Birkaç saat önce перевод на французский
786 параллельный перевод
Birkaç saat önce tanıştığın bir şairle Paris'e gideceksin.
Tu vas t'envoler pour Paris avec un poète que tu as rencontré quelques heures plus tôt.
- Başladın bile, birkaç saat önce.
- Vous avez commencé, il y a des heures.
Birkaç saat önce de yoktun.
Et ce soir non plus.
- Birkaç saat önce pek emindi.
Ce n'est pas ce qu'il disait il y a quelques heures. C'est vrai!
Şu alabalıklar daha birkaç saat önce sudaydılar.
Ces truites sortaient de l'eau.
Birkaç saat önce çıkması gerekiyordu.
Elle aurait dû sortir il y a deux heures.
- Trenden birkaç saat önce indim.
Il y a quelques heures par le train...
- Ama birkaç saat önce öyleydi. - Durum değişebilir.
Je l'ai louée tout à l'heure.
Birkaç saat önce ayrılmış olmalılar.
Ils sont partis il y a quelques heures.
Birkaç saat önce öğrendim.
Je l'ai appris il y a à peine deux heures.
- Birkaç saat önce otopsisini yaptığımızı sandığımız Manyetikçi Emanuel Vogler. Bay Vogler bizi kandırmış.
Le magnétiseur Emmanuel Vogler, que l'on a cru examiner il y a quelques heures, nous a trompés.
Daha birkaç saat önce tanıştık... ama bana, sanki birbirimizi daha uzun süredir tanıyormuşuz gibi geliyor.
On se connaît depuis à peine quelques heures. Et j'ai l'impression de te connaître depuis longtemps.
Birkaç saat önce otelden ayrıldı.
Elle est partie il y a deux heures.
Birkaç saat önce.
Il y a deux heures.
Birkaç saat önce gönderdik onu.
Ils l'ont emmené il y a des heures.
Birkaç saat önce Pascal'ın bu sözünü anımsamasaydım, karşınızda olamazdım. Açıkçası,
Si j'avais médité cette pensée de Pascal il y a quelques heures, je ne me trouverais pas devant vous à présent, carje dois vous avouer que je suis envahi par le trac.
Evet birkaç saat önce geldi. Her neyse tebrikler.
- ll arrive dans quelques heures.
Şafaktan birkaç saat önce giriş yaptı.
Elle est arrivée à l'aube. - Seule?
İkisini Vulcan'dan ayrılmadan önce, üçüncüyü birkaç saat önce.
Deux fois avant de quitter Vulcan, et la 3e il y a quelques heures.
Ne var? Birkaç saat önce Kaptan Kirk'ü tam bir sağlık kontrolünden geçirdiniz.
Il y a plusieurs heures, vous avez effectué un bilan complet du capitaine.
Fallon teslim olmasını söylemiş. Birkaç saat önce de olmuş.
Fallon a conseillé à Nick de se livrer, et il l'a fait.
" Sevgili Andreas, birkaç saat önce bazı insanlar geldiler.
" Cher Andreas. Des gens sont passés il y a quelques heures.
Aslında Jim'i birkaç saat önce ofiste bıraktım.
J'ai laissé Jim au bureau, il y a quelques heures.
Birkaç saat önce Şerif Butcher kendi gözleriyle çekiç yardımıyla bir kazığı bir adamın kalbine saplamana şahit oldu.
Il y a quelques heures, le shérif Butcher lui-même vous a vu planter un pieu en bois dans le cœur d'un homme avec un maillet.
Birkaç saat önce onu Bay Nightlinger'ı bulması için yolladım.
Je l'ai envoyé chercher M. Rossignol il y a 2 heures.
Korkarım bilmiyorum. Birkaç saat önce kendini gösterdi.
Je ne sais pas, désolée.
Her törenden birkaç saat önce çelik bariyerler yerleştirilir.
Des barrières serontplacées avant chaque cérémonie.
Beklenen ölümünden birkaç saat önce ana caddenin aşağısında kendine bir anıt mezar hazırlıyordun.
Par précaution, vous deviez vous rendre, avant votre mort attendue, dans un mausolée sous la grande rue.
Bayan Robertson birkaç saat önce geldi.
Mme Robertson est arrivée il y a quelques heures.
Piskopos rolünü birkaç saat önce bitirdin.
Tu as fini de faire le patriarche il y a 2 heures.
Birkaç saat önce Güneş Şehri'nde, adam çıldırır.
Il y a quelques heures, à Sun City, il a flippé.
Birkaç saat önce yattı ancak... bekleyemez misin?
Tu ne peux pas attendre? Je ferai pas de bruit.
Birkaç saat önce geldiklerinin haberini galaktik radyodan aldım.
J'ai capté la nouvelle de leur arrivée il y a quelques heures avec ma radio sub-etha.
- Dr. Rogers ile şahsen birkaç saat önce konuştu.
Il a parlé au docteur Rogers.
Birkaç saat önce kiminle konuştuğumu biliyor musun? - Tahmin et!
Il y a encore quelques heures, devine à qui je parlais?
Evet, birkaç saat önce posta kutusuna sokuşturulmuş bu isimsiz notu aldı.
Ouais. Il y a deux heures... quelqu'un a mis une note anonyme dans sa boite aux lettres.
İntihardan ne kadar zaman önce? Ölümünden birkaç saat önce.
L'extermination, ce n'est pas si simple, il y a eu une mesure puis une autre... une autre...
Birkaç saat önce New York`a gitmek üzere yola çıktı.
Il est parti pour New York.
Birkaç saat önce döndüm.
Je suis rentré il y a quelques heures.
Birkaç saat önce LA Times'a böyle bir mektup gelmiş.
Le L.A. Times a eu la même lettre il y a 2 heures.
- Birkaç saat önce gitti.
- Partie.
Evet, birkaç saat önce.
Oui. Il y a quelques heures.
Birkaç saat önce, yanıma geldiğinden beri, Danışman Troi'i iki defa muayene ettim.
Depuis qu'elle est venue me voir, j'ai pu effectuer deux examens approfondis du conseiller Troi.
Merkezden birkaç çocuk yarım saat önce buradaydı.
Deux gars du Q.G. sont passés tout à l'heure.
Birkaç yıl önce mücevher kaybettim. Blake'in bulması altı saat sürdü.
J'ai perdu des bijoux et Blake les a retrouvés en 6 h.
SADECE BİRKAÇ SAAT ÖNCE
UNE QUESTION D'HEURES
Birkaç saat önce telgraf geldi. - Artık resmen bir kahraman.
Vous pouvez le lui annoncer.
Daha birkaç saat önce bana veda edip ölüme gittin!
Doucement!
Bak ben hatırlıyorum, beş yıl kadar önce... bir tur atmak için birkaç saat alırdı ve... bir depo dolusu benzin gerekirdi.
Il y a cinq ans, ça prenait deux heures et un réservoir d'essence plein pour faire le tour du secteur.
Bak, levhayı vermeden önce birkaç saat bekle tamam mı?
Écoutez. Attendez deux heures avant de la toucher, d'accord?
Steven birkaç saat sonra evlenecek. Orduya girmeden önce son bir kez avlanmaktan bahsediyorum.
Steven se marie dans 2 heures, et nous, on veut aller chasser!
birkaç saat 25
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23