yere düşüp uzaklaşıyor.
Bien, está por batear. Y el lanzador está allí.
Piç! Uzaklaşıyor!
¡ Hijo de puta!
Uzaklaşıyor. Gördün mü?
Se está alejando. ¿ Lo ve?
Gezegen küçüldükçe, yüzeyi bizden uzaklaşıyor.
Como el planeta se encoge su superficie se aleja.
- Uzaklaşıyor.
Alejándose, ahora girando.
Uzaklaşıyor!
¡ Caractacus!
Ve her geçen dakika uzaklaşıyor.
Y se está alejando cada vez más.
Düşman gemisi çok müthiş hızda uzaklaşıyor, efendim.
La nave enemiga se aleja a gran velocidad.
Hood ve Potemkin uzaklaşıyor.
La Hood y la Potemkin se alejan.
Excalibur uzaklaşıyor.
La Excalibur se retira.
Uzaklaşıyor.
Mire, ya se va.
İnanılmaz bir hızla uzaklaşıyor.
Se aleja a velocidad increíble.
Haydi Yüzbaşım, uzaklaşıyor piç!
Deprisa, Capitán. ¡ El maldito se está escapando!
Araba uzaklaşıyor?
El coche se aleja del acantilado.
Çabuk, durdur onu! Uzaklaşıyor!
¡ Se está marchando!
Sanki, onlar bizden uzaklaşıyor.
Y parecen alejarse de nosotros.
ve şimdi de Oja, oradan uzaklaşıyor.
Oja escapando de él.
... varlığının hissi, dünyaya ait ya da dünyada bulunduğun izlenimi artık senden uzaklaşıyor, artık yok.
algo que hasta ahora te había reconfortado, te daba calor al corazón, el sentimiento de tu existencia, la impresión de adherir, de estar inmerso en el mundo, empieza a faltarte.
Sonunda, hayal kırıklığına uğrayan çita uzaklaşıyor.
Finalmente, el frustrado guepardo se va.
Uzaklaşıyor.
Mira, se está yendo.
- Onlar gitgide uzaklaşıyor.
- ¡ Se están escapando!
On yedi annesi tarafından dışarı atılmış, uzaklaşıyor kaybolmak için yol soruyor.
Tiene 17 años. Su madre la echa de casa. Se va.
Bizden uzaklaşıyor gibi görünüyor.
Parece que se aleja.
Abin giderek bizden uzaklaşıyor oğlum.
Tu hermano Kirk se está distanciando.
Anne babanız evden uzaklaşınca hep aynı şeye yaşanıyor!
Siempre igual, en cuanto no están sus padres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]