Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Ya onlar

Ya onlar перевод на испанский

10,434 параллельный перевод
Ya ben ya onlar olacak. Kit.
Y o soy yo... o ellos.
- Ama... Ya onlar geri gelirse? !
- Pero... ¿ y si ellos vuelven?
Ya onlar dışarı çıkar, ya da ben içeri girmem.
Ellos salen o yo no entro.
Hayır, ya onları seversin ya sevmezsin.
No, o te gustan o no.
Gerçekten özledim ya onları, tüm ekibi, Jake, Terry, gerisi falan.
Echo mucho de menos a esta gente, todo el equipo... Jake, Terry...
Bak, ya onlar bana kodu söyleyecek ya da senin uzayda yok oluşunu izleyecekler.
Mira, o bien pueden darme el código, o pueden verte volando por el espacio.
Ya onlara ne olduğunu anlatın ya da onları ofise getirelim.
Contarles qué pasó... o traerlos a la oficina.
Peki ya onlar?
El otro montaba un caballo castrado negro.
Motorcu çetesiyle kavgaya girişeceksem onların ana barının önündeki motorları devirdiğim için olmalıdır.
Ya sabes, si voy a entrar en una pelea con un banda de motoristas, Debe ser porque me cayó accidentalmente una fila de sus cerdos fuera de un bar de buceo
- Yerdeydi onlar ya.
Oye, amigo, eso estaba en el suelo.
Jamie'yle onları MoMA'ya götürüyoruz sonra da Film Forum'a.
Jamie y yo los llevaremos al MoMA y luego al Cine-Forum.
Çünkü onlar ölmüşken sen hayatta olduğun gerçeğiyle yaşamaya devam edersin.
Porque debes seguir viviendo sabiendo que ya no están y que tú sigues aquí.
- Tabii ya, onları da sinirlendirelim.
Sí, hagamos que se enojen con nosotros también.
"Biri medyumlardan ya da büyücülerden medet umarsa onların peşine düşerse ona öfkeyle bakacak... -... ve kendi halkının arasından alacağım."
"Y la persona que atendiere a encantadores o adivinos, para prostituirse tras de ellos, yo pondré mi rostro contra la tal persona y la cortaré de entre su pueblo."
Onları almasam kötü hissederdim, anlarsın ya.
Habría sido raro no comprárselos ¿ sabes?
Evet çünkü onların S.H.I.E.L.D. pizza simitlerini yediğim için bana çok kızgınlar.
Claro, porque seguro ya se dieron cuenta que me comí todas las rosquillas de pizza de S.H.I.E.L.D.
- Hayır, kendileri yaptılar ne yaptıklarını bildiklerini sanmıyorum hepsi ahırda zincirliydi dördüncü kez öldürülmeyi bekliyorlardı onları konuşurken duydum merak ediyordum, bu yüzden ahır duvarının arkasından süzülüp onları takip ettim, bacak desteği olan beyaz bir adam perişan olmuştu ve acısını hafifletmek için çabalıyordu zenci arkadaşı ona sadece gitmeyi iste dedi tekrarlayıp duruyordu "sorun yok, sadece gitmeyi iste." ve ben bunun kesinlikle gerekli olduğunu biliyordum bu onun zihninde ifadesizleşir, hiçbir şeyi düşünmez ya da hiç kimseyi ve sadece o zaman adamlar kayboldular.
Ellos mismos se lo hicieron. Ni siquiera creo que supieran lo que estaban haciendo. Todos estaban encadenados contra el granero... a la espera de ser asesinados por cuarta vez.
Ergen çocuklarınız varken, ve onlar hâlâ evdeyken zorluk yaşadınız mı?
Cuando tenían hijos pequeños y todavía vivían en la casa ¿ les costaba... ya saben...?
Onlardan önce davranmam onlar için kötü oldu.
Qué mal, ya los derroté.
Onları ayırmamız gerekiyordu, Vincent yola çıktı bile.
Los tenemos separados, Vincent ya está de camino.
- Yani, onlar da bazılarının ağabeyi, anlarsın ya?
Son hermanos de alguien, ¿ Sabes?
Onların yavaş yavaş kanını çekiyor, ta ki pes edip konuşana ya da ölene kadar.
Los drena, lentamente, hasta que se rinden y hablan o mueren.
Onlar senin arkadaşların değildi.
Esos chicos ya no eran chicos.
Sadece burada mazi var. Bu kasaba, bu ev, bu insanlar ve Mystic Falls'ın bizim ve onların arasındaki bir savaştan sağ çıkabileceğini düşünmüyorum.
Es solo que hay historia aquí, ya sabes, esta ciudad y esta casa, esta gente, y yo solo no veo un mundo donde
- Biz ya da onlar.
Nosotros o ellos.
Onlar bunun bir federal soruşturma olduğunun farkına varacak. ve elimizde 2 ceset var.
¿ Se dan cuenta de que esto es una investigación federal... y que ya tenemos dos muertos?
İskeleye çıkmak için üç dakika, aşağıya inmek için beş dakika silahları bulmak için yaklaşık beş dakika ve 14 dakika 32 saniye de onları etkisiz hale getirmek ve tekrar programlamak için lazım olacak.
Necesitaremos tres minutos para subir al barco, cinco para llegar abajo, aproximadamente cinco minutos para localizar las armas y 14 minutos y 32 segundos para desarmarlas y reprogramarlas.
Onların aşkı için mükemmel deniyordu.
Ya que de ellos se rumoreaba que era genial.
- Kim onlar ya?
- ¿ Quién?
Onlar sonraki hedef ya da vizyon istemiyorlar onlar erkek istiyorlar.
No quieren ver lo siguiente o la perspectiva... quieren ver la nuez de un hombre.
Onların dediklerini biliyorum.
Ya sabes lo que dicen.
Bilirsin, Onlar... Onlar hiç bitmedi.
Ya sabes, nunca... nunca se fueron.
Ne yaşıyor ya da yaşamıyorlarsa, onlar için endişelenmiyorum.
Da igual lo que tengan, no me preocupan.
Bak daha önce de söyledim, onların osurma gayelerini kanıtlayana kadar bu bir taciz suçu sayılmaz. - Hayır, onu demiyorum.
Ya te lo he dicho, no es acoso a menos que puedas probar intención de tirarse pedos.
Onlar hâlâ bebek ya!
¡ Aún son unas niñas!
Dört ve Altı'yla konuştum, onlar da katılıyor.
Ya he hablado con Cuatro y Seis y están de acuerdo.
Belki adam akıllı düşünmüyorlardı... veya beş onları korkutup, kaçırmıştır. Ya da gündemlerinde başka şeyler vardır.
Quizá no habían pensado en ello, o Cinco los asustó, o tal vez tengan otros planes.
Pis tuvaletlerden ya da Meksika'da içilen sudan falan kaparsın onları.
Pillas ETS de asientos de inodoros sucios y de beber agua en México.
öğrencilerimize teker teker saldırmasına göz yummuyorken.. .. söylemeliyim ki, bir psikopat tarafından, saldırıya uğradığımız fikri.. .. onları bir araya getirdi.
No condeno un asesino en serie recogiendo estudiantes, debo decir que la intensidad de la experiencia de ser cazados por un psicópata los ha unido mucho.
Ve çoğu bunun bi'tuzak olduğunu biliyor, fakat para onların yüzünde var, anında, nakit.
Muchas saben que es una trampa, pero el dinero está allí en sus narices, ya, en efectivo.
ADAM : Dedin ki, onların gözlerindeki acıya bakmayı seviyorum.
Dijiste que te gustaba verle la miseria en la mirada.
Hayır, onların zaten tatlıları var.
porque ya tienen postre.
Onların hem patronu hem de arkadaşları olduğunu sanıyorsun ya hani?
¿ Por qué no? Bueno, ¿ sabes eso de que piensas que eres su jefa y su amiga?
Bu yüzden Bourbon kardeşleri ve onların ordularını İtalyan ve İspanyol Savaşları'nda en ön saflara gönderdi.
Entonces él envió a los Borbones ya a sus ejércitos al frente durante las guerras entre Italia y España.
Onların gözünde biz zaten işbirlikçileriz.
A sus ojos, ya lo somos.
Onların nasıl olduklarını bilirsin.
Ya sabes cómo son.
Onları göremiyorum bile. Ne yapıyorlar?
Ya no puedo verlos. ¿ Qué hacen?
İyi de onlar kardeşler ya.
Son hermanos.
Ya da bu onları görmeye gitmenin asıl sebebi değil mi?
¿ O esa no es la verdadera razón... por la que vas a verlos?
- Onlar da iyiler, Tanrı'ya şükür. - Nasılsın Arquímedes?
¿ Qué tal, Arquímedes?
Ya sen onları kontrol edersin ya da onlar seni...
Que vos la controles y no al revés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]