Anlamıyormusun перевод на французский
34 параллельный перевод
Bu adam benden kurtulmaya çalışıyor anlamıyormusun?
S'il a prévu de se débarrasser de moi, qui sera le suivant?
Anlamıyormusun?
Vous ne comprenez pas?
bunu anlamıyormusun?
Vous ne comprenez pas cela?
Anlamıyormusun? Onunla birlikte mutluyum.
Ne vois-tu pas que je suis heureuse?
- Anlamıyormusun...
- Vous ne comprenez pas...
- YAKOV, anlamıyormusun? -
Yakov, tu ne comprends pas.
Ne demeye çalıştığımı anlamıyormusun?
Tu vois ce que j'essaie de te dire?
Onu aramayı bırak artık, Anlamıyormusun?
Tu peux arrêter de la chercher.
Nasıl inanılmaz olduğunu anlamıyormusun?
C'est merveilleux, tu ne crois pas?
Anlamıyormusun?
Tu ne comprends pas?
Anlamıyormusun uykusuz geçen, her gecede kendime bunu anlattığımı?
Ne crois-tu pas que je l'ai pensé... lors de mes nuits blanches?
anlamıyormusun? klein in şüphelerini yok etmek zorundaydım.
Tu t'es habillée comme Stanton et tu as failli me tuer.
Anlamıyormusun siz İsayı kabullenesiye kadar, sen ve senin halkın sonsuza kadar cehennemin ataşinde yanmaya mahkumdur!
Ne comprends-tu pas? Si vous ne trouvez pas Jésus, toi et ton peuple irez en enfer.
Anlamıyormusun? Görmüyormusun?
Tu ne comprends pas?
Anlamıyormusun bizim aile payemiz onlardan çok daha üstün.
Notre famille est d'un rang très supérieur aux leurs.
Buffy anlamıyormusun?
Tu te rends compte?
Neler olduğunu anlamıyormusun?
Tu ne comprends pas ce qui se passe?
Ne dediğimi anlamıyormusun?
Tu comprends pas le français?
- Denediler Marcy, anlamıyormusun?
- Ils ont essayé. Tu ne comprends pas?
Bu beş yıldızlı bir yara anlamıyormusun?
C'est un bleu 5 étoiles.
Anlamıyormusun? !
Vous ne comprenez pas?
Anlamıyormusun... Detektif?
Ne voyez-vous pas inspecteur?
o almanya ya gitmeli anlamıyormusun?
Vous comprenez pas qu'il doit aller en Allemagne?
doğru kağıtları olduğunu anlamıyormusun?
C'est vous qui ne comprenez pas. Il n'a pas de papiers en règle.
Tuvalete giremezsin, bunu anlamıyormusun.
Vous pouvez pas y aller! Qu'est-ce que vous comprenez pas?
anlamıyormusun?
Arrête! Contrôle-toi!
Anlamıyormusun?
Vous comprenez?
Bir Lancaster varisi doğurmanın Tanrı'nın iradesi olduğunu anlamıyormusun hala?
Ne comprends tu pas que c'était la volonté de Dieu que tu portes un héritier Lancaster?
İlk önce senin yardımına ihtiyacım var. Anlamıyormusun?
J'ai besoin que vous m'aidiez d'abord, vous comprenez?
Anlamıyormusun?
Sois gentil.
Anlamıyormusun?
Tu peux pas comprendre.
Biriyle bir kanı paylaşmanın ne demek olduğunu anlamıyor ve bu duygusal bağlantıyı kuramıyormusun?
Tu ne comprends pas ce que ça signifie d'être du même sang que quelqu'un mais ne se sentir aucun lien avec?
yeter bıktım senden ölmek zorundamıydı yi ne yapıyorsunuz siz anlamıyormusun tan geçen yıl, bilerek kaybetti KE bizimle oynayacakmısın
Arrêtez! Iq est mort! À quoi ça sert de vous battre?
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66