Şahı перевод на испанский
3,543 параллельный перевод
At şahın fili üçe.
Caballo a alfil del rey tres.
Niçin kendinize üçüncü şahıs olarak seslenmekte ısrar ediyorsunuz.
¿ Por qué insiste en referirse a sí mismo en tercera persona?
Yakalananların içinde, Mutant Lider olarak adlandırılan şahıs da vardı.
Entre los capturados está uno a quien ellos llaman el líder Mutante.
Şimdiye kadar 7 şahıs belirledik.
Encontramos siete identidades hasta ahora.
İzninizle, işle alakalı bir ee yabancı bir üst düzey iş ortağı, önemli bir şahıs.
Disculpa, tengo un asunto, eh... Una cliente dignataria extranjera, una persona importante.
Zaten o kadar da ahım şahım değilsiniz.
¿ Qué tienen de especial?
Şüpheli herhangi bir durum ya da şüpheli davranan bir şahıs gördüğünüzde derhal polise haber veriniz.
Si ve algo sospechoso o a alguien actuado sospechosamente, por favor informe de inmediato a un miembro del personal o a la policía.
Lyle kendinden sürekli üçüncü şahıs olarak mı bahsedecek?
¿ Lyle siempre se va a referir a sí mismo en tercera persona?
Birinci ve ikinci tekil şahıslarla devam.
Solo primera y segunda persona. ¿ Quién sigue?
ahım şahım değildi.
Aunque no muy guapa.
Jargonu öğrenmek ahım şahım bir şey değil, Shawn.
Empollar no significa eso, Shawn.
İnsanların şunu iyice anladığından emin olmak istiyorum : Adı geçen şahıs, en başında bizimle birlikteydi ama işin aslı, ne şirketin oluşum aşamasında ne de şirketin bugünkü hâline gelişinde hiçbir katkısı olmadı.
Tengo que creer que la inversión pública entiende que estamos hablando de una persona que... estuvo ahí al principio, pero que virtualmente no tuvo nada que ver con la creación de la compañía, y mucho menos que ver
Bununla ilgilenen bir şahıs, bu yüzüğü parmağına geçirirse ikimizin sonuda tam düşündüğümüz gibi olacak.
Si alguna parte interesada pone las manos en ese anillo, lo que veremos será el final del mundo exactamente, tú y yo.
Şüpheli şahıs şişman adam.
El gordo es el culpable.
- Bu şahıslar hakkında istihbarat var mı?
- ¿ Tenemos personas de inteligencia aquí?
Blackstream ve başkanı Sean Singleton terörist olduğundan şüphe duyulan şahısların Avrupalı hükümetler adına yetki alanı dışındaki "Kara Bölge" lerde işkence görmesinden sorumlu tutuluyor.
Blackstream y su presidente Sean Singleton, es sospechada de supervisar torturas a presuntos terroristas por cuenta de ciertas democracias europeas, en territorios fuera de toda jurisdicción legal, los famosos "sitios negros".
Laura Bernheim'ı öldürmeye teşebbüs ve terörist olduğundan şüphe duyulan şahıslara Blackstream adına işkence etmekle suçlanıyor.
Franz Hartman, el responsable del intento de atentado contra Laura Berheim, es acusado de haber torturado decenas de supuestos terroristas por la cuenta de Blackstream.
Sen 3.şahıslara ait partilerde beleşe içki içiyordun.
Mientras que tú bebes licor gratis en alguna fiesta de tabloides.
Bir de üçüncü şahıs ağzıyla konuşmanıza dayanamıyorum.
Y esa costumbre de hablar en tercera persona está volviéndose insostenible.
Hapisten kaçan o yerel şahıs konusunda.
Acerca de ese hombre de la localidad, que se escapó de la penitenciaria.
Bu şahıs hayalet gibi ortadan kaybolmuş olabilir ama hayalet değiller belli ki.
Estas personas tal vez desaparezcan como un fantasma, pero no son fantasmas.
Bu olay şahıslarla ilgili değil.
Esto no es por el individuo.
Melez bir kıza talip olacak şahıslar onun ve ailemizin sosyal statüsünü zedeleyecek cinsten olacaktır.
Sus "otros orígenes" atraerían a partidos que serían una deshonra para ella y para el rango de la familia.
Senin kafandaki şüpheli şahıs kim?
De cualquier forma, ¿ Quién es tu persona de interés?
Sana veya eşine zarar vermek için bir nedeni olan şahıslar var mı? Sana veya eşine zarar vermek için bir nedeni olan şahıslar var mı?
¿ Se le ocurre alguien que podría tener... alguna razón para lastimarlo a Ud. o a su esposa?
Şu omuzlara baksanıza Akordeonun şahı o olacak
Por sus hombros se adivina, que será acordeonista.
Bay Montgomery çocuğu taşıması için üçüncü bir şahıs tutmanızı şart koydu.
El señor Montgomery ha estipulado que has contratado una tercer persona para llevar a los niños
- Şahıs kim? - Onu bilmiyorsun, lan!
- ¿ Quién es la persona?
Akşam saatleri sularında, White Rock gölünün yanında iki koşucu şahıs genç bir adamın cesedini buldu.
El cuerpo de un hombre ha sido encontrado por dos corredores... cerca del lago White Rock esta tarde.
Dallas eyalet yargıcı, cesedi bulunan şahsın Tommy Sutter olduğunu belirtti. Kendisi, geçtiğimiz günlerde kayıp şahıs olarak kayda geçilmişti.
El forense de Dallas ha identificado el cuerpo... como el de Tommy Sutter... recientemente notificado como desaparecido.
Olay, kayıp şahıslar bürosundan cinayet masası ekibine devredildi.
Ahora su desaparición se ha convertido en un asesinato.
Üçüncü bir şahıs aramızdaki şeffaflığı garanti eder.
Un tercero asegura transparencia para todos nosotros.
Erkek şahıstaki yaralara da bir bak.
Echa un vistazo al alcance de las heridas del varón.
Atın şahı aldığı pek görülmez.
Es raro que el caballero tome al Rey.
Asla kendinden üçüncü şahıs gibi bahsetme.
Nunca te refieras a ti mismo en tercera persona.
Piyon şah dörde.
Peón cuatro rey.
Şah'a ne dersin?
No importa... ¿ que hay de Shah?
Vezir At 2'ye. Şah mat.
Reina a caballo 2, jaque mate.
Şah Guggenheim?
Shah Guggenheim.
Şah ve mat.
Jaque y mate.
Şah damarı sustalı bıçak ile deşilmiş halde buludun desem?
Su carótida fue abierta con una puñalada de una cuchilla afilada.
- Şah mat. ... bir daha göz atmak geliyor içimden.
- glorioso taco en este momento.
Yarın sabah altıda, Balachine'nin 1941'deki şah eseri "Concerto Barocco" nun ikinci bölümünü söyleyeceksin.
A las 6 : 00 de la mañana harás el solo del segundo acto de la obra maestra de 1941 de Balanchine, "Concerto Barocco", que es ampliamente considerada como la rutina de ballet más difícil jamás ideada.
Vay canına.
Sah-teh-voch-leh. Mierda.
Şah damarı parçalanmış.
Diente incisivo en la arteria carótida.
Oyun bittikten sonra piyon da şah da aynı kutuya girer.
Después del final del juego. El peón y el Rey. Entran en los mismos libros.
Şah mat. Yedi hamlede.
Jaque mate.
Şah mat.
Jaque mate.
Ayetullahlara katılmadan önce Şah'ın adamıydı yani?
¿ Así que fue hombre del Shah antes de serlo para el Ayatolá?
Şah mat diyebilirdin.
Puede llamarlo jaque mate.
Şah mat mı?
Echec et mat?