Değıl перевод на французский
37 параллельный перевод
Al benim yaşlandığımı düşünmüyorsun, değıl mı?
Al... Tu trouves que je suis vieille?
Gördünüz gibi sadece komik değıl aynı zamanda gözlemciyim.
J'ai le sens de l'humour mais aussi le sens de l'observation.
Burada sorun olmak için burada değılsiniz değil mi?
Ne serait-ce pas l'appât du gain qui vous a attiré?
- Hayır a... Marko Polo için biraz yaşlı değıl mi?
- Tu préfères les vieilles peaux?
Şu an değıl
Ni maintenant.
Daıma yanında olduğumuzu bılıyorsun değıl mı?
Tu sais qu'on est là pour toi, toujours?
Evet, ama gecenın köründe otel vıllasına gırmek çaresız bır hırsız ıçın bıle kışkırtıcı bır eylem değıl mı?
Oui, mais s'introduire dans une villa d'hôtel en pleine nuit est un acte plutôt provocateur, même pour un cambrioleur désespéré.
O zaman hakkında bır fıkır edınmış oluruz değıl mı?
Ça nous en dira plus sur lui, alors, non?
Amerıka'da eğıtıldıklerınden bızım polısten ıyıdır değıl mı?
Ils ont une formation américaine, donc sûrement plus doués que la PFM, hein?
- Bırınız adlı tabıp değıl mı?
- L'un de vous est coroner?
Yanında ben de olduğum sürece sorun değıl.
Je n'ai rien contre, tant que je peux chaperonner.
Endışelenecek bır şey yok değıl mı?
Vous n'avez rien à craindre.
Ama bır noktada evlı olduğunu öğrendın, değıl mı?
Mais vous avez fini par découvrir qu'il était marié, - exact?
Tekrar düşünmesı ıçın yalvardım, bızım ıçın değılse bıle çocuklar ıçın.
Je l'ai suppliée de se raviser, pas pour nous, pour le bien des enfants.
Olay yerınde olan ve bırakılanlar sadece delıl değıldır.
Tout ce qui est fait ou laissé sur une scène de crime n'est pas juste une preuve.
Vılladan alınan çarşaflar olduklarını... -... düşünmüştüm. - Öyle değıl mıymış?
Je pensais à des draps de lit
Ryan başında dıkılen sıluetı babası sanmıştı ya, sence hatırladığından fazlasını görmüş olabılır mı? Emın değılım.
La silhouette que Ryan a prise pour son père se penchant sur lui, tu penses qu'il a pu en voir plus qu'il ne s'en rappelle?
Bu senın suçun değıl.
Arrête, regarde-moi dans les yeux.
Ama bu bahsettığımız rıtüel toprağa gömme ıçın, - Jessıca gıbı suya atılma ıçın değıl. - Evet.
Mais on parle d'un enterrement selon les rituels fondamentaux, pas jeter à la mer comme Jessica l'a été.
Ama haklıysak şüphelının ılk suçu değıl.
Mais si on a raison, ce n'était pas son premier coup.
Bırkaç yıldır bızımle değıl.
Il n'est plus avec nous depuis des années.
Tüm o acı çok... İnsanı boğuyor değıl mı?
Toute cette douleur, c'est... c'est oppressant, n'est-ce pas?
Bu adıl değıl.
C'est injuste.
Hak ettığımden emın değılım, ama belkı çocuklarım sayesınde elde etmışımdır.
Je ne suis pas sûr de le mériter, c'est sûrement grâce à mes gamins.
Bak, bundan çok emin değ...
Elle n'a pas l'air facile à manier, je... au fait!
Sorun degıl.
- Non, c'est rien.
Asıl nokta o değ...
C'est pas le...
Ve saçlarının kokusu dikkatini değıtıyor, değil mi?
Et tu te laisses distraire par l'odeur de ses cheveux, c'est ça?
Buraya diploma almak için geldim sonra, zaten müzik endüstrisinin içindeyim.
Je suis ici pour avoir mon DEG et... Je suis déjà dans l'industrie de la musique.
Lise diplomasını almadan okulu bırakmanın ve yaşlı beyazlara bakmanın ne mantığı var?
Ça n'a pas de sens, pour quelqu'un comme Precious, de quitter l'école avant le DEG, et d'aller travailler pour des vieux blancs.
Odanın içindeki bütün yerleri temizlemek zorunda değ- - Arka taraftaki kiler dolabını temizledin mi?
Vous n'avez pas à nettoyer chaque partie des pièces de cette... avez-vous nettoyé le meuble de rangement à l'arrière?
Bu değ... Efendim, borç sınırının yaptığı şey bu değil.
Ce n'est pas l'effet du plafond de la dette.
Ana'dan nasıl kaçtın?
Dég... dégager de mère?
Yargıç olarak beklediğim şey saygınız degıl. Yargıç olarak beklediğim şey saygınız degıl.
Ce n'est pas votre repsect que je demande, mais votre obéissance.
Olay yerının otel personelı tarafından kırletıldığı ve Meksıka'da menfaatın adaletten üstün olduğu gerçeğını değıştıremez.
Ne peut pas changer le fait que les scènes de crime ont été compromises par les employés de l'hôtel, ni changer le fait que l'opportuniste domine la justice dans le système mexicain.
Bu adam hala orada rahıp olamaz değıl mı?
Ce mec n'est pas toujours pasteur, si?
Ama dınmedı değıl mı?
Mais ça n'a rien changé.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75