Artık olmaz перевод на французский
623 параллельный перевод
Artık olmaz. Şimdi sen de bizden birisin.
Maintenant, vous êtes comme nous.
- Artık olmaz.
- Ça suffit.
İnanamam. Artık olmaz.
- Je ne peux plus y croire.
Artık olmaz.
Pas même moi.
Hayır, artık olmaz.
- Je crains que non.
- Hayır, artık olmaz.
- Non, plus maintenant.
- Artık olmaz!
- On en a assez de te croire!
- Artık olmaz.
- Plus de ça.
O eskidendi. Artık olmaz, benim gibi ol.
Tu l'étais, comme moi, mais plus maintenant.
Muzaffer kardeşim, artık olmaz.
Mon glorieux frère, c'est fini!
Artık olmaz.
Impossible.
Bu iş böyle yürümez artık, benimle olmaz.
Laisse tomber, ça prend pas avec moi.
Artık, yarın gazetede bir şey olmaz.
Il n'y aura rien dans le journal, demain.
— Lafı olmaz Bob. Artık bundan sonra işler kolaylaşır herhalde.
Cela devrait simplifier les choses.
Artık böyle şeyler olmaz diyordum.
C'est incroyable!
Artık yapmak zorunda değilsin, Bart, çünkü istediğini sana vereceğim. Ama seni sevdiğine emin olana dek olmaz.
Maintenant tu n'auras pas à le faire Bart, parce que je l'accepterais mais, seulement si tu es absolument certain qu'elle t'aime.
Soygun mağdurlarını içeri tıkın, artık hırsızlıktan şikayet olmaz!
Si vous arrêtez les volés, il n'y aura pas de plaintes!
Olmaz, oradan artık nefret ediyor.
Non, maintenant il l'abhorre.
Artık bunu biliyorum. Hiçbir şey şans eseri olmaz.
Je le sais maintenant, rien n'arrive par hasard.
Onunla artık işim olmaz.
Tant pis pour lui.
- Fakat konuşmamı yapmadım. - Çok geç artık. Hayır, olmaz Ellie.
Vous ne comprenez pas... qu'il est au seuil de la banqueroute.
Artık aşağı insek iyi olmaz mı?
Descendons voir l'Amiral.
O zaman bu kazalar olmaz artık.
Et alors, ces incidents n'arriveront plus.
Nasıl olmaz? Haydi artık.
Qui êtes-vous, pour vous en ficher?
Artık kimseye yararı olmaz.
Il n'est plus utile à personne.
Artık yola çıksak sizce de iyi olmaz mı?
Ne devrait-on pas rentrer?
Tate, artık herşey senin istediğin şekilde olmaz.
Rien ne sera plus jamais comme tu le souhaites.
- Nikah olmaz artık diye düşündüm...
- Vu la tournure que ça prenait, j'ai pensé...
Seninle çıkan bir genç kız artık sıradan bir kız olmaz. Saygıdeğer bir kız bile.
Une jeune fille vue avec vous n'est déjà plus ordinaire... ni même une jeune fille tout court.
Artık birbirimize veda etmesek güzel olmaz mı?
Ne serait-ce pas merveilleux s'il n'y avait plus d'adieu?
Artık olmaz. Bir-iki parmağını da bükemeyeceksin.
Tu vas perdre en souplesse.
Sizce de artık hazırlık yapmaya başlasanız iyi olmaz mı?
Il est temps de vous préparer, non?
Artık bunlar olmaz, Rachel.
Tout cela serait révolu.
Kolay kolay da adam olmaz artık. Seni sürtük seni!
Vous le savez comme moi.
Artık olmaz.
C'est fini.
Seninle artık hiç işim olmaz.
J'ai rien à faire avec toi.
Burada olmanın Elizabeth'e artık bir faydası olmaz.
Tu ne peux plus rien pour Elizabeth.
"Olay olur olmaz hemen ambulans çağırdım ama artık çok geçti."
"J'ai tout de suite appelé une ambulance, mais... " il était trop tard. "
Beraber kalmamız artık iyi olmaz.
Ce n'est pas bon pour nous de rester plus longtemps ensemble.
Evet. Artık bu Shakespeare'i olur olmaz her yerde kullanmasak diyorum.
On exploiterait Shakespeare différemment.
Hayatımı kurtardın, artık ağlamasan olmaz mı?
Tu m'as sauvé la vie, arrête de pleurer.
Bel ağrısı hiç belli olmaz. İyileştim sanırsın, 6 ay sonra, birden baş dönmeleri..... adale spazmları, siyatik başlar. Artık çalışamazsın da.
Dans 6 mois, tu te plaindras de vertiges, de spasmes musculaires, de sciatique.
Artık hiçbir şey umurunda olmaz.
Elle s'en fout.
Bir kol kaybedersem, artık çalışmam mümkün olmaz.
Avec un bras en moins, je ne pourrai plus masser.
Ne olursa olsun Wellman'a artık yararı olmaz.
Quoi qu'ils fassent, Wellman est dans le pétrin.
Olmaz. Sana artık ihtiyacım yok.
Non, je n'ai plus besoin de toi.
Evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say... kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın...
Tu fais partie des meubles On n'a pas grand-chose Mais qu'importe?
kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanımız kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki artık kendini... artık kendini bizden say!
C'est la maison Considère-toi chez toi Considère-toi de la famille On t'a pris en sympathie On va bien s'entendre
- Ne olmaz? Artık kafasında her ne numara varsa.
Peu importe ce qu'il manigance.
Artık bir faydası olmaz!
Dire ça ne changera rien!
Artık başka gelen olmaz.
Plus personne ne viendra.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29