Adım перевод на французский
58,733 параллельный перевод
Adım General McMahon.
Je suis le général McMahon.
Eğer şimdi geri adım atarsan ileride bunu emsal olarak...
Si on se laisse faire...
Geri adım atacaktır.
Il s'y fera peut-être.
Yarın adımıza bir çek yazacaksınız, biz de memnuniyetle sizi salacağız.
Demain, vous nous ferez un chèque, et on sera heureux de vous laisser partir.
"Bir konuda çok öfkelendiysen bir adım atmalı ve çare bulmaya çalışmalısın."
"Si quelque chose t'embête, tu dois agir."
Çünkü bu benim adım ve bu da benim sosyal güvenlik numaram.
Parce que c'est à mon nom, et c'est mon numéro de sécurité sociale.
Hayır, adım Castillo.
Non, c'est Castillo.
Adımızı ineğe çıkaracaksın. Hadi.
On va passer pour des lèche-culs.
Adım Poncherello.
C'est Poncherello.
All Steel'da çalışan "LT" adında biri yok ama TJ'in mal varlığını araştırırken bir şeye rastladım.
On ne trouve pas de "Lieutenant" travaillant à AH Steel, mais la recherche de logement de T.J. a donné quelque chose.
Adımlarına dikkat et, tavanı yeni boyadım.
Fais gaffe, j'ai peint.
Kendi kıyılarına geri döndüklerinde hiçbiri bir daha ne tekneye adım attı ne de yeni dünya hakkında bir kelam etti.
Une fois rentrés chez eux, aucun ne remit plus jamais les pieds sur un bateau, ni parla plus jamais de ce Nouveau Monde.
Burada adım yazılı.
Là, il y a mon nom.
Adımı söyle.
Dis mon nom!
Adımı öğrenmek istiyor musun?
Vous voulez savoir mon nom?
Benim adım bu.
Voici les noms qu'on me donne.
Benim adım Grimnir ve Sorguçlu Olan.
Je suis Grimnir, et l'Encapuchonné.
Rüzgar kadar çok adım vardır. Ölüm kadar çok lakabım vardır.
J'ai autant de noms qu'il y a de vents, autant de titres qu'il y a de façons de mourir.
Benim adım Odin!
Je suis Odin! Odin.
- Benim adım Chris.
Je m'appelle Chris.
Adım Isla.
Je m'appelle Isla.
Adım hep porno yıldızı DJ olarak kaldı.
J'ai toujours été la DJ star du porno.
Amacım, bunu benim adıma yapacak insanları çalıştırmak, böylece daha fazla yapmak zorunda kalmamak, anlarsınız ya.
J'aimerais embaucher des gens pour le faire pour moi, pour ne plus avoir à le faire.
Adımı bile biliyor musun ki?
Tu connais mon nom, au moins?
Adım adım, kaset kaset.
Étape par étape. Cassette après cassette.
Arkadaş olacaksak adımın Hannah olduğunu bilmelisin.
Si on doit être amies, sache que moi, c'est Hannah.
Okul basketbol takımımız bugün sezon öncesi döneme başlıyor, yani eyalet finallerine dönme yolunda ilk adımı atıyor!
Notre équipe de basket entame sa saison aujourd'hui, la première étape sur le chemin de la finale de l'État!
Çünkü adımı o listeye ekleyerek beni hedef tahtası yaptın sadece kıçımı değil.
Quand tu as mis mon nom sur cette liste, tu as mis une cible sur mon... C'était pas juste mon cul.
Adım Clay.
Pour Clay.
"Yeni adım yok!"
"Il n'y a pas de nouveaux pas!"
Adım adım.
Un pied à la fois.
Daha sonra kontrgerillanın başarısızlığı veya neden savaşa bu kadar meraklı olduğumuz veya Amerika'nın güvenliğini sağlamak adına yaptığımız şeylerin nasıl olup da daha fazla düşman kazandırdığı hakkında bir tartışma başlatsa iyi olurdu.
Ça aurait été sympa si on avait ensuite parlé de l'échec de la contre-insurrection, ou de notre manie de vouloir à tout prix être en guerre, ou de notre propension à nous faire toujours plus d'ennemis au nom de la sécurité de l'Amérique.
Adım bu.
C'est mon nom.
Sanırım adı buydu. - Evet, Madeleine Loomis.
Madeleine Loomis, je crois.
- Adım Roy.
- Roy.
Gary Karr diye biriyle birlikte adam kaçırma işine bulaşmışlar ve işi tezgahlayanın adı da David Waters'mış.
Il disait que lui et un certain Gary Karr étaient impliqués dans un enlèvement orchestré par David Waters.
Adım Chase.
Je suis Chase.
FBI'dan bir arkadaşım, hakkında soruşturma olduğunu, adının da Poncherello değil, Castillo olduğunu söyledi.
Mon pote au F.B.I. dit qu'il y a une enquête sur lui et son nom c'est Castillo, pas Poncherello.
Kirada erkek arkadaşının da adı var mı?
Son petit ami était sur le bail?
İtalyanca bir adın olması mı, Poncherello?
Que tu aies un nom italien, Poncherello.
Gerçi sizin adınızı yakalamalıydım ve sizin Okçu Polis olduğunuzun farkına varmalıydım.
J'aurais dû faire attention à votre nom et comprendre que vous êtes le fameux Archer de Scotland Yard.
Yine de en azından babamın adını yazmalıyım.
Mais je dois mettre le nom de mon papa.
Adının Saxon Banks olduğunu söylemişti. 'Mary Poppins'teki baba Banks gibi.
Il a dit qu'il s'appelait Saxon Banks, comme M. Banks, le père dans Mary Poppins.
Adını arayalım.
On va chercher son nom.
Kraliçemizin gücü aslında bütün kadınların gücü olan yeniden doğuş ve yaratım gücüdür. Bu güç bazı erkekleri huşu içinde diz çöktürürmüş. Ve kraliçe adına armağanlar verdirtirmiş.
Le pouvoir de notre reine, qui est celui de toutes les femmes, le pouvoir de renaissance, de création... poussait certains hommes à s'agenouiller, admiratifs, et à faire des offrandes, mais en mettait d'autres en colère.
Adına ibadet ediyorlar mı?
Vénère-t-on encore ton nom?
İsa adına yemin ederim ki yaparım. Hemen dışarıda.
Jésus m'en sera témoin, il est dehors.
Kayıtlarımıza göre Phillips adında 23 hastamız olmuş.
Nos archives indiquent que nous avons eu 23 patients nommés Phillips.
Neyse, bir film vardı, sanırım adı Erocity'ydi.
Il y avait ce film,
En iyi arkadaş kolyene "Hillary" adını yazdırdım bile.
Je t'ai déjà fait graver un collier avec "Hillary" écrit dessus.
Evet, arkadaşım Kat'le bunun adını intihar koymuştuk.
Ma copine Kat et moi, on appelait ça un suicide.