Yüksek sesle перевод на испанский
3,387 параллельный перевод
Sanırım, "Evet!" diye daha yüksek sesle söyleyebilirdim.
Tal vez pueda decirlo más alto. Decir : ¡ Sí!
- Yüksek sesle zor oluyor.
- Bueno, es duro de un golpe.
Biraz daha yüksek sesle söyleyebilir misiniz?
¿ Podrían ustedes decir que las putas más fuerte?
Yüksek sesle dua ederim.
Rezo en voz alta.
Duyunca çok şaşıracaksın ama takımdakiler bir nebze duygusuz davranıp, tam da performanstan önce, yüksek sesle Ivy'i bir yıldızla değiştireceğinizi çığırıyorlar.
Te quedarás atónito al escuchar que el conjunto está siendo un poco insensible, está como especulando mucho justo antes de la actuación con que estás planeando reemplazar a Ivy con una estrella. - Dios.
bilirsin... konuşabildiğin kadar yüksek sesle kapıyı tekmeliyorsun.
¿ Sabes...? Llamas casi tan alto como hablas.
- Daha yüksek sesle lütfen.
¿ Puedes hablar alto, por favor?
Bazen yüksek sesle söyleyince garip geliyor.
A veces suena raro cuando dices hechos en voz alta.
- Yüksek sesle.
- Habla.
Yüksek sesle.
Mas fuerte.
Yüksek sesle!
Más alto!
Şimdi, Lisa hikayenin senin kısmını yüksek sesle anlat bakalım.
Ahora, Lisa, cuenta tu parte de la historia, y usa tu gran voz.
Eğer yüksek sesle söylersem gerçek olacakmış gibi hissettim.
Sentí como que si lo decía en alto, de repente se haría realidad.
Yüksek sesle konuşma.
No empieces con los ruidos.
Yüksek sesle söyleyince inanması zor.
Es difícil de creer cuando lo dices en voz alta.
Yüksek sesle değil, tatlım. Ben daha sessiz ve iyi küçük bir sohbet yaparız diye düşünmüştüm ortak ilgi alanlarımızdan bahsederek.
No tan alto, querido, estoy pensando más en una linda y tranquila charla sobre un asunto de mutuo interés.
- Yüksek sesle!
- Más fuerte. ¿ Entienden?
- Şimdi her beraber ve daha yüksek sesle!
¡ Bienvenidos! - ¡ Más alto! - ¡ Bienvenido!
Yüksek sesle televizyon izlemeye başlamadan önce birileri konuşsun!
¡ Que alguien hable antes de que ponga la TV alta!
Biraz yüksek sesle konuş, Frankie.
Tienes que hablar, Frankie.
Bazen... Bir şeyleri yüksek sesle söylemekten korkuyorum.
A veces... tengo miedo de siquiera decirlo en voz alta...
Tess, bunu yüksek sesle söylemek hoş değil ama tesisteki herkes ölmüş.
Tess, lamento ser quien deba decir esto pero, en este centro, están todos muertos.
Konuşmaması gereken şeylerden yüksek sesle bahsediyordu.
Que habló demasiado alto de cosas que no debía.
Bu toplantı huzurunda yüksek sesle söyleyin. Şansölye Papatine'in temsilcisi olarak, kayıtsız şartsız, Ayrılıkçı devletin meşrutiyetini beyan edin.
Diga en voz alta delante de los presentes que declara, sin reservas, legítimo al estado Separatista.
Tamam, yüksek sesle konuştum ama zaten öğrenecekti.
Vale, lo dije en voz alta.
Bombalarınkinden daha yüksek sesle çığlık atabilseydim iyi olurdu.
Si pudiera gritar más fuerte que las bombas, eso lo solucionaría... y me encontraría bien.
Yüksek sesle söyle, Speidel.
Dígalo directamente, Speidel.
Neden yüksek sesle tepki veriyorsun?
¿ Por qué reaccionas de tal manera?
- Bazen söylememesi gereken şeyleri yüksek sesle dile getirir.
- A veces dice cosas en voz alta
"Yüksek sesle konuşarak çalış." " Beyninin daha hızlı çalışmasını sağla.
Haz que tu cerebro funcione más rápido, golpéalo con tus pestañas.
Kırbaçla vur, vur. " " Yüksek sesle konuşarak çalış. "
Estudia duro, en voz alta.
Yüksek sesle söyleyin...
¡ Díganlo fuerte! ¡ Gloria a la Diosa Madre!
- Yüksek sesle ağlıyorum...
- Me pongo a llorar ruidosamente...
- Yüksek sesle cevap vermelisiniz.
- Conteste en voz alta.
- Yüksek sesle konuşun.
Habla más alto.
Yüksek sesle konuşman lazım.
Tienes que hablar más alto.
- Yüksek sesle konuşun.
- Habla alto.
Eğer yüksek sesle konuşursan, içerideki yankılanmayı duyabilirsin.
Si hablas fuerte, oirás el eco aquí
- Biraz daha yüksek sesle söylemek ister misin?
- ¿ Quieres decirlo un poco más alto?
Yüksek sesle New York'taki en iyi avukatın ben olduğumu söyle...
Simplemente di en alto que soy el mejor finalizador de Nueva York,
Bu kadar yüksek sesle müzik dinledigine inanamiyorum.
No puedo creer que escuches la música tan fuerte.
Oh, nihayet yüksek sesle söyledim
Oye, finalmente lo dije en voz alta.
Muhtemelen yüksek sesle.
Probablemente en voz alta.
Hayır, daha yüksek sesle.
No, más alto.
Belki yüksek sesle söylemiş olabilirim ama bu beni katil yapmaz.
Eso no me convierte en un asesino.
Bunu yüksek sesle mi söyledim?
¿ Dije eso en voz alta?
O yüzden her birinizin daha sonra yalnız olacağınız bir ana denk getirip bunu yüksek sesle söylemenizi istiyorum :
Así que quiero que luego cada una encuentre un momento en privado y decir las palabras en voz alta...
Tekrar söyle Alvarado, yüksek sesle.
Repítelo, Alvarado, más alto.
Biraz daha yüksek sesle bağır.
Oye, un poco más alto.
Yüksek sesle herkese okuyacak mısın?
¿ Leerlo en voz alta para todo el mundo?
Ve yüksek, gıcırtılı bir sesle şunu söyleyerek kaçıp gidiyor :
Sale corriendo y gritando en una voz chillona.
yüksek sesle söyle 19
yüksek sesle konuş 43
sesler 55
sesler duyuyorum 17
sesler duydum 23
yüksek 42
yükseliyor 29
yüksel 81
yükseklik 26
yüksek sesle konuş 43
sesler 55
sesler duyuyorum 17
sesler duydum 23
yüksek 42
yükseliyor 29
yüksel 81
yükseklik 26