Zamanim перевод на испанский
68 параллельный перевод
Bu zamanim ve giderlerim için yeterli.
Esto cubrirá mi tiempo y mis gastos.
Kagitlarina bakacak zamanim yoktu.
No me dio tiempo de leer tu expediente.
Jess, uc gundur uyumadim, ve oyun oynayacak zamanim yok.
Jess, no he dormido en tres noches. No estoy de humor para juegos.
Bak, uzun bir konusma ic _ in zamanim yok, tankeri senin kuIIanmani istiyorum.
Mira, no tengo tiempo para discursos, quiero que conduzcas el camion cisterna.
Hayatimda bir kadina ayiracak zamanim yok.
Ahora, en mi vida, las mujeres no tienen hueco.
Fazla zamanim da yok.
No tengo mucho tiempo.
- Zamanim da kalmamis zaten.
- No tengo más tiempo.
Çok zamanimi aliyor. Ders verecek zamanim yok.
Es fuerte, y requieren muchas horas de mi, y no he tenido el tiempo para enseñar en clase.
Çok zamanim yok. Yapacagimiz sey su. Ben "sünger" diyecegim ve siz akliniza gelen ilk kelimeyi söyleyeceksiniz.
Voy a decir la palabra "esponja", y vosotros vais a decir la primera palabra que os venga a la mente, ¿ Vale?
Size yemek odasini gösterecek zamanim var.
Aún tengo tiempo para mostrarles el comedor.
Bugun bos zamanim var biraz
Me tomo un respiro.
Buna zamanim yok.
Tengo el tiempo muy justo.
Benim zamanim degerli, evlat.
Mi tiempo es preciado, hijo.
su an zamanim yok.
No tengo tiempo ahora.
Buna harcayacak zamanim yok!
¡ No tengo tiempo para esto!
Tebrik etmek için zamanim olmadi'Arizona State'.
Nunca tuve la oportunidad de felicitarte por tu graduación.
Ve benim zamanim kalmadi.
Y el tiempo me apremia.
Gina, buna zamanim yok. Buyuk bir problemim var.
Gina, no tengo tiempo para esto, tengo un gran problema.
Çok zamanim kalmadi ve her saniyeyi degerlendirmeliyim.
Es sólo que no me queda mucho tiempo, y tengo que hacer valer cada segundo.
Bu sabah hazirlayabilecek kadar yeterli zamanim yoktu.
No tuve tiempo para prepararlo esta mañana.
tamam ama cok fazla zamanim yok.
Bien, no tengo mucho tiempo.
bilmeceye zamanim yok.
No tengo tiempo para andarme con rodeos.
Konu her neyse, zamanim yok.
- Dra. Bailey.
sey, sanirim artik kendi basimin çaresine bakma zamanim geldi.
Bueno, creo que es el momento de comenzar a cuidarme yo mismo.
Hem düsünmek için daha fazla zamanim olur.
Me dará tiempo para pensar.
Ve benim zamanim yok.
Y tiempo es lo que no tenemos.
- Evet, bak, bunun için zamanIm yok.
Sí, mire, no tengo tiempo para esto.
Ne yazik ki seninle sohbete zamanim yok.
Lástima, no tengo tiempo de platicar contigo.
Katharina : zamanim yok.
- No tengo tiempo.
Hadi, Robin... zamanim azaliyor.
Rápido, Robin... Tengo poco tiempo.
- Soktugumun ask hikayelerine ayiracak zamanim yok.
- Lo hice por las historias de amor.
Biraz bos zamanim vardi, daha önce hiç bir ofiste çalismamistim.
Quería matar el tiempo, tenía curiosidad, nunca he trabajado en una oficina.
Açiklamak için pek zamanim yoktu Zane and Fargo'nun o gemide olmasindan bahsediyorum.
No tengo tiempo para explicar sobre Zane y fargo en este barco.
Dinle, burda zamanim daraliyor.
Oye, para ser honestos, se me está acabando el tiempo.
"O öyle dedi, bu böyle dedi" muhabbetine ayiracak zamanim yok.
De acuerdo, no tengo tiempo para estos dimes y diretes.
Çok az zamanim var.
Sólo tengo un segundo.
Zamanim yok, yerim yok su anda basibos biriyle ugrasacak luksum de yok.
No tengo el tiempo, el espacio, ni puedo permitirme el lujo de llevarme descarriados ahora mismo.
Evet, tamam, benim cok fazla zamanim yok ta.
Sí, bueno, no tengo mucho tiempo para mí.
- Zamanim yok, kardesim.
- No tengo tiempo, hermano.
- Benim açiklamak için zamanim yok.
- No tengo tiempo de explicarlo.
Güvene zamanim yok benim.
No tengo tiempo para la confianza.
Hala zamanim var, baba. Son zil 8.45'de çaliyor.
Me da tiempo papa, el último timbre es a las 8.45 h.
Fazla zamanim yok.
No tengo mucho tiempo.
Sizinle bos bos oturup, kadinsi koktailler icip, plastik pipilere kikirdamak icin zamanim yok.
Bueno, tengo cosas mejores que hacer que sentarme en una despedida de soltera, bebiendo cócteles rosas, y riendo por unas salchichas de goma.
Benim için endiselenme tatlim. Bir sürü zamanim var.
No te preocupes por mí, cariño.
Hepsi dijital bir illüzyon ve tüm hatalarinin üzerinden geçmeye zamanim olmadi.
Es sólo una ilusión digital. Y todavía no he resuelto todos los errores.
Bunun için zamanim yok.
No tengo tiempo para esto.
- Zamanim olmadi.
- No tuve tiempo.
Zamanim yok.
No tengo tiempo.
Zamanim yok dostum.
No tengo tiempo amigo.
Zamanim yok.
Bien, no puedo hacerlo ahora.
zamanım yok 137
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanımız bol 17
zamanımız var 51
zamanımız yok 144
zamanımız kalmadı 32
zamanı 41
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanımız bol 17
zamanımız var 51
zamanımız yok 144
zamanımız kalmadı 32
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanın var 16
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanın var 16