Yazı перевод на испанский
97,388 параллельный перевод
Ama ne yazık ki, korkak bir adam için çalışıyor.
Pero, por desgracia, trabaja para un hombre ruin.
Alt yazı çevirmeni : Meltem Oznalci
Subtítulos :
Alt yazı çevirmeni : Latif Dörtçelik
Subtítulos :
Alt yazı çevirmeni :
Subtítulos : Eloísa López González
Bütün cevaplar yazılıysa bulmaca ne işe yarar ki?
¿ Para qué sirve un libro de pasatiempos si todas las respuestas están marcadas?
"İnsan insanı yedi, yaşamak için." yazıyor.
Dice : "Hombre come hombre para vivir".
Spor dersine yazıldığını söylüyor. Ama aslında Bob denen bir adamla gizli bir ilişki yaşıyor.
Dice que empezó a hacer spinning, pero en realidad se ve con Bob, su amante.
Yazılım şirketimiz vardı. 23 milyon dolara sattık.
Tuvimos una compañía de software. Hemos vendido por $ 23 millones.
Samuel bugün yok yazıldı.
Samuel se marca como hoy ausente.
Yazık oldu.
Oh, eso es una vergüenza.
- Böyle yazıyor.
- Es lo que dice.
"Y" ile yazılan Chyna adındaki birini etkilemek için de çıkarmış olabilirim.
Y puede que lo sacara para impresionar a cierta Chyna con "Y".
Hatta yakın zamanda usta yöneticilik kursuna yazılmış.
Incluso hace poco se ha apuntado para un máster en dirección.
Yazılı ifadeni okudum ve inanıyorum.
He leído tu declaración escrita y me la creo.
- Ne yazık ki, evet.
Por desgracia, sí.
- Ne yazık ki bu o tür bir ziyaret değil.
Desgraciadamente, no es ese tipo de visitas.
Pekâlâ, ölmemiş olman çok yazık.
Bueno, es una pena que no lo hicieras.
Daha fazlasını yazıyoruz ama size yetişemiyoruz.
Estamos haciendo más código pero no podemos ir a tu ritmo.
Modern makineler tamamen yazılımdan oluşuyorlar ; daha az donanımları var.
Las máquinas modernas... todo software y poco hardware.
İnternette Quake hakkında yazılan hayran kurgularıyla dolu bir kütüphane olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que en Internet hay una colección de fan fiction de Quake?
Aptalın biri. Ve ne yazık ki benim kardeşim.
Es un idiota y, por desgracia, mi hermano.
Bu sadece biyoloji ve biyoloji de ölmen için programlanmış bir yazılım.
Eso es solo biología y la biología es solo - un software programando tu muerte.
Biliyor musun bu oyunda rakip taraflarda olmamız çok yazık.
¿ Sabes...? Es una lástima que nos encontremos en lados opuestos del tablero en este juego.
Ve ne yazık ki programlamamda bir paradoks yarattılar.
Y desafortunadamente... crearon una paradoja en mi programación.
Burada ölü bir kadın olduğu yazıyor.
Aquí dice que está muerta.
Yazın yaptığım cankurtaran işini saymazsan, hep öğretmendim ben.
A no ser que cuente los veranos que fui socorrista, siempre he sido profesor.
Anılarınız daha önce yeniden yazılmıştı!
¡ Ya le han borrado antes la memoria!
Canım, ne yazık ki buradan kaçmak için bir yol yok.
Querida, me temo que no hay escapatoria de este lugar.
- Öldü ne yazık ki.
Muerto, me temo.
Hayır, hiçbiri öyle değil ne yazık ki. Özellikle Ward.
No, ninguno de ellos, por desgracia, especialmente Ward.
Yazık oldu.
Es una pena.
Pedro Garcia'nın damadının kaybolmasına ilgisiz kaldığınızı duysalardı yazık olur.
Sería lamentable que se supiera que te negaste a investigar la desaparición de tu yerno, Pedro García.
Özel plakanızda öyle yazıyor sonuçta.
Así lo dice tu matrícula personalizada.
Ne yazık ki sonuçlar pek iç açıcı değil.
Por desgracia, los resultados no son nada esperanzadores.
Biz kayıtları elektronik bölümüne götürüyoruz inekler de teknolojik yazılımlar falan kullanıp ne zıkkımsa bir şeyler yapıyorlar işte.
Llevamos las cintas a "Circuit Works" y dejamos a los doctores listos hacer todas las malditas tonterías con su software tecnológico y eso.
Yazılmasına yardım ettim.
Yo ayudé a redactarla.
Yazılımımızda başka bir şirketinkiyle çakışan kısımlar var.
Benjamin y yo tenemos una coincidencia con el software de otra empresa.
Ne yazık ki, artık seni göremem, ama sana yardım edebilecek birini önerebilirim.
Desafortunadamente, yo no puedo tratarte más, pero puedo recomendarte con alguien que sí pueda.
Fortenberry'ye yazılı bir yanıt gönder.
Que Fortenberry mande una respuesta por escrito.
Daha gerçek bir şey arıyorum, çocuklar için yazılmış olmayan bir şey.
Busco algo más real, menos para chicos.
Acaba ne yazıyor?
¿ Qué dirá ahí?
Görünüşe göre başka bir yazılımla % 32.5 benzerliğimiz varmış.
Resulta que tenemos una coincidencia del 32,5 por ciento con el software de otra empresa.
Bu davayı kaybedersem yazılacak tek hikaye en başta avukat olmamam gerektiği olacak.
Si pierdo este caso, el único artículo que escribirán es que nunca debí ejercer el derecho.
Çük tahtasına yaz.
Ponlo en el tablón con forma de polla.
Muhtemelen bir yaz kampı hatırası. Beni ilgilendirmez.
Probablemente por un recuerdo del campamento.
Bu yaz matematik dersini teklif etmeye ne dersin?
¿ Qué hay de lo que ofrece para tomar ese curso de matemáticas este verano?
Geçen yaz yaptım ve sanırım güzel bir iş çıktı.
Lo armé en el verano y tuve razón en muchos de los detalles.
O zaman bırakalım yazılsın.
Pues que sea escrito.
Haberler iyi değil ne yazık ki.
No son buenas noticias, me temo.
Geçen yaz çiftliği bırakıp kaçtı.
Huyó de su tierra el pasado verano.
- Evet öyle. Müvekkilime üç yüz binlik çekini yaz da, henüz başvurmadığım dava talebimi çekeyim.
Así que por qué no hace un cheque por 300.000 dólares a mi cliente, y retiraré esta demanda que aún no presenté.
yazık 479
yazıyor 360
yazıklar olsun 49
yazıyorum 44
yazıklar olsun sana 20
yazılı 27
yazın 57
yazık sana 23
yazıyordu 71
yazıcı 29
yazıyor 360
yazıklar olsun 49
yazıyorum 44
yazıklar olsun sana 20
yazılı 27
yazın 57
yazık sana 23
yazıyordu 71
yazıcı 29