Adam öldü перевод на французский
1,258 параллельный перевод
Biliyor musun Fez, yangında bir de adam öldü.
Tu sais, Fez, un homme a péri dans cet incendie.
Bir adam öldü.
Un homme est mort.
O adam öldü.
Cet homme est mort.
İçerideki adam öldü mü?
Le type qui est là-dedans est mort?
O yolcular yanlış tahminde bulundu ve bir adam öldü.
Et je pense que les passagers ont mal supposé. Et maintenant, ce type est mort.
Dün büyük bir adam öldü.
Hier, un grand homme est mort.
- O yaşlı adam öldü mü? Gripten mi?
- Il est mort de la grippe?
Bir adam öldü, Sonya.
- Un homme est mort, Sonya.
Kalbi durdu. Adam öldü.
Le cœur ne bat plus, il est mort.
Senin yüzünden, bu yaptığın yüzünden, o adam öldü.
A cause de ce que tu as fait, cet homme est mort.
Ne yazık ki, soygunla ilgili son altı adam öldü.
Malheureusement, les six hommes associés au vol sont morts.
Pinkerton, bu demiryolunu inşa etmek için yüzlerce adam öldü.
Pinkerton, des centaines d'hommes ont payé de leur vie pour le rail.
Fas'tayken bir adam öldü. İyi bir dostumdu.
Au Maroc, l'homme qui est mort était un ami.
- Beni duydun mu? Bir adam öldü.
- Un homme est mort, je vous dis!
- Adam öldü.Bundan daha dramatiği olmaz.
Le gars en est mort!
- Sevdiğim adam öldü.
- L'homme que j'aimais est mort.
Adam öldü.
Il est mort.
"Irene Hardt, sevgili bir eş ve kendini adamış bir anne, bu öğleden sonra öldü."
"Irene Hardt, tendre épouse et mère dévouée, nous a quittés hier après-midi." "Irene Hardt, tendre épouse et mère dévouée, nous a quittés hier après-midi."
"Leader of the Pack". Adam motosiklet kazasından öldü.
Leader ofthe Pack parce que le mec meurt en moto.
İki adamınız çatışmada öldü.
Deux de vos Marines sont tués.
Bir bakkal bombalandı ve adamın karısı öldü.
Une épicerie a explosé, et sa femme est morte.
O yaşlı adam 77'ın arkasından Narragansetts birası içip, öldü.
L'autre vieux? Il a creusé sa tombe à force de biberonner.
Bu inanılmaz genç adam, bu akşam 7 : 35'te öldü.
Ce garçon remarquable est mort ce soir à 7 h 35
Polisin kazada öldü dediği adam.
Un homme que l'on a dit victime lors d'une manoeuvre policière.
Adam 8-9 sene önce öldü ve koleksiyonunu kız kardeşime bıraktı. Dokuz Kraliçe'yi de.
Il est mort il y a huit ou neuf ans, et lui a laissé toute la collection... y compris les "Neuf Reines".
Bunu giyen binlerce adam gördüm ve hepsi öldü.
J'ai vu des milliers de guerriers qui portaient ces colliers au bras, et ils étaient tous morts.
İki adamımız öldü. Üçüncüsü mü olmak istiyorsun?
On a deux hommes sur le carreau.
Adam yakılarak öldü.
Un type a été calciné.
Bu adam benim yüzümden öldü.
C'est à cause de moi qu'il a été tué.
Bu adamın karısı öldü. Nakil ekibi gelene kadar bekleyebileceğini söyledik.
Sa femme est morte, on lui a dit qu'il pouvait attendre.
Adam ben şey yaparken öldü. Yani, anlarsın.
Ce type est mort pendant que je...
Benim yüzümden dört kişi öldü. - Dört siyah adam.
A cause de moi, quatre noirs sont morts.
Şimdi sen bu adamı şiddeti engelliyor diye serbest bırakıyorsun, ama iki mahkûm öldü.
Vous lui avez donné carte blanche parce qu'il maintenait la paix, mais deux prisonniers sont morts.
bunu yapan adam... bıçağını temizleyemeden öldü.
L'homme qui l'a faite est mort avant de pouvoir essuyer sa lame.
Sadece tek bir adam o dansı yapacak kadar deliydi. - O da öldü!
Un seul homme était assez fou pour danser cette danse, et il est mort.
iki adam batan bir denizaltıdan... bu küçük kitapları kurtarmak için öldü.
Deux hommes sont morts pour sauver ces petits livres... de l'engloutissement d'un sous-marin.
Üç adam da bu yüzden öldü. Bir şeyler saklıyorsun!
Vous ne m'avez pas tout dit.
Silah geri tepti ve adam anında öldü.
Le coup partit en arrière, Ie tuant instantanément.
Umrundamı bilemiyorum fakat 3 adamımız öldü?
Veux-tu savoir si on a réussi? T'importe-t-il que 3 hommes soient morts?
Efendim bu adam Aryan tarafında öldü.
Monsieur, cet homme est mort en zone aryenne.
Buraya bir teröristi bulmaya geldim. Ve birden üç adam Albert Rıhtımı'nda öldürüldü. Biri takside öldü, biri de bir markette.
Je piste un terroriste et tout à coup, 3 hommes se font abattre à Albert Dock, un autre dans un taxi et un autre encore sur je ne sais quel marché.
O adam senin yüzünden öldü.
Cet homme est mort à cause de toi.
Bir adamım öldü diğeri de ölmek üzere.
j'ai un homme mort et un autre mourant.
Geçen yıl iki adam başından vurulup öldü.
Deux fois cette année, des hommes ont été touchés à la tête et sont morts.
- Benim de on adamım öldü. Onurlu askerler.
- Dix de nos hommes sont morts.
Adam Brower olay yerinde öldü, Tammy Felton. Hâlâ bir şüpheli eksiğimiz var.
Adam Brower, tué au casino, Tammy Felton... il nous en manque toujours un.
Adam Brower, öldü.
Adam Brower, mort.
Adam, Tammy, şimdi de Darin. Hepsi öldü.
- Adam, Tammy... maintenant Darin... tous morts.
Hepsi öldü.
Darin, Tammy et Adam.
Son 6 yılda en az bir düzine bilim adamı öldü.
Environ douze d'entre nous ont péri en six ans.
- Delilah öldü adamım.
- Delilah est morte.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25