Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bana göre

Bana göre перевод на французский

6,349 параллельный перевод
Bana göre, Tara durumunun gerçek olmasının Tanrı'nın gerçek olmasından daha fazla kanıtı var.
Selon moi, il y a plus de preuves appuyant l'histoire de Tara que l'existence de Dieu.
"Sevgili Jason, ilişkiler bana göre değil."
" Cher Jason, notre relation ne fonctionne pas pour moi.
Çünkü bana göre, nostalji ve intiharın alakası yok.
Parce que d'après moi, nostalgie et suicide ne se mélangent pas.
Bana göre değil.
C'est pas mon truc.
Bunların hiçbiri bana göre değil.
Rien de cela ne l'est.
Bana göre kendisi yılın en iyi babası.
À mes yeux, c'est le papa de l'année.
Bana göre bunun tek yolu eğer kendi başımıza başlayacaksak ona bir okul almak.
En ce qui me concerne, la seule façon pour qu'il aie une école et que l'on crée la notre.
Bana göre sperm, sıradan bir vücut sıvısıdır.
Pour moi, le sperme n'est qu'un fluide corporel.
Ama bana göre...
Mais selon moi...
Bana göre de suçla ilgili.
Eh bien pour moi, c'est toujours une question de crime.
Evet bana göre hava hoş.
Oui, ça me va.
Bana göre bu bir kazanç.
J'appel ça une victoire.
Sertlik bana göre değil, Böcek.
- Je serai jamais un dur, Cox.
- Bana göre hava hoş.
Tu sais que je suis bon.
Bana göre, ben depoyu kontrol edebiliyorsam, ve sende bu deponun bir parçasıysan, bende seni kontrol ederim.
Il me semble que si je contrôle l'Entrepôt et que vous en êtes une partie, alors je vous contrôle.
- Bana göre değildi.
- Pas pour moi.
- Hayır. Şüpheciliğimi mazur görmek zorundasınız,... ama bana göre siz ve Bay Gardner, hemen hemen her şeyi paylaşıyorsunuz.
Pardonnez mon incrédulité, mais il semblerait que M. Gardner et vous partagiez... presque tout.
- Bana göre değil.
- C'est pas pour moi. - Oh!
Buranın bana göre olduğunu düşünmüyorum.
Je ne crois pas que c'est pour moi.
Bana göre listenin akışı oldukça önemli.
Je crois que, pour moi, le cours d'une programmation est très important.
Artı, o çocuklar fazla havalı bana göre.
Et puis, ces gars sont trop cool pour moi.
Bana göre, kazıklanmalarının zamanı gelmişti.
Ils sont prêts à être escroqués, à mon avis.
Onun yaşam dediği bana göre ölüm.
Elle a dit vie, j ai entendu enterrement.
Bana göre olmadığını düşünmüştüm.
Je m'en sentais pas capable.
Bu iş bana göre değil.
Je suis pas l'homme qu'il faut.
Ben, biraz sakinleşmemi istiyor ama yaklaşan büyük bir proje var ve sakinleşmek pek bana göre değil.
Ben veut que je ralentisse le rythme, mais j'ai cet énorme projet qui arrive et ralentir c'est pas vraiment mon truc.
Bana göre bu son iki davadaki ısırık izleri 2005'tekiler ile uyuşuyor.
Il me semble que les marques de morsure dans ces 2 affaires récentes correspondent à celles de 2005.
Bana göre ikisi de sana dürüst davranmıyorlardı.
Et d'après ce que je vois, aucun des deux ne comptaient bien se comporter envers toi.
Bana göre iki seçeneğin var.
Comme je le vois, tu as deux options.
Bana göre adamı doğraman için geçerli bir sebep gibi görünüyor.
Maintenant, cela ressemble à une raison pour le hacher en petits morceaux pour moi.
Bana göre, nasıl hissettiğimi ifade etme yolu sana akşam yemeği ısmarlamak, seninle zaman geçirmek ya da seks yapmak ise bunları yapmak istiyorum.
Et s'il y a un moyen que j'exprime mes sentiments envers toi, que ce soit à travers un dîner à payer ou du temps passé ensemble ou coucher avec toi, je veux le faire.
Martha, bu bana göre değil.
Martha, ce n'est pas pour moi.
Bana göre istemediğim rüyalar canımı sıkan bir şeyin göstergesi ve ben bunlarla uğraşmam.
Pour moi les rêves d'erreurs sont le signe que j'ai un problème et que je ne parviens pas à le résoudre.
Güven bana artık bildiğime göre bana neden söylemediğini anlıyorum.
Croyez-moi, maintenant que je sais, je comprends que vous ne m'ayez rien dit.
Bana söylenene göre, Mr. Rose, Mr. Martenz'in yanına gitmiş Euclid Avenue'ye ve hiç uyarmadan kurşunları üzerine boşaltmış.
D'après ce qu'on m'a dit, M. Rose est allé droit sur M. Martenz sur Euclid Avenue... et a vidé son arme sur lui.
Dewey'nin bana söylediğine göre, bu hedef yakalamaya değer Raylan. Hatırı sayılır derecede payın olan bu boktan bacak için Raylan bana uzun vadeli rehabilitasyon ayarlamanı istiyorum Raylan.
D'après ce que m'a dit Dewey, la barre est haute, Raylan, alors tu vas devoir me donner accès à de très bonnes thérapies pour cette maudite jambe que toi tu as contribué a démolir.
Baba, hayatımı gördüğüne göre gidip bir şeyler içelim ve bana kendi işinden bahset.
Papa, maintenant que tu as vu mon petit bout de monde à moi, allons prendre un verre, et tu pourras me décrire le tien.
Görünüşe göre hatırladığı tek şey bana olan kızgınlığı.
La seule chose qu'il semble se rappeler est qu'il m'en veut toujours.
Ama bana söylendiğine göre banka soymakta ustaymışsın.
Mais à ce qu'on m'a dit, vous êtes très bon pour dévaliser les banques.
Geleneklere göre tam şu anda senin de bana aşık olduğunu söyleyeceğin yerdeyiz.
En général, c'est à ce moment que tu dis que tu m'aimes.
Görünüşe göre bana ihtiyacın var.
Tu as évidemment besoin de moi.
Sen buraya taşındığına göre eski odam tekrar bana kaldı.
Mais maintenant que tu vis là, je peux récupérer ma chambre.
Ama bana söylendiğine göre banka soymakta ustaymışsın.
Mais à ce qu'on dit, vous êtes très bon comme voleur de banque.
Bana bir mesaj gönderdiğine göre ben de ona bir mesaj gönderebilirim.
Ils m'ont envoyé un message... donc peut-être que je peux leur en renvoyer un.
Ve sonra yine bana geliyorlar yine hamile şekilde ve ben onları ne tedavi edebilirim ne de onlara öğretebilirim çünkü yasalara göre doğum kontrolünden bahsetmek müstehcen bir şey.
Et puis elles reviennent me voir... encore enceintes... et je ne peux ni les traiter, ni les éduquer, ni leur parler de contraception car c'est obscène aux yeux de la loi.
Ve şirketin çoğunluğu bana miras kaldığına göre... -... karar da benim.
Et je suis celle qui hérite de la majorité de l'entreprise,
Evet, anladığıma göre sen ne zaman bana ihtiyaç duyarsan geliyorum.
Ouais, apparemment? Je suis là n'importe quand... quand tu as besoin de moi.
- Ne? Bana orospu gibi davranacaksan o zaman ona göre ödeme yap.
Si tu me traites comme une pute, tu vas me payer comme tel.
Barbie bebeğin ne olduğunu açıklayıp ona göre seni marizleyip marizlememeye karar vermeden önce neden bana bir içki ısmarlamıyorsun?
Prends moi un verre. et explique moi ce qu'est une poupée barbie, et si oui ou non, je dois te frapper pour m'appeler comme ça.
Hayır, bana göre değil.
Non.
Artık bana yenisini alabileceğini göre neden kirli önlükleri giyeyim ki?
Pourquoi opérer avec ça quand tu peux m'en acheter des neuves?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]