Ediyoruz перевод на французский
11,419 параллельный перевод
Dans ediyoruz!
On était entrain de danser!
- Niye dans ediyoruz?
- Pourquoi est-ce qu'on danse?
Anıları yad ediyoruz işte.
Juste des souvenirs.
İdare ediyoruz.
On fait avec.
Gitmeyi planladığı yer hakkında sana bir şey söyleyip söylemediğini merak ediyoruz da.
Vous a-t-elle dit où elle comptait aller?
Nereden alışveriş ediyoruz.
Où tu vas faire tes courses.
İki yıldır falan böyle eşek şakalarına devam ediyoruz.
On joue cette guerre de farces depuis deux ans.
Cömert katkısıyla bu ödülün verilmesini sağlayan Bayan Iris Ackermann'a çok teşekkür ediyoruz.
Pour célébrer l'inauguration de ce prix prestigieux, un prix rendu possible par la donation généreuse de Mme. Iris Ackermann.
Savaş silahı test ediyoruz, yazlık ev inşa etmiyoruz.
Nous testons une arme de guerre, nous ne construisons pas un pavillon.
Burada onu inşa ediyoruz işte, kendi vatandaşlarını vuran bir ordu için.
C'est ce que nous construisons ici pour une armée qui descend ses propres citoyens.
- İlişkimize devam ediyoruz.
- On passe à autre chose.
Bunu üç dakikadan kısa sürede yapmamız gerektiğini tahmin ediyoruz.
On estime qu'on a moins de trois minutes pour l'emmener de sa voiture jusqu'au bloc.
Öyle tahmin ediyoruz.
C'est ce qu'on croit.
Tahmin ediyoruz ki gözden geçirilmesi gereken... binlerce evrak olacak. Bu yüzden kayıtları... uygun bir bilgisayara kayıtları kopyalayacağız.
Nous présumons qu'il y a des milliers de documents à passer au peigne fin, donc nous allons copier les enregistrements sur un PC avec assez de mémoire disponible.
13. numara ile devam ediyoruz.
Voici la numéro 13.
Devam ediyoruz. 150...
On grimpe bien, là. Cent cinqu...
Ve nihayet geri mücadele ediyoruz, Püritenlerin karşı savaş yürütmekle.
Et enfin vous ripostez, vous préparant à vous battre contre les puritains.
Bursları seçici olarak teklif ediyoruz.
On préfère offrir des bourses de façon sélective.
Kim olduğunu ve burada ne yaptığını... -... bulmamızda bize yardım edersiniz diye umut ediyoruz.
On espérait que vous pourriez nous aider à découvrir qui elle est et ce qu'elle faisait ici.
"Jet Ski kankası" tabirinin klinik tanımına uyup uymadığını merak ediyoruz.
On voudrait savoir si tu corresponds à la définition typique du "Mec à Jet Ski."
Affedersiniz, sizden hiçbir şeye dokunmamanızı rica ediyoruz.
Excusez-moi, vous êtes priée de ne rien toucher.
Tekrar ediyoruz.
Nous le répétons.
Özel haberimizle devam ediyoruz, birden fazla kaynak tarafından özel operasyon askeri Çavuş Odelle Ballard'ın halen yaşadığı iddia ediliyor.
Nous continuons avec l'histoire du jour, plusieurs sources affirment que le soldat des opérations spéciales, le sergent Odelle Ballard est vivante.
Bu son birkaç haftayı nasıl geçirdi merak ediyoruz.
Nous sommes curieux de savoir où elle a passé ces semaines.
Neden söz ediyoruz?
Pourquoi parlons-nous?
- Bir defa satın alınca nerede kendimize enjekte ediyoruz?
OK. Un fois qu'on a la dope, où est-ce qu'on se la fait?
Saygıyla, veliaht Prens'in Elçilik dışındaki halka hitabını iptal etmesini rica ediyoruz.
Nous demandons respectueusement que le Prince Héritier annule son allocution publique à l'extérieur de l'Ambassade.
Muhafızlarınızın tedbirli olmasını rica ediyoruz Bay Tagomi çünkü biz muhakkak olacağız.
Nous demandons à ce que vos gardes soient vigilants, M. Tagomi, parce que nous le seront certainement.
Neden buraya park ediyoruz?
Pourquoi on s'est garés ici?
O zaman ne diye gevezelik ediyoruz?
Qu'est-ce qu'on attend?
Biz 100'lük değilsek, 70 ve 80 falan yazıyorsak neden devam ediyoruz ki?
Si on n'est pas à 100 et qu'on écrit 70 et 80, ça rime à quoi?
Biz tuzağa ediyoruz.
Nous sommes piégés.
Yani. - Biz kesme boğazlarını ve hırsızlar bir grup ile kampımızı paylaşan ediyoruz.
Donc nous partageons notre camp avec un tas d'assassins et voleurs.
Eğer piyasaya sürülüyor ediyoruz.
Vous êtes libérés.
Aldığımız her nefesle, birine ihanet ediyoruz zaten.
À chacune de nos respirations, nous trahissons la confiance de quelqu'un.
Belki de öyle. Ama binlerce yıldır Efendimize hizmet ediyoruz.
Peut-être pas.
Pekala. tamamen varsayımsal olarak konuşmaya devam ediyoruz.
Très bien, nous revenons en territoire purement hypothétique.
Şu anda 12 warp hızında yolculuk ediyoruz.
Nous naviguons actuellement à une distorsion facteur 12.
Arabada ne yaptığınızı merak ediyoruz, çünkü otobüs gelip geçti ve siz hala oradaydınız.
On veut juste savoir ce que vous faisiez dans votre voiture, car le bus est venu et reparti alors que vous étiez toujours là.
Tüm şüpheleri ortadan kaldırmayarak gerzeklik mi ediyoruz?
Va-t'on juste être bête ici en ne supprimant pas tous les doutes?
- Şimdiyi düşünmeyi tercih ediyoruz.
Nous préférons garder nos pensées au jour le jour.
10 kişi mezun ediyoruz anlamına geliyorsa o zaman doğru 10 kişi olduğunu bileceğiz.
Et s'ils sont que 10 à être diplômés, on saura que ce sont les bons.
Edward'ın organize bir suça karıştığından şüphe ediyoruz.
Donc, nous soupçonnons Edward d'être impliqué avec le crime organisé.
- Galiba dans ediyoruz.
Je pense que nous dansons.
Axl'la aynı olmasını istiyorum demiştin al işte yolun kenarında kavga ediyoruz.
Tu voulais la même chose qu'Axl, nous y voilà, nous disputant au bord de la route.
Silah alışverişini ve Vegas'a giren sabıkalıları takip ediyoruz.
On a pisté les armes achetées, les criminels survolent Vegas.
Sana iş teklif ediyoruz.
On vous offre un boulot.
Müvekkilimin sahip olduğu bilgiler müvekkilinizin davasına yardımı dokunabilir. Sadece Colby, ben ve onun katılabileceği bir görüşme talep ediyoruz.
- Etant donné les informations détenues par ma cliente, qui pourraient aider l'affaire de votre client, nous voulons une réunion limitée à elle, Colby et moi-même,
- Etrafı kontrol ediyoruz efendim.
Vous êtes de coupe et de sortir, monsieur.
- Biz de merak ediyoruz.
Nous nous le demandons aussi.
Onu YTÖE'ye teslim ediyoruz.
Nous le livrons à l'UCMA.