Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bizi arayın

Bizi arayın перевод на французский

281 параллельный перевод
Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa bizi arayın.
Si vous avez besoin de quoi que ce soit, appelez-nous.
Başka bir gün. Bizi arayın.
Téléphonez la semaine prochaine.
Hoşça kalın Bay Santos. Bizi arayın.
Tenez-moi au courant.
Bizi arayın, bırakın işiniz için biz endişelenelim.
Un simple coup de fil et tous vos soucis s'envolent.
Yapabileceğimiz bir şey olursa lütfen bizi arayın, Bay Durk.
N'hésitez pas à nous appeler si nous pouvons vous être utiles.
Sıradışı bir şey yok. Fark ederseniz bizi arayın.
Qu'est-ce qui t'a retenue?
Sanırım, hayır. Tamam. Yukarıda bir sorununuz olduğunda, bizi arayın.
Si vous avez le moindre ennui là-haut, appelez-nous.
Yolunuz ne zaman Duluth'a düşerse bizi arayın olmaz mı?
Et si vous passez jamais à Duluth... souvenez-vous de venir me voir.
Tekrar çalışmaya başladığız zaman bizi arayın, oyununuzu izlemeye birilerini göndeririz. Uğradığınız için teşekkürler.
Dès que vous vous produirez à nouveau, appelez-nous, et on enverra quelqu'un voir votre spectacle.
Onlardan birinde çalışmaya başladığınızda bizi arayın. Sizi izlemeye birini göndereceğiz.
Dès que vous avez un engagement, appelez-nous.
Bizi arayın, 555-KALP.
- Gagné quoi? - Un concours! Je dois me préparer!
Yarın bizi arayın, ya da biz sizi ararız.
Appelez-nous demain matin, sinon on vous appelle.
Çocuklardan haber alırsanız, lütfen bizi arayın.
Prévenez-nous si vous avez des nouvelles.
Eğer onu görürseniz, bizi arayın.
Bien. Si vous le voyez, prévenez-nous.
Ayrıca, kapınızı kilitleyin. Birşey olursa bizi arayın.
En attendant, bouclez tout, et appelez-nous s'il y a du nouveau.
Lütfen, yardımımız dokunacaksa bizi arayın.
Appelez-nous si nous pouvons vous aider.
- Bizi arayın. İyi günler.
Prenez une carte, appelez-nous.
" Eğer astımsanız nikotin bağımlılığı, panik krizi varsa bizi arayın.
" Si vous souffrez... de dépendance à la nicotine, de stress, appelez.
Eğer bu suçla ilgili soruşturmanız için özel sorularınız varsa,... lütfen bizi arayın.
Si vous avez d'autres questions dans le cadre de cette enquête, appelez-moi. Allez, viens.
Başka bir şey olursa, bizi arayın.
S'il arrive quoi que ce soit, appelez-nous.
Kaçınız şimdiden yeni yıl kararlarını bozdu? Bizi arayın!
Alors, vos bonnes résolutions tiennent toujours, ce matin?
Sabah bizi arayın.
Appelez-nous demain matin.
Bizi arayın. - Bir ekip göndeririz.
On envoie le fourgon et on l'embarque.
Bay Lebowski, Tekrar Brandt... Lütfen, gelir gelmez bizi arayın...
M. Lebowski, c'est encore Brandt.
Eğer herhangi bir sorununuz olursa lütfen bizi arayın.
N'hésitez pas à nous appeler si ça ne va pas.
- Fikir değiştirirseniz, bizi arayın.
- Si vous changez d'avis...
Bizi arayın, tamam mı?
Appelez-nous, d'accord?
- CT gelince bizi arayın. Foley ve burundan tüp gerekiyor.
Sonde urinaire et sonde gastrique.
Panik yaparsanız, sorunuz olursa, bizi arayın. Guy ve Tony, unutmayın çiçekleri.
En cas d'angoisse, de questions, appelez. "Tony et Guy, allez-y"!
5.43 $ tutarındaki fatura tutarınızın yanlış hesaba yatırılmış olabileceğini düşünmekteyiz.Lütfen bizi arayınız.
Nous nous demandions si votre paiement de 5,43 $ s'etait perdu. Appelez-nous.
Bizi arayın. 727-0487.
Appelez-nous. 727 04 87.
Yağmur yağdığı için dışarı çıkmayacaksanız ve elbiselerinizin ıslanmasını istemiyorsanız, telefonunuzun başına geçin ve bizi arayın.
Il pleut. Tu ne veux pas sortir pour ne pas te mouiller, alors déshabille-toi devant le téléphone et appelle.
Bizi arayın, gece ya da gündüz.
On est joignables jour et nuit.
Bizi arayın Sırlarınızı saklarız.
Appelez-nous. Nous savons être discrets.
Pekala, biraz uyumaya çalışın, karınız yarın ortaya çıkmazsa, bizi arayın
Essayez de dormir.Si elle ne rentre pas demain, appelez-nous.
Aklınıza gelen, onu bulmamıza yardım edecek bir şey olursa lütfen bizi arayın.
Si vous vous rappelez d'une chose qui puisse aider à la trouver, appelez-nous, d'accord?
Bir şeye ihtiyacınız olursa bizi arayın.
Nous restons à votre entière disposition.
Bizi iki gün içinde haritadaki G-285906 referanslı noktada arayın.
Viens nous chercher dans 2 jours à G 2-8-5-9-0-6.
Bakın, saat 10 : 00'da, adam odaya girerse, ateş ederse..... ve isabet ettirirse bizi tekrar arayın.
A 10 h, s'il entre dans la chambre, s'il tire et s'il ne manque pas son coup, rappelez-nous.
Arayın bizi. İsim Fassio.
Vous pouvez nous téléphoner.
Bizi otuz dakika içerisinde yeri belirlememiz için Namikibashi'dan ankesörlü telefondan arayın, olur mu?
Rappelez-nous dans une demi-heure pour préciser l'endroit.
Size bir şey yapması durumunda, bizi bir daha arayın.
S'il fait quoi que ce soit, rappelez-nous.
Bizi daha sonra arayın Bay Norris biz de durumunu size bildirelim.
Rappelez-nous. Nous vous dirons comment il va.
Janet'in Amway toplantısına katılmamızın üzerinden üç ay geçmişti ki bizi panik içinde arayıp korkunç bir hata yaptığını ve geri dönmemizi istediğini söyledi.
Trois mois après cette réunion, Janet m'a demandé de revenir : Elle avait fait une grave erreur.
Ve bizi arayıp bulmak zorunda kalırsın.
Alors vous devrez faire attention à nous.
Bu gerçekten bir arayış ya da zorlu bir yolculuk ya da bizi Vietnam Savaşı'nın türlü yönlerine doğru götüren bir şeydi. Ve biz bu çıldırma halini anlıyorduk.
Et c'était vraiment une quête ou un périple qui nous faisait explorer les différentes facettes de cette guerre, et on en saisissait toute la folie.
Ne cüretle bizi arayıp Al'ın öldüğünü söylersin?
Comment oses-tu nous dire qu'Al est mort?
- Bir şey lazım olursa arayın bizi.
Appelez-nous s'il vous faut quelque chose.
... kız kardeşimin 23 yıl önce ortadan kaybolmasını sadece kavramak için değil aynı zamanda açıklanabilir kılmak için bir şans ve dünya dışı yaşamın varlığı hakkındaki bu büyük gerçeklerin peşindeki bu arayış bizi yeniden birleştirebilirdi bile.
Le début d'un acte de foi animé par la conviction que ma quête me permettrait de comprendre mais aussi d'aller mieux, que la disparition de ma soeur il y a 23 ans serait élucidée et que la recherche de la vérité sur la vie extraterrestre parviendrait même à nous réunir.
Bizi arayın.
Vas-y, envoie.
Müzedeki kadın arayıp bir iptal olduğunu söylemiş. Bizi üst sıraya çekmişler. Ve Chandler bunu duydu.
Le musée a appelé pour proposer d'avancer le mariage et Chandler a entendu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]